Strateji Bilmeyen Konumlandıramaz

Reklamcılık çok geniş bir alanda tanımlanır. Ana noktası stratejidir. Yani reklamcı dediğimizde stratejiyi üreteni aklımıza getirmemiz lazım.
Reklam kağıdı üretene reklamcı demek… (Dijital baskı için)
Reklam demiri üretene reklamcı demek… (Tabelalar için)
Reklam CD’si üretene reklamcı demek ne kadar mümkünse…
Anadolu bu konuda maalesef dünya ile rekabet aşamasında değil. Ama şunu da farketmek lazımdır ki, dünya markaları Anadolu’ya akın etmek üzeredir. Algida Konya’ya geldi baksanıza.
Bu fizibilite ile olduğu için bunu bencmarking yaparak geleceği hazırlamak lazımdır.
Reklamcılık markalaşmanın ana damarıdır.
Bu damarı strateji ile beslemelisiniz.

Markalaşma sürecini laf üreterek kirletmemek lazımdır.
Markalaşma entegre iletişimin yansımasıdır. O yüzden bana dokunmayan yılan yaşasın diyerek kurtulamıyorsunuz. Kirlenmek sadece Omo markasının sloganıdır!
Konya markalaşma süreci özellikle Belediye seçimleri öncesinde ciddi meyve verecek.
İletişimin gücünü anlamadan, farketmeden markalaşma süreci işleyemez. Strateji belirlendiği zaman ısrarda olur. Israr sürdürülebilirlik getirir. Stratejisiz ısrar havanda su dövmektir.
Ya da mış gibi yapmaktır. Günleri saçma sapan angaryalarla tüketmektir.
Çoğu firmamız ve yöneticilerimiz maalesef böyle gidiyor.
Türkiye son yıllarda strateji belirleyerek konumlanmaya çalışıyor. Olimpiyat oyunlarının ısrarı bunu gösteriyor. Ne olursa olsun vazgeçmeden aday olmak kesinlikle doğru. Bu anlamda Spor Bakanlığının stratejisi çok doğru demek ki.
Darısı diğer sektörlere ve özelde Konya’nın adaylıklarına.
Sahi Konya neye aday!