Afrika Açılımını Destekliyoruz

Batı yıllardır Afrika'yı sömürülecek yer olarak görmüş ve başta Güney Afrika altın madeni olmak üzere birçok maden ve doğal kaynaklarını sömürmüş ve o insanları cahil bırakmak suretiyle çok yakın tarihlere gelene kadar bağımsızlıklarını bile kazanamamışlardı.  Batili Avrupalı güçler tarafından geçmişte Afrika'nın mukaddesatına karşı saygısızlık yerli Afrika insanının geleneksel kültürlerini ciddi şekilde etkiledi ve bir çok geleneksel inanclar, sosyal değerler,  ve ritueller görmezlikten gelindi ya da yok edildi.

Afrika'ya Hıristiyanlığın girişi 15. yüzyılda Avrupa'dan İncili getiren ilk misyonerlerledir.  1415'te Portekizlilerin Barbarey Körfezindeki Ceuta'yi almalarıyla başlar. 1484'te Kongo'ya 1486'da Ümit Burnuna ulaştılar 1490'larda Kongo Krallığı Hıristiyan krallığı oldu fakat Benin ve Mutapa'da daha az başarılıydılar Afrika'da Hıristiyanlığı Roma Katolik Kilisesi, Protestan Kiliseleri ve Afrika Yerli Kiliseleri diyebileceğimiz üç ana grup altında toplayabiliriz. Son gruptakiler Protestanlığın Afrikalılaşmış versiyonudur. Misyonerler yapmış oldukları nokta atışı çalışmaları ile Afrika ülkelerinin başına gecen liderler siki birer Hıristiyan'dır.

İslam Afrika'ya ilk Habeşistan'a hicretle girdi. Ve bizim hiç düşünmeyi aklımıza getirmediğimiz İslam'ın Medine'den önce Afrika'ya ulaştığı gerçeğiyle Afrika'daki Hicri Yılbaşı kutlamalarından Mevlit Programlarına varıncaya kadar her yerde karşılaşırsınız 639'da İslam ordularının Mısır'a girişinden 711'de Tarık bin Ziyad'ın Atlas Okyanusu'na ulaşmasıyla Afrika kıtasının Kuzeyi İslam'la tanıştı. Putperest Roma ve Hıristiyan kültürünü Magrib'den sildi.


Başta Nijer olmak üzere Senegal, Nijerya, Sudan, Kamerun, Güney Afrika , Fildişi ve birçok Afrika ülkesinde Müslüman yaşamakla beraber maalesef genelde durumları malumunuz perişandır. Birçok Müslüman ülkesinden Afrika'ya yardımlar olmaktadır. Yaklaşık 10 yıldan beri de Türkiye'den STK ve cemaatler başta olmak üzere ciddi yardımlar gitmekteydi.


Hükümetin geç de olsa Afrika açılımı takdire şayan ancak zamanında Suriye açılımı da takdire şayandı ve Fenerbahçe maçından tutun Bakanlar Kurulu toplantısına kadar işadamlarının karşılıklı işbirliği birilerine? zarar vermeye başlayınca feci sonu hepimiz görüyoruz. Mutlaka bu açılım mercek altına alınmıştır ve bakalım hangi noktaya kadar müsaade edilecek veya Türkiye sırtındaki bin bir kamburla ne kadar yardım cihetini götürebilecek, inşallah karşılıklı işbirliği ve dayanışma hayırlara vesile olur.


Yazarın Diğer Yazıları