Bir Daha Mı Asla

Bir daha asla ekonomi üzerinde fikir yürütmeyecek, ekonomi şöyle, zengin böyle, fakir şöyle piyasalar sallanıyor demeyeceğim yani kendi kendime bu konularda ülkem ve çevrem adına fakirlik edebiyatı yapmayacağım, yapıp da kendimi aldatmayacağım. Çünkü bu konuya dar bir pencereden baktığımı, yine bu konuda her şeyi tam olarak göremediğimi anladım, aldanmış kendi kendimi kandırmışım.
Şöyle bir tur atıyorsun, esnafla, sanatkarla, işçi, memur, çiftçiyle, zaman, zaman iş adamı ve benzeri kapasitedeki halkımızla konuşuyorsun, bakıyorsun yüzde yetmişi iş, güç ve parasal anlamda yakınıyor, pazara çıkıyorsun her şeye rağmen Pazar sonrası yerlerden kalıntı meyve sebze toplayanlara rastlıyorsun çok da abartılacak bir şey değil, pek çok büyük ve ekonomisi kuvvetli Avrupa ülkelerinde dahi bu tür görüntülere rastlıyoruz.
Bunları görüyor, dinliyor, bir harman yaparak ülke veya yerel ekonomideki küçük de olsa bir sıkıntının olduğunu yazıyoruz, bu arada kendi cebimize de bakıyoruz gerçekten günlük yaşam içinde maddi yokluklarla karşılaştığımız için oturup bunları köşemizde değerli okuyucularımla paylaşıyorum ama bundan sonra asla ekonomide sıkıntı var, şu şöyle diyor, bu böyle ağlıyor olmasını bu köşemde dile getirmeyeceğim.
Bu ülkede çok küçük çapta istisnası olsa da yerelde ve genelde ne büyük, nede küçük çapta ekonomik sıkıntı filan yok, herkesin bu konuda keyfi yerinde biz kendi cebimizdeki yokluğun başkalarında da var olduğunu sanıyorduk. Konuyu buraya kadar esprilerle getirdik ancakkkk her şakanın altında acı veya tatlı bir gerçek yattığını hepimiz biliyoruz.


Bir tarafta küçük, büyük ekonomik sıkıntılar çekilirken, diğer tarafta geçmiş de ki karun kadar zengin olduğu bilinen vatandaşlarımız var, servet düşmanı filan değilim ancak bazılarının bir akşam yemeği masrafının bir asgari ücret olduğu bilinen şey, neden böyle bir konuyu sizlerle paylaştım: bir elbise yapmışlar ki akıl dışı, adeta bir servet, bu bayan elbisesi - -78-- bin parça altından oluşuyor ve elbise tam 3 kilo, sıkı durun bu elbise 300 bin TL ye satışa çıkıyor ve sekiz müşteri anında sipariş veriyor.
Bu elbiseyi almak için sıraya girenler varmış ve kimler talep ediyor onlarda biliniyor, bir not daha var ki şayet bu elbiseyi talep eden kişi biraz şişman ise fiyatı 400 bin TL oluyor, şimdi bir düşünün Allah aşkına bu elbiseyi alan giyecek mi tabi ki giymeyecek ya bankasında kasasında yada başka bir yerde saklamazsa evdeki çelik kasasında saklayacak, tabi ki espriyle başladık ve gerçek bir altından elbise haberini sizlerle paylaştım. Şimdi düşünüyorum da- 40 -lira yevmiye ile sabahtan akşama kadar çalışanları, yokluk ve yoksulluk içinde bitip tükenenleri,--700 TL için tam bir ay çalışanları, üç kuruş için dağılan parçalanan aileleri ve daha kimleri, neleri nasıl hatırlamazsın.    
MİNİBÜS ŞOFÖRLERİ
Efendim minibüs şoförleri için ulusal meslek standardı-belirlenmiş ve bundan sonra sürücü müşteriye karşı güler yüzlü, nazik, hoşgörülü davranacakmış, iniş binişlerin güvenli olmasına ve trafiği aksatmamaya özen göstereceklermiş, minibüs şoförleri gördükleri kazaları anında acil hizmet birimlerine bildirecekler. Gürültü önlemleri alacaklar ve kişisel bakım ve hijyene dikkat edeceklermiş. Bir hafta önce İstanbul yolu üzerinde, tarım kredinin önünden bindiğim dolmuşta (bazı detayları bırakalım) tam 42 kişi saymıştım, plakasını alıp minibüsçüler odasına bildireyim dedim başkanı rica ettim yok, gelince size dönelim dediler, 10 gündür beklediğim aklıma geldi de (yeni yılda sağlık ve mutluluklar dilerim) Sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları