Bundan Sonra Neler Bekleniyor

İçten gelmeyen sadece seçime özel, şirin görünme numaralarıyla tokalaşmalar, kucaklaşmalar, hasret ve muhabbetle öpüşmeler eşliğinde girilen 7 Haziran seçimlerinin sonuçları malum, günlerdir beraber dinliyor kendimize göre yorumlar yapıyoruz. Ülkemizin geleceği için seçim sonuçlarının hayırlara ve mutlu günlere vesile olmasını dileyerek, liderlerin ülke geleceği ile ilgili kararlarını beklemek yerine karşı görüşlere sahip insanların bazı basın organlarında ve özellikle de sosyal medyada küfür ve ağza alınmayacak karşılıklı suçlamalarla tartışmaları doğrusu endişe verici.
Ülkemiz için gerçekten çok hayati ve önemli gördüğümüz hatta bir sistem değişikliğinin miladı olacak diye girdiğimiz 7 Haziran seçiminin sonuçları karşılıklı tüm iddialara rağmen halkın kararı tek partiye imkan tanımadı ve bir koalisyonu işaret etti. Demokrasilerde her seçimin sonuçlarına saygı duymak ve gerekeni yapmak siyasi partilerin ve siyasetçilerin asli görevidir düşüncesi içinde bu günlerde kimlerin kimlerle koalisyon kurabileceği konuşulmaktadır.
Bazı basın organlarında ve medyada gerçekten kışkırtıcı, akıl almaz mantıklarla adeta sorun çıkarmaya yönelik açıklamalar, düşünceler, gelecekle ilgili tahminler yani öldük, bittik, mahvolduk, Türkiye battı mantığı ile çok ama çok kasıtlı görüşlerle karşılıklı tartışmalar, haksız hukuksuz yersiz yönlendirmeler yapılmaktadır. Aslında bazıları bilinçli ve kaos yaratmaya yönelik olmasına rağmen bazıları da tuttuğu partinin kayıplarının üzüntüsü ile fikir beyan ederken farkında olmadan kasıtlı ortamı karıştıracakların maşası olmak durumuna düşmektedir ki buna dikkat edilmelidir.
Halkımız oylarıyla bu dönem için ortak bir hükümeti öngörmüş ve partiler 45 gün içerisinde bir karara alarak ülke kaderinde imza sahibi olacak hükümeti kuracaklar. Seçim sonuçlarındaki partiler, rakamlar konusunda bazı sıkıntılar varmış gibi görünse de siyasette olmaz diye bir şey yok ve zaman içinde her şey yoluna girecek, anlaşmalar sağlanacak ve hükümet iki, belki üç ortaklı, belki’ de dışarıdan destekli azınlık hükümeti olarak kurulacaktır. Ben özellikle koalisyonlar üzerinde duruyor olsam da, bir erken seçim seçeneğini de göz ardı etmiyorum.     
Zaman, zaman geçmişten esinlenerek koalisyonların parlamenter sistem içinde çok istikrarlı olmadığı söylemleri geçmişe bakarak haklı gibi görünse de, bu seçim sonuçlarının bunu işaret etmesi ve başkaca seçeneğin olmaması koalisyonu zorunlu kılmaktadır. Benim fikrim eskiye bakarak artık değişen dünya şartları çerçevesinde kurulacak koalisyon hükümetinin, geçmişe bakarak çok daha istikrarlı olacağını düşünüyorum.
Tabi ki gönlümüz seçimlerden siyasi, sosyal ve ekonomide istikrar sağlayacak tek partili bir hükümet çıkarılmasıydı ancak olmaması da dünyanın sonu değildir buda bir demokrasi gereğidir ve partilerin samimiyeti, ülke severliği, iş bilirliği, başarısı burada görülecek ve sınav verecekler. Sınavda çok kötü sonuç görülürse bilmelidirler ki ömürleri dört senedir ve özellikle şunun bilinmesi gerekir ki, isimleri malum iki partinin bu hükümetteki performansları son şanslarıdır, aksi halde bu partiler ülkede sadece tabela partisi olmaya mahkumdurlar.  
Mevcut ülke şartlarının ağırlığı, iç ve dış sorunlar nedeniyle kurulacak koalisyon hükümetinin önemini çok daha artmaktadır çünkü hükümetin önünde hallolması gereken görevler ve belli sorunların varlığı bilinmelidir. Mesela on üç yıldır görevde olan AKP hükümetinin önemli plan, projeleri, yarım kalmış icraatları, vazgeçmeyeceği düşünceleri ve belli bazı kırmızı çizgilerinin kabullenilmesi ve kabullenme imkanının olmaması AKP koalisyonda olursa önemli bir mesele olarak yeni hükümetin önüne mutlaka çıkacaktır.
Düşünün MHP’nin başka bir isimle hitap ettiği çözüm süreci, Başkanlık sistemi, iç hizmet yasası veya benzeri önemli projelerin vazgeçilmezliği gündemde olursa, ortaklık anlaşmalarının önüne veya yeni hükümetin önüne problem olarak çıkacaktır. İşte önemli olan koalisyon ortağı olmak değil, bunların veya karşılıklı ortaya konulacak meselelerin aşılması, krizlerin yaşanmaması, ülkeyi rahatlatacaktır her parti bu önemli dönemin en iyi şekilde atlatılması için problem çıkarmaması vatanseverlik adına bazı tavizleri vermesi gerekmektedir.
On üç-13 senelik tek başına bir iktidardan sonra yeni bir hükümetin özellikle de koalisyon hükümetinin kurulacak olması ve tahminler dışında bir partinin barajı aşarak parti olarak meclise girecek, söz sahibi olacak olması, Türk siyasetinde ve meclis geleceğinde bir sürpriz gelişme olduğu ve bu sürprizin dengeleri değiştirdiği gözlemlenmektedir. Bazı dengeler değişecek olsa da tüm şartlar zorlanacak ama Türkiye cumhuriyeti hükümetsiz bırakılmayacak. Hükümet mutlaka kurulacak, belki biraz tartışma ve pazarlıklar yapılacaktır ama buda koalisyonların özünde vardır aksi halde ortaklıklar gerçekleşmez koalisyonlar kurulamaz
Şimdi ana soru erken seçim mi, yoksa koalisyon mu 45 günün geride kalanı içindeki gelişmelerle ilgili daha pek çok şeyler yazarak, sizlerle düşüncelerimizi paylaşacağız ancak öncelikli dilek, temennimiz ülkemizde rahat ve huzurdur, Allah huzur bozacak şeylerden esirgesin temennisiyle sağlıklı ve hoşça kalın.

Yazarın Diğer Yazıları