Önemli Olan Bundan Sonrası

Buraya kadar her şey yolunda, uzun zamandır üzerinde durulan barış süreci son gelişmelere bakılırsa netice alınabilecek boyutlarda devam ediyor, İmralı_daki kişiden beklenen çağrı nihayet geldi ve binlerce kişinin katılımında gerçekleşen mitingde net olmayan bir Türkçe ve Kürtçeye hiç benzemeyen bir Kürtçe ile toplananlara duyuruldu.


Bir gerçek var ki bu mesaj bizim ülkemizi çok yakından ilgilendirdiği gibi bütün dünyada ilgi ile izlendi ve her ülkeden mesaj ile ilgili yorumlar gelmeye devam ediyor, adadan gelen mesaj silahlı direnişten demokratik siyaset sürecine geçildiğini duyuruyor ve bundan sonra silah değil siyasetin öne çıkacağını. Silahlı unsurların sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelindiğini, zaman çatışma değil kucaklaşma, helalleşme zamanı olduğunu, geleceğin Kürtler ve Türklerle birlikte kurulacağını, zamanın ruhunu okumayanların tarihin çöplüğüne gideceğini, bizleri ayrıştırmak isteyenlere karşı birleşmek gerektiğini ifade ediyor.
Mesajın tamamının içeriğine bakıldığında insanın aklına birçok soru geliyor ki öncelikle bütün bunları yazanın veya isteyenin geçmişini ve kim olduğunu düşünüyorsun. Mesajdaki sözlerin çok doğru, akla mantığa uygun olduğunu ancak samimi olup olmadığı kararsızlığında kalınıyor silahlar sussun ve sınır dışına çekilin deniyor. Silahlar bir müddet susabilir ama acaba sınır dışı denilen yer kandil mi sorusu akla geliyor.


Adadan gelen mesaj okunuyor ve sonrasında Ahmet Türk, nevruz özgürlük ve direniş günüdür Kürt halkı büyük çalışma ve emekle özgürlük ve barış sesini yükseltiyor, Öcalan_ın yolu bizim yolumuz, siyaseti bizim siyasetimizdir. 2013 yılı barış yılıdır diyor, eklemeyi unutmuyor aynı zamanda direniş yılıdır diyor. Sormak lazım kimin özgürlüğü yoktu, nasıl bir özgürlük, kime neye karşı direniş ve akla gelen daha pek çok şey.
Her şeye rağmen gelinen noktanın şimdilik sevindirici olduğudur, hükümetin çabalarının sonuç verdiğidir ve bundan sonrada gelişmeleri dikkatle, halkın rahat ve huzuru adına izlemeleridir umarız bundan sonraki gelişmeler beklenilen huzur ortamını sağlar ve önümüzdeki nevruz hiç kuşkuya kapılmadan bayram havasında geçer. Bu günden sonrası gelişmeler çok hayati ve çok önemlidir, önemli olan bundan sonrasıdır.


ÖZÜRÜNÜZ KABUL EDİLMİŞTİR
Güzel, takdir edilecek şeyler oluyor ülkemizde, terör ortamında hükümetin başarıyla yürüttüğü politika meyvelerini vermeye başladı ancak sonucu görmek lazım derken İsrail_le olan 3 yıllık küskünlük de sona erdi. ABD başkanının devreye girmesiyle başbakan Netenyahu Türkiye den ve Türk halkından özür diledi.
Biraz mizaha kaçacak olursak olay şöyle gelişiyor, İsrail başbakanı ülkeyi ziyarete gelen ABD başkanı Obamayı uğurlamak için uçağa doğru yürürlerken obama aniden İsrail başbakanının kulağından tutuyor ve orada bulunan bir konteynerin içine çekiyor, eline telefonu tutuşturarak ben sana kaç defa söyledim. Şu Türkleri kızdırma başımıza iş açarlar diye ara bakayım Türkiye başbakanı Sayın Erdoğan_ı diyor.
Espri bir tarafa, ülkemizde gerçekten tarihi gelişmelere şahit oluyoruz, son üç yıldır iki ülkenin arasındaki çeşitli tartışmalar, istekler ve sitemler sonuç veriyor. Son günlerde ABD başkanının gözetimindeki yapılan üçlü görüşmeler sonrasında mavi Marmara baskını için özür dilenmesi kararlaştırılıyor ve İsrail başbakanı Netenyahu yine Obamanın tanıklığında yaşananlardan dolayı özür diliyor.


Tazminat ödeyeceğini ve Gazzeye ablukayı kaldıracağını ifade ediyor. Bu görüşme sonucunda ilk açıklamada beyaz saraydan geliyor, Başbakan Erdoğan da bu özrü millet adına kabul ediyor umarız bütün bu gelişmeler gelecekte ülkemiz için hayırlara vesile olur sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları