Avrupa Birliği'nin (AB) en önemli ülkesi olarak görülen Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler, köklü bir geçmişe sahip olsa da tarih boyunca birçok zorlu sınamadan geçti. Birinci Dünya Savaşı'nda iki ülkenin aynı ittifakta yer alması ilişkilerin zirve noktasını temsil ederken, 20'inci yüzyılın ikinci yarısından itibaren Almanya'ya başlayan Türk göçü ilişkilerin perçinlenmesini sağladı.
NATO üyesi olması Türkiye'nin Avrupa'daki konumunu güçlendirirken, AB serüveninde Almanya'nın tutumu ilişkilerin seyrini belirleyen önemli bir unsur olageldi.
Öte yandan sürekli gelişen ve büyüyen ekonomik ilişkiler olumlu gelecek projeksiyonlarının en büyük dayanağı durumunda.
Şimdi gelin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ziyaret gerçekleştirdiği Almanya ile ilişkilere yakından bakalım…
Köklü ilişkiler yüzyıllar öncesinde başladı
İki ülke arasındaki ilk resmi ilişkiler, Osmanlı ile Prusya arasında başladı. Osmanlı İmparatorluğu ile Prusya Krallığı arasında 1761'de dostluk ve ticaret anlaşması imzalanmasını takip eden dönemde Berlin'e ilk Osmanlı Büyükelçisi atandı.
İki ülke arasında ilişkiler, II. Mahmud ve II. Abdülhamid dönemlerinde askeri iş birliğinin artmasıyla gelişti.
Birinci Dünya Savaşı sırasında aynı ittifak içerisinde yer alan iki ülke, ilişkilerde önemli yol kat etmişti.
Diğer yandan gelişen ilişkiler yalnızca askeri alanda kendini göstermedi.
İstanbul-Bağdat demiryolunun yapımı gibi önemli yatırımlarda iş birliği içerisinde olunması ekonomik bağları da güçlendirdi.
1933'ten sonra Hitler Almanya'sını terk eden Alman akademisyen ve mühendisler Türkiye'ye davet edilirken, bu aydınların ülkemizde üniversitelerin yeniden örgütlenmesinde, sanayi tesisleri ve şirketlerin kurulmasında değerli katkıları oldu. Soğuk Savaş döneminde Federal Almanya ile ticari, ekonomik ve kültürel ilişkiler yoğun olarak devam etti.
1961'de ise Türkiye ile Almanya arasında imzalanan İşgücü Anlaşması ilişkileri daha da güçlendirdi. Zira çok sayıda Türk vatandaşı çalışmak için Almanya'nın yolunu tuttu.
İki ülke arasında kültürel ve ekonomik gelişimin öncüsü olan Türklerin Almanya'daki varlığı, bugün milyonlarla ifade ediliyor. Türkler, Almanya'nın sosyal, siyasal hayatına ve ekonomik refahına yıllardır önemli katkılar sağlıyor.
İki ülke güçlü ekonomik ilişkilere sahip
Almanya 3,8 trilyon avro Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ile dünyanın en büyük 4. Ekonomisi. Avrupa Birliği'nin (AB) ise en büyük ekonomisi konumunda. Alman ekonomisi, 2022 yılında 1,564 milyar avro ihracat ve 1,488 milyar avro ithalat yaparak 3 trilyon avro üzerinde ticaret hacmine ulaştı.
Türkiye'nin 2022 yılında gerçekleşen 254 milyar dolar yıllık ihracat miktarında en önemli pay Almanya'nın. TÜİK verilerine göre 2022 yılında Türkiye'nin Almanya'ya ihracatı 21,1 milyar dolar olurken ithalatı ise 24,3 milyar dolar oldu.
Almanya, Türkiye'nin birinci ticaret ortağı iken Türkiye, Almanya'nın en büyük 17. ticaret ortağı. Türkiye tüm ihracatının yaklaşık yüzde 10'unu Almanya'ya yapıyor. Benzer şekilde, ithalatının da yüzde 9'unu bu ülkeden gerçekleştiriyor. Her ne kadar, Alman ticaretinde Türkiye 17. sırada olsa da, Almanya, Türkiye'yle pek çok AB üyesi ülkeden daha fazla ekonomik ilişki içerisinde.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 45 milyar doları aşmış durumda.
Öte yandan iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin ivme kazandığını gösteren en önemli sektör enerji.
Almanya-Türkiye ilişkilerinde enerji alanındaki iş birliği önemli bir yere sahip Yüzyıllara dayanan bu iş birliğinde 1970'li yıllarda özellikle termik elektrik üretimi konusundaki know-how paylaşımı ve teknoloji transferi ile öne çıkan ortaklık, 2000'li yıllarda Alman şirketlerinin yatırımcı olarak Türk enerji sektörüne ve ülkeye olan güveni, iş birliğiyle devam etti.
Kovid-19 salgını ile başlayıp Rusya-Ukrayna savaşı ile devam eden yeni olağanüstü dönem ise enerji sektöründe küresel düzeyde 1973 petrol krizinden sonraki en büyük; 21. yüzyılınsa doğal gaz kaynaklı ilk enerji krizini tetikledi.
Türkiye ile Almanya 2022 yılında enerji alanında önemli bir mutabakat zaptı imzaladı.
İki ülke ekonomik ilişkileri sadece karşılıklı ticaretle değil, yatırımlarla da oldukça güçlü bir noktada. Öyle ki, Türkiye ve Almanya arasında gerçekleşen yatırımlar ve bu yatırımları gerçekleştiren firmaların sayısında önemli artış gözleniyor. Türkiye'de Alman sermaye ortaklığında 7 bin 250'nin üzerinde Türk-Alman şirket olması da bunu en önemli göstergesi niteliğinde.
Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Berlin ziyaretinin iki ülke ekonomik ilişkilerinin ivme kazanması açısından oldukça önemli olduğunu belirtiyor.
Zorluklara rağmen güçlü bir gelecek
Köklü tarihi geçmişe sahip Türkiye-Almanya ilişkilerinde en büyük sınamalar PKK terör örgütünün Almanya'da artan varlığı, FETÖ terör örgütü konusunda Berlin'in uzun süredir Ankara'nın yaklaşımına uzak durması gibi konularda yaşanıyor.
Öte yandan 3 milyondan fazla Türk'ün yaşadığı Almanya'da artan ırkçı saldırılar da iki ülke ilişkilerini etkilen önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
İki ülkenin NATO'da müttefik olması ve Türkiye'nin AB'ye tam üyelik talebi, iki ülke arasındaki en önemli siyasi manevra alanını oluşturuyor. Ancak onlarca yıldır Alman hükümetlerinin Türkiye'nin AB'ye katılımına karşı olması, ilişkilerin seyrini olumsuz etkiliyor.
İlişkileri olumsuz etkilen diğer unsurlardan biri de Almanya'nın sözde Ermeni soykırımı konusunda attığı adımlar.
2 Haziran 2016'da Almanya Federal Meclisi'nin 1915 olaylarını "soykırım” olarak tanıma kararı, iki ülke arasında krize neden oldu. Ancak karşılıklı adımlar ve üst düzey ziyaretler bu krizi sonlandırdı.
Tüm bu zorlu sınamalara karşın Suriye'de uzun süredir yaşanan gelişmeler, Libya'daki olaylar, Rusya ile Ukrayna arasında 2022'de başlayan savaş ve İsrail'in Gazze saldırıları iki ülkeyi iş birliği yapmaya zorlayan konuların başında geliyor.
İki orta büyüklükte ülke olarak tanımlanan Almanya ve Türkiye'nin jeopolitik konularda iş birliğinin sorunların çözümüne katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Kaynak: AA