Cinnet-Cinayet- Trafik Kazası

Gün geçmiyor ki bir cinnetle beraber arkasından gelen cinayet ve artık bir türlü önlenemez duruma gelen trafik kazası haberi almayalım, artık televizyon haberi izlemek, gazete okumak gerçekten cesaret istiyor. Cinnet geçirerek işlenen cinayetler ve adeta günün olmazsa olmazı vazgeçilmezi durumuna gelen trafik kazaları vicdanları sızlatıyor. Acıma üzülme duygularına tavan yaptırıyor.
Ne oluyor, neler oluyor, bu böyle nereye kadar sorularını sormaktan bıktık, usandık ama soru sormakla, yakınmakla, bir takım tedbirler almakla olayların önüne geçilmiyor ne yazık ki gün geçtikçe olayların boyutları değişiyor, büyüdükçe büyüyor ve gariptir her iki olay için alınan yasal veya idari tedbirlerde hiç fayda vermiyor.
Kara yollarındaki trafik kazalarının oluşlarına bazı bahaneler, nedenler ortaya konuyor bunlar kazalara sebep oluyor deniyor ve bu nedenler ortadan kaldırılmaya çalışılıyordu ama görünen o ki artık şehir içleri de trafik kazası arenasına dönüşür oldu. Bırakalım karayollarını şehir içi kazaları akıl almaz duruma geldi, gün geçmiyor ki ağır hasarlı, maddi ve manevi kayıplarla sonuçlanan trafik kazaları olmasın. 
Yıllardır teröre verilen kayıplar kadar trafik terörüyle de karşı karşıya olan ülkemiz, kazalarla ilgili alınmış olan tedbirlere rağmen trafik olaylarının önüne geçilemiyor. Kurallara harfiyen uyulmadığı, uykulu olarak yola çıkıldığı, vasıtayı ehliyet kullanır zannedildiği, hız yapıldığı karşıdan, arkadan yandan gelip geçenleri değil sadece kendimi düşünürüm denildiği, yoluna uyum sağlayarak gidilmediği takdirde trafik kazaları bitmeyecek görünüyor.
Cinnetten bahsedelim dedim, Trafik kurallarına uymamak, kurallara uymayı bırakın isteyerek ve bilerek tam tersini uygulayanların yaptıkları her türlü hareket bir cinnetin sonucu değil mi Cinnet dediğimiz, şuursuzca hareket etmek, iyiyi, kötüyü ayırt edememek, eşim, dostlarım karım, çocuklarım, yakınım demeden hem karşıdakine, hem de kendisine zarar vermek cinnet değil? midir?
Öyleyse, şuursuzca araç kullanmak ve benzeri kural dışı hareket etmek de bir cinnettir, çünkü bu yanlış, tutarsız, canice hareketlerin sonucu daima ölümle ve büyük maddi kayıplarla sona eriyor. Cinnet bilindiği gibi bu günlerde Türkiye gündeminden düşmüyor, cinnet sonucunda işlenen cinayetler artık hesabı tutulamaz günlük olay haline geldi.
Cinnet geçirdi ailesini ve üç çocuğunu öldürdü, Cinnet geçirdi sevgilisini ve sevgilisinin üç ağabeyini öldürdü, cinnet geçirdi karısını otuz yerinden bıçakladı, cinnet geçiren baba oğlunu öldürdü ve benzeri günlük akıl dışı cinayet haberleri, insan ister istemez yine soruyor, neler oluyor, nereye gidiyoruz.
Cinnet cinayet derken bunlara birde ciddi intiharlar ekleniyor, bazı illerimizde yoğun görülen intiharlar yanı sıra birde intihar heveslileri var, olur olmaz zamanlarda ağaca bacaya çıkarlar intihar gösterisinde bulunurlar, mesela en yenisini TBMM bahçesinde yaşadık bakkala borç var verin yedi yüz lira, kredi kartı borcum var. Sevgilim benimle evlenmiyor, karım bana çocuğumu göstermiyor vesaire. 
Ciddi intihar ve cinnet vakalarına gelince, gerçekten oturup düşünmek gerekiyor, bunların temelinde yatan gerçek nedir, bu insanları intihara sürükleyen sebepler nedir, bu insanlar neden, niçin cinnet geçirme safhasına geliyorlar, insanların gözlerini döndüren, akıllarını başlarından alan faktör nedir. İnsan otuz yıllık eşini nasıl öldürür, bir baba evladına neden nasıl kurşun sıkar, bir insan bu kadar canileşebilir mi?
Bütün bu soruların bir cevabı mutlaka olmalıdır ve bunlar ülke genelinde sorgulanmalı varsa çareleri sorunlar ortadan kaldırılmalıdır, siyasi sosyal ekonomik kültürel sorun her neredeyse çözülmelidir. Ülkemizin acil çözüm bekleyen dört meselesi intihar, cinnet, şiddet ve trafik en aklı başında olanlarımızı bile etkisi altına almış durumda, şu işe bir bakın terör şehitlerimizin sayısı intiharların altında açıklaması yapılıyor. Ve ne yazık ki bir kadın milletvekili kocasının şiddetine uğruyor ve kocaya evden uzaklaştırma cezası, kadına da koruma veriliyor. Allah sonumuzu hayra getirsin ve kazadan beladan kötülüklerden korusun Amin.  


Yazarın Diğer Yazıları