Yirmi günü aşkın bir zamandır çapulcu, gezi, kışla, taksim, cop, biber gazı, renkli su, yürüyüş direniş, tas, tava, tencere derken bu gün biraz rahatladık herhalde. Öyle bir hava var ki ülkede adeta bir deprem olmuş, yirmi gün süren bu felaketin bıraktığı izleri siler, temizlermiş, yaraları sararmış gibi sakinlik ve sessizlik var ortada, yirmi gündür gözler ister istemez televizyonlarda kafalar karışık merakla olaylar takip ediliyordu.
Bu gün sakin sessiz endişesiz, televizyon haberlerine olan ilgi çok azalmış fakat şimdi yaşanan olayların analizi yapılıyor ve insanlar kendi kendine soruyor ne oldu şimdi nereye varıldı, amaç neydi amaca ulaşıldı mı? Kazanan kim, kaybeden kim, aslında aynı ülkenin vatandaşları neleri bölüşemediler de karşı karşıya geldiler, birbirinin kardeşi olanlar arasında kazanan kaybedenler olur mu, doğrusu yaşananlara bir anlam vermek zor.
İsterseniz zarar ve kar hanesine ve bundan sonra neler olacaklara bir bakalım, umarım bu sakin ve sessizlik devam eder. Zira geçen yirmi günün ülkemize maliyeti bir hayli ağır oldu daha da büyük borsa gibi maliyetleri yukarıdakiler düşünsün ama zaten aylardır hayli ağır, aksak giden piyasaya bu son yirmi günün ağırlığı da yüklenince esnafın, özellikle küçük esnafın çektiğini bir Allah birde esnafın kendisi bilir.
Tabi ben bulunduğum ilin esnafından bahsediyor bu ilin piyasasının anormalliğini söylüyorum ancak sadece ilimizde değil genelde bir sıkıntının olduğunu duyuyoruz özellikle İstanbul esnafı olaylarla birebir muhatap ve anında direk olarak etkileniyor. Bu etkilenmeyi de iş yapamıyoruz müşteri gelmiyor, bitsin artık bu olaylar diyerek adeta feryat ediyorlar bu feryat haklı bir feryat olaylar Türkiye genelini etkiliyorsa ben ilimizde etkiden bahsediyorsam İstanbul da özellikle olayların devam ettiği sokak ve caddelerdeki esnafa Allah sabır versin.
Son zamanlarda belki her esnaf için değilse de özellikle orta halli esnaf için çok nazlı, kırılgan bir piyasa var, sık değişen ülke gündemi, protestolar, benzeri demokratik veya demokrasi dışı eylemler büyük esnafı genelliklede küçük esnafı anında ve uzun süreli etkiliyor, çok düzgün giden ticari saha anında çökme yaşayabiliyor. Mesela son aylarda Altın piyasasında yaşanan değişim ve altına bağlanan paranın piyasada etkili olduğunu düşünüyorum.
Yukarıda her ne kadar sakin ve sessizlikten bahsettimse de tabi ki sütliman bir ortam yok sokak sakin değil yer, yer çatışmalar devam ediyor ancak çok anlamı kalmamış zarar veren bir direniş gibi görünüyor yine piyasayı ve insanları etkileyeceğini düşünüyorum. Bu güne kadar yaşanan ve bundan sonra yaşanacaklar için bir takım yorumlar yapıldı ve bundan sonrasında yapılmaya devam edilecek çünkü hala zihinlerde belirsizlikler var.
Bu güne kadarki olan gelişmeleri birlikte izledik ve dinledik, umarız daha fazla zarar görmeden ve yorumlara gerek bırakmadan olaylar tamamen biter, gerçek sakin ve sessizliğe kavuşuruz ve en önemlisi de piyasalara canlılık gelir diye temenni ediyorum. Pekiyi bundan sonra ne olacak bütün bu olanlar ülkeyi belli bir tarz değişikliğine mecbur etmiş gibi görünüyor ve hükümet bu durumu görmüştür.
Sayın başbakan bu görüntüyü iyi hesap edebilecek ve aleyhine görünen her şeyi lehine çevirme şansını ve yeteneğini kullanan birisidir ve bu olayların neticesinden de mutlaka sağlıklı, lehine çevirebileceği bir sonuç alacağını, yani zaten gündemin bir köşesinde bekleyen seçim kartlarını cesaretle açacağını düşünüyorum.
Her ne kadar yok dense de yakında erken veya baskın seçime veya seçimlere uyanacağız. Zira Başbakan ve Bahçelinin karşılıklı mitinglerini başka türlü okumak mümkün değil, bu şartlarda erken veya baskın bir seçim hiç sürpriz olmaz sağlıklı ve hoşça kalın.
