Şiddet Sadece Öldürmek Değildir

Geçtiğimiz haftanın tamamı dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de gündem şiddetti ve özellikle büyük illerde başta bayanlar olmak üzere halkımız adeta sokağa döküldü şiddet protesto edildi. Şiddet özellikle de son birkaç yıl içinde gündemden hiç düşmedi ve görünen o ki bu gidişle uzunca bir sürede düşmeyecek zira alınan her türlü tedbire rağmen kadınlara yönelik şiddet katliam boyutunda devam ediyor.
Cevabı henüz net olarak ortaya konulamayan sorular var, mesela aile içi şiddetin artmasının sebebi nedir, karı koca arasında ölüme götüren gerçek neden nedir. Bu harekette yanlış ama neden birkaç veya daha fazla tokat değil de yıllar önce kadın tarafından işlenmiş ancak üstü örtülmüş bir suçun otuz bıçak darbesiyle cezalandırılması ve alınan önlemlere, verilebilecek cezalara rağmen kadına şiddet akıl alacak gibi değil.
Şiddet sadece bizde değil dünyanın her yerinde görülen bir eylem ancak çoğalması çeşitlilik kazanması ve şekillenmesi son zamanlarda da artış göstermesi dikkat çekici, çeşitlendirilme durumu gerçekten endişe veriyor. Zira günlük yaşamımızın her safhasında şiddeti görmek mümkün, çok dikkat edersek her adım attığımız yerde direk veya dolaylı olarak bir şiddetle karşı karşıyayız.
Bilindiği gibi şiddet sadece dövmek, yaralamak veya öldürmek değildir, bir insana yapılan her yanlış ve zorba hareket bir şiddettir günümüzde, yasal veya yasa dışı insanların mecbur bırakıldığı her şey bence bir şiddettir. Bir kaş göz hareketinin dahi şiddet olduğu veya kabul edildiği bir dönemi yaşıyoruz yani her hareketin arkasında bir şiddetin doğduğunu biliyoruz ve görüyoruz.
Dairede ki memurun vatandaşa davranışında bir şiddet ararsanız mutlak bulursunuz, polisin görevindeki hal ve hareketinde, zabıtanın vatandaşlara davranışında, amirlerin memurlara bakışında, hükümetlerin vatandaşı incitebilecek icraatlarında, üstün astlara verdiği emirde esnafın müşteriye verdiği önemde, belediye başkanlarının verdiği sözü tutamayışında halka inemeyişinde ve benzeri pek çok harekette şiddet vardır.
Mesela trafikte ters yönden gitmek, kaldırımlara araç park ederek halkı ana yolda yürütmek motor veya bisikletiyle normal yoldan gitmesi gerekirken kaldırımları kullanmak. Dükkân önlerine mal çıkararak kaldırımları işgal etmek, öğretmen öğrenci ilişkilerindeki çatışmalar bütün bunlar ve benzeri daha pek çok dozu artırılan davranışlarda amaç şiddet değilse de şiddeti çağırabilen davranışlardır.
Babanın oğluna, öğretmenin öğrenciye, kocanın eşine, arkadaşın arkadaşa vurduğu masum bir tokadın, kalabalık da çarpan bir omuzun, keskin bakan bir gözün hangi nahoş olaylara sebep olduğunu biliyor ve görüyoruz. Aslında olmaması gereken bu küçük ve masum kasıtsız hareketler sonuçta şiddete yol açıyorsa hoşgörünün ortadan kalktığı, saygı, sevginin kalmadığı günümüzde her adımda şiddet vardır dersek abartmış olmayız.       
Şiddeti özellikle katliamı savaşlarda ve terörde tanıdık ama çağımızda dünyanın her yerinde şiddet ve dolayısıyla katliam günlük yaşamımızın her safhasında görünmeye başladı. Bütün bunlar neden sorusunun cevabında ekonomi yatıyor dense de sadece ekonomik zorlukların değil çağın getirdiği hayat standartları ve zor şartlar, insani bağların kopması, milli, manevi değerleri ön plandan arka plana alınması, geçmişinden kopmak insanı ağır şiddet uygulayan katliam yapan canavara dönüştürüyor sağlıklı ve hoşça kalın.


Yazarın Diğer Yazıları