Konya’da Sağlık Sektörü Ve Hastanelerimiz

Çok uzun yıllardır devamlı yazar, çizerim ve yazmaya da devam edeceğim. Konya sağlık sektörü açısından çok şanslı bir il. Devlet ve özel hastaneleri ile neredeyse her semtimize yayılmış sağlık ocakları, aile hekimlikleri ve diğer kuruluşları ile sadece Konya’ya değil çevre il ve ilçelerine de hizmet veren hastanelerimiz dolayısıyla değerli doktorlarımız ve diğer ek kurumlarımızla sağlık açısından çok şanslı bir iliz. Bu ilde yaşayan bizlerde bir o kadar şanslıyız bu şansıda çok iyi kullanmalıyız.
 Daima deriz ya, Allah ne eksik etsin, nede muhtaç, bunu sağlık kuruluşlarımız için daha ziyade hastanelerimiz için söyleriz. Çok doğru söylenmiş anlamı büyük olan bir söylem şu bir gerçek ki inşallah kimse bu mecburiyeti yaşamaz ama ben bunu tren istasyonuna benzetiyorum ve bizler her birimiz büyük veya küçük rahatsızlıklarımız nedeniyle bu istasyona uğramak durumunda kalıyoruz.
 Bu gerçeğin bilinciyle ve daha sonraları da bu gerçeği eşim için yaşamış olan biri olarak bu kurumlara karşı yıllardır büyük bir hassasiyetim var. Ve her ne olursa olsun hastane doktor ve diğer çalışan her bireyine büyük saygı duyarım ve yıllardır yayıncılık mesleği hayatımda ne gazete köşemde, ne yıllardır yaptığım televizyon programlarımda, sağlık sektörü içinde bulunan kurum ve kuruluşlara daima yakın oldum ve hiçbir çalışmamda aleyhlerinde bir satır yazmadım. İki çift laf söylemedim ve bu saygımı hala da devam ettiriyorum.
 Bu duygular içinde hareket ediyor, saygımı sevgimle beraber bu camiaya aktarıyorsam karşıdan ne görüyorsun sorusu akla geliyor evet çok doğru, 22 yıldır medya hayatımda saygı ve sevgime daima bu kurumlarda görev yapan her bireyden vazifeleri gereği çok yakın ilgi ve saygı gördüm. Gazeteci veya televizyoncu yılmaz bilgi değil, karşılıklı saygı ve sevginin getirisi olan Yılmaz bey veya Yılmaz ağabey olarak karşılık buldum.
 Şimdi iyi kardeşimde öve, öve göklere çıkardığın bu kurumları veya kuruluşları bizlerde biliyor, oralarda çok şey yaşıyoruz diyeceksiniz ve bunda çok haklısınız, isterseniz bunu veya buna benzer yaşananları, yaşanmışları veya yaşanacakları bundan sonraki köşeme bırakmanızı siz değerli okuyucularım ve dinleyicilerimden özellikle rica edeceğim. Ve bu konuya gelişmelere göre mutlaka döneceğim.
Şimdi aşağıda bu kurumlar ve bu kurumlarda mesai verenler için alt yapıyı gösteren ve dikkat çekici alıntıyı siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Bakınız bu kutsal mesleğin alt yapısında neler var: hekimlik insan odaklı bir uğraşıdır, hekimler mesleğini icra ederken, hasta ve hasta yakınlarıyla, meslektaşlarıyla birlikte hizmet ettikleri sağlık çalışanlarıyla ve diğer taraflarla sürekli bir ilişki içindedirler.
Tanı tedavi ve tıbbi bakım sürecinin en temel öğesi, hastayla, hekim arasında optimum bir ilişkinin kurulmasıdır, ilişkinin doğru kurgulanmasında profesyonel taraf olması hasebiyle HEKİME DAHA FAZLA SORUMLULUK DÜŞMEKTEDİR. Hekim mesleki pratiğini sürdürmek için mesleki bilgi ve becerisi yanında iletişim konusunda da yeterli bilgi beceri ve doğru tutum sahibi olmalıdır. Hekim hasta ve hasta yakını ilişkisinde güç dengesi hekim lehinedir hasta, hasta yakını ve hekim arasında kapatılması mümkün olmayan bir bilgi asimetrisi mevcuttur, hasta bilgisi olmayan öğrenemediği, ölçüp değerlendiremediği, bir konuda yaşamsal öneme haiz vazgeçilemeyen, ertelenemeyen ikame edilemeyen ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır bu durum onu hekim karşısında çaresiz, mahkum ve boynu bükük kılar. Bu dengesizlik hekimin hastasına söz konusu sorunla ilgili geniş bilgi vermesi, hastanın sorularına olabildiğince açık olması, soru ve endişelerini dile getirmesi için onu cesaretlendirmesi, ilişki sırasında hastadan kaynaklanan hata ve eksikliklere tepkisel davranma yerine tamamlayıcı davranış biçimi geliştirmesiyle giderilir. Hastanın tanı tedavi süresinde sorumluluk üslenmesi ve tıbbi kararlara katılım hekiminde lehinedir, hekim bu sayede hukuki sorumluluğu paylaşır ortaya çıkabilecek komplikasyonları ve istenmedik durumları azaltabilir ve böyle durumlarda HASTA VE HASTA YAKINININ TEPKİLERİNİ KONTROL edebilir, hekim hasta ve hasta yakınına bir SAVCI GİBİ yaklaşmamalıdır, asık yüz, sert ses tonu ile eleştirici, BUYURGAN VE AZARLAYICI olmamalıdır. SAĞLIK ÇALIŞANI KENDİNE VE YAKINLARINA BÖYLEMİ DAVRANIRIM SORUSUNU KENDİSİNE SORMALIDIR. Değerli okurlarım bu bizim için çok önemli olan ve her an muhtaç olduğumuz hastanelerimizde gündelik yaşadıklarımız ve temel prensipleri karşılaştıran bir alıntıdır. Bu mesleğin değerli sahipleri bunları elbette çok, çok iyi bilirler, bizde okurlarımızla birlikte bilgilenmek istedik, yukarıda da bahsettiğim gibi hasta, hasta yakını, doktor ilişkileri ve hasta hakları konusunda bu gün neredeyiz. Gördüklerimiz ve bildiklerimizi hukuki çerçevede ve basın etiği dışına çıkmadan bir sonraki yazılarımızda sizlerle paylaşacağız sağlıklı ve hoşça kalın.
 


Yazarın Diğer Yazıları