Zamlar Göbek Atarak Karşılandı

Zor ve sıkıntılı geçen bir yılı 2013 yılını geride bırakarak yeni bir yılın 2014. Tam Bir haftasını bugün bitiriyoruz, yeni yılın tüm dünyaya, özellikle de Müslüman alemine barış, huzur, sağlık getirmesini temenni ediyorum, geride bıraktığımız yıla dönüp bakacak olursak dünya ülkeleri arasındaki münasebetlerde hiç hoş olmayan barıştan uzak çok huzursuz günlerin geçirildiğini hatırlayacağız.
2014 yılı Türkiye’mize bakacak olursak ülkeler arası ilişkilerde, siyasi ve sosyal alanlarda bazı mutlu, bazende sıkıntılı günler geçirdik, ülkemiz zaman, zaman toplumsal ve siyasal boyutları olan olaylarla, son olarak da 17 aralık da başlayan operasyonun 2014 de hala devam eden etki ve tepkisiyle karşı karşıyadır. Geçmiş de yaşanan bu olayların elbette manevi, maddi boyutları vardı ve görünen o ki ülkemiz de bu olumsuzlukların etkisi özellikle önümüzdeki yapılacak üç seçim gerginliği ve psikolojisi içinde devam edecek.
Umarız ve dileriz ki 2014 yılı ülkemize her alanda yaşanan ve hala devam eden olumsuzlukları olumlu bir havaya çevirir, siyasi ve sosyal alanda yaşananları barış ve huzur noktasına getirir özellikle içeride yaşadığımız gittikçe de derinleşen siyasi ve sosyal alandaki sorunların liderler arası birliktelik ve ülke sevgisi önceliğe alınarak daha makul duruma getirilmesi gerekiyor zira böyle devam ederse 2014 yılı da sorunlu geçeceğe benziyor.
Yazımın başlığı olarak (zamlar göbek atarak karşılandı) demiştim bilindiği gibi zamlar yılbaşı gecesi geldi ve gelirken sadece Türkiye değil, bizim zamların gelişinde dünya ülkelerinin pek çoğu göbek atıyordu yani yeni yıl coşkusu içinde herkes ayrı tellerden çalıyor, eğleniyorduk zamlar cep  telefonlarından alınan 100 liralık vergiyi  120 liraya yükseltirken, alkollü içecekleri ve sigarayı yüzde 15 yükseltti, ayrıca vergi, cezalar, otomotiv de zamlardan nasibini aldı. İşte bu düzenleme yapılırken bizlerin çoğunluğu yeni yıl adına göbek atıyorduk.
KADINA ŞİDDET DEVAM EDİYOR
Anlamak mümkün değil, yazılıp, çizildikçe, konuşup üzerinde duruldukça adeta karşılık verilir gibi şiddetin sayısı artmakta, boyutu büyümekte, önü bir türlü alınamamakta alınan her türlü tedbir yanı sıra uygulanan cezai müeyyideye rağmen artık her gün bir kadın öldürülüyor olay katliama dönüştürülüyor bunu anlamak mümkün değil, garip ve tuhaf tarafı cinayetler daima çok yakınları, kocaları, sevgilileri tarafından işleniyor.
Bu acımasızlık, bu insanlık dışı davranış, bilerek, isteyerek cana kıymak, katil olmak, insafsızlık nereden geliyor, bir insanın hayat arkadaşını, sırdaşını, çocuğunun annesini evinin temel direği annenin canını nasıl alıyor, hangi duygu ve vicdanla böyle bir şeyi yapabiliyor akılla, mantıkla izah etmek mümkün değil. Anlaşılıyor ki alınan önlemler ve öngörülen cezalar işe yaramıyor veya yeterli olmuyor.
Daha önemlisi bu olaylara yanlış bir cepheden bakılıyor, olayın temeline nedeni ve niçinine inilemiyor, bakış açısı yüzeysel kalıyor ve alınan tedbirler yanlış veya etkisiz kalıyor, sadece kadını koruma değil, erkeğinde ele alınarak başta ekonomi, daha sonra sosyal yaşamındaki yanlışları düzeltme, görüp, gözetleme, daha sıkı ve yakın takip kontrol, daha ağır cezalar diye düşünüyorum aksi halde yazıp çizmeyle, film, dizi ve tiyatro sahnesinden tepki göstermekle bunun önünün alınamayacağı çok açık sağlıklı ve hoşça kalın. 


Yazarın Diğer Yazıları