TASAVVUF VE MİSTİSİZM

Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.

 

Dostlar, malumunuz yarın Koca Sultan'ın (KS.) ölüm yıldönümü. Onunla ilgili olumlu veya olumsuz görüşü olmayan yok gibi... Bu haftaki yazımızda, haddi aşıp bunlardan bahsetmeyeceğiz. Sadece kısa bir anekdotum var, seneler öncesinden...

 

Bulunmaktan hicap ettiğim, zoraki bir mecliste sohbet ediliyordu. Hep olduğu gibi kendi içime dalmış, bedenen aralarında bulunuyordum. Kendisi için uygun hakareti şimdi bile bulamadığım bir şahıs, Hazreti Pir hakkında atıp tutuyordu. Testiden, içinde ne varsa dışına o sızıyordu. Uzun uzun konuştuktan sonra, nedense bana doğru yönelerek: "Sizce de öyle değil mi?” sorusunu sordu. Hâmuş bakışlarımı gizleyerek, yanıt verdim:

"Peki, mübareğin bu anlattıklarınızdan haberi var mı?”

 

Dijitalleşen dünyayla uyumlu olarak, tasavvuf tanımını en geçerli sanal ansiklopediye sorduk. Oldukça detaylı bilgilerden vardığımız tek cümlelik sanal tasavvuf tanımı şudur:

 

"...esasta kelimenin ruhani manası Kur'an'ın "yaşama geçirilmiş hali, Kur'an'ın tamamına inanıp onu yaşamak" olarak tarif edilmektedir.” Vikipedi

 

"İlk onsekiz beyit” adı verilen muhteşem manifestoda konuya dair görüş, eksiksiz olarak, yer almaktadır. Klasik tanımlamalar, kelimenin kökenine dair anlatılar ve sayısız velinin harika ifadelerini bir kenara bırakmamız nedensiz değil. Şems hakkında bilgisi olmayan, Sirâceddin Urmevî'yi tanımayan, Konevî'ye yolu uğramayanlar için ne denebilir ki?

 

Yürük Yunus yolu kesin çizgilerle özetlemiştir. Merak eden cânlar, "Bir ben vardır, bende benden içeru...” diye aktarılan beyitlerin devamında bulabilirler. Tasavvuf, sadece din'in kendisi değil, bireylerin kapasiteleri oranında gidebilecekleri yolu da kapsar. Modaya uyarak, anlamını idrak etmeden: "ben deistim...” diyenlere de sözümüz yok elbette!

 

"Tasavvufun, mistisizmin İslam özelindeki hali olduğunu iddia edenler olduğu gibi, mistisizmin Çin-Hindu dinlerinden gelmesi nedeni ile İslam ile tamamen farklı olduğunu iddia edenler de olmuştur... Sufiyâne hayat yaşamaya çalışanlara derviş de denilir.” Vikipedi

 

Evet dostlar, sanal ansiklopedi mistisizmi de böyle özetlemiş. Tabi hazıra konmayı sevenler için "hap bilgi” modasına uymak en kolayı. Yutmayın hapı. Ne bekliyorduk; bize ön-Türk tamgalarını mı anlatsaydı, Sümer yazıtlarından mı bahsetseydi, Hiyeroglifleri mi açıklasaydı? Öyle şaşarım ki, "İslam mistikleri” ifadesini kullanan insanlara!

 

Bazılarının: "Sen bize özetleyiver...” dediklerini duyar gibiyim. Kısaca ifade etmek de nedir? Neden bilginin kendi ulaşabileceğimiz kadarına erişmek için çabalamıyoruz? Binlerce eser ve müellifleri, birkaç asır sığar mı? (Zümer/9)

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları