NEPOTİZM VE SADAKAT

Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.

 

Her yaşın güzelliğini tatmak ve dinç kalmak için doğru hesaplama yapmalıyız. Zira yakında, son derece hızlı ve kesin hesap yapanın huzurunda olacağız. Acaba ellerimizi göğe açıp parmaklarımız arasından yolladığımız kaç dua serçesi, o arşın sert ve tavizsiz duvarlarından geçiyor? Kaçı boşa gidiyor, kaçı kabul oluyor? Gözyaşlarımızla beslenen kaç umut ağacı yeşeriyor?

 

Seneler ne kadar hızlı büyütüyor evlatlarımızı ve teknolojik esaretimizin yan etkisi olan verimsiz yalnızlıklarımızı. Öyle ya, kaç yalnızlığı toplasak kaç birliktelik eder? Salgın ve sonuçları ortada, deprem ve sonuçları da öyle… bir liyakatsizlikten doğma kaç çocuğumuz, vatan topraklarındaki hangi makam koltuğunda acaba? İnsan merak ediyor, kimler ne işler yapıyor?

 

Saygıdeğer aile hekimimize selam ile onun istediği "liyakat” konusunu kaleme alıyorum. Gönül ister ki her meslek grubunda aynı erdem ve içtenlik bulunsun. Hatta hepimizde…

 

Nepotizm kelimesi, Latince "nepos” kelimesinden türetilmiş ve "torun” anlamına geliyor. Terim, özellikle İtalya'da, Papa VI. Innocentius'un 1484'te nepotizmi fiilen uygulamaya başlamasıyla yaygınlaşmış. Papa, özellikle kendi akrabalarını yakın çevresine yerleştirmesi ve onlara yüksek makamlar vermesiyle biliniyormuş. Bu uygulama, zamanla, aile veya kişisel bağlantılar nedeniyle, zekâ, yetenek ve liyakate dayanmayan bir şekilde işe alım, terfi veya fırsatlar verilmesi anlamında genişlemiş. Her toplumda var olan illetin adlandırılması böyle gerçekleşmiş.

 

Toplumsal örgütlenmelerde bireysel liyakatin olmaması, tüzel kurumları da doğrudan etkiler. Bu durum pek çok olumsuz sonuç doğurabilir. Dilerseniz kısaca listeleyelim:

 

Nitelikli ve deneyimli kişilerin işe alınmaması: Liyakat esasına göre hareket edilmemesi, işe en uygun adayların işe alınmasını engelleyebilir. Bu, iş performansının düşmesine ve iş kalitesinin azalmasına neden olabilir. Özel sektörde daha sık görülebilir.

 

Verimsizlik ve beklentinin karşılanamaması: Liyakat esasına uyulmadığında, niteliksiz ve yetersiz kişilerin görevlere atanması mümkün olabilir. Bu durumda, iş verimliliği azalır, işler yavaş ilerler ve sıklıkla istendiği (planlandığı) gibi sonuçlanmayabilir.

 

Kronikleşen nepotizm ve yolsuzluğun artışı: Liyakatsizlikle, işe alımların ve terfilerin siyasi veya kişisel faktörlere dayanması olasılığı artar. Bu durumda, yolsuzluk ve nepotizm gibi etik olmayan davranışların yaygınlaşması kaçınılmaz hale gelebilir.

 

Diğer ahlaksız eylemleri de teşvik etmesi: Halkın geneli tarafından bilinen, göz yumulan ve hatta ilk fırsatta uygulanan nepotizm başka işleri de normalleştirir. Böylece toplumda sürekli kendine yontan bir "kazanan” tabaka oluşur. Bu kitlenin varlığı sıradan bir durum olarak algılanır. İlerleyen aşamalardaysa ahlaksızlık özenilen bir yetiye dönüşebilir.

 

Bireysel ve sosyal motivasyonun düşmesi: Görevlendirmeler genel ahlaka paralel yapılmadığında, çalışanların motivasyonu düşebilir. Çalışanlar, kendi işlerindeki başarılarının ve performanslarının değerinin farkına varmadıklarında, daha az sadık olabilirler.

 

Bu kısaltılmış listeye göre, her işte liyakatin olması son derece önemlidir. Liyakatin bulunmadığı yerlerde sonuçları ölüme gidebilecek aksaklıklar meydana gelir. Beceriksizlik ya da işi bilmeme geçerli bir mazeret olarak kabul edilir ve hoş görülür!

 

Nepotizm, tarih boyunca birçok ülkede sosyal ve ekonomik hayatta etkili olmuştur. Eskiden var olan bütün monarşilerde, hak etmeyen insanlara yüksek mevkiler ve geniş fırsatlar sağlanmıştır. Haksızlık ve insan kayırma kitlenin geri kalanında sadakatsizliğe neden olmuştur. Günümüzdeyse nepotizm, birçok ülkede yasa dışı bir uygulamadır.

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları