Konya'nın Beyşehir Gölü'nde 10 dekarlık bir alan sahip olan Kül Adası, sadece tekneler ile ulaşılıyor. Bu ada ile ilgili çok sayıda efsane anlatılıyor.
Beyşehir Gölü çevresinde tarihte çok sayıda yerleşim kuruldu
Gölün insan hayatının bir parçası olduğu için Beyşehir Gölü çevresinde tarihte çok sayıda yerleşim kuruldu. İnsanlar bu gölün her şeyinden faydalanarak, hayatlarının bir parçası olan göller, hayatlarının pek çok döneminde de onların hikayelerine, öykülerine, tarihlerine, sanatlarına konu oldu.
Çok sayıda efsane barındırıyor
Beyşehir Gölü ile ilgili de insanlar tarihi süreç içerisinde pek çok efsaneyi ve hikayeyi günümüze kadar anlatıldı. Bunlardan birisi de göldeki adalarla ilgili, gölde yürüyen kervan efsanesi, Amazonlar efsanesi, Anamaslar efsanesi gibi çok sayıda anlatılan efsane var. Bunlardan birisi de Kül Adası efsanesi.
Kül Adası efsanesi
Efsaneye göre Eşrefoğlu beylerinden biri evlenir ve düğün şenlikleri içinde sürek avına çıkar. Av sırasında göldeki bir düdene kapılan beyin oğlu ve adamları kaybolur. Beylikte herkes onları bulmak için seferber olduysa da sonuç alınamamış, bir süre sonra cesetlerin Manavgat Çağlayanı'ndan çıktığı haberi beye ulaşmış. Bunun üzerine bey, adı geçen düdeni kapatmaya karar vermiş. Beylik halkının tümü bu iş için seferber edilmiş. Ardıç ağaçları, deri, kül ve samandan oluşan tonlarca malzeme taşımış. Düdenin bulunduğu yerde çok büyük yığma bir tepe yapılmış. Su kaçağının azalması üzerine gölün su seviyesi iyice artmış. Adı geçen tepe de ada haline gelmiş.
(Mustafa İlker Şen)