Tarım Kredi ve TORKU güçbirliği yaptı, kazanan millet
Gazetecilik sadece eleştirmek değildir. Bazen övmek, bazen takdir etmek de gazeteciliğin kitabında vardır. Hele ki ortada milletin menfaatine olan bir adım varsa… İşte bugün öyle bir gündü. Keyifle takip ettiğimiz programlardan biriydi. Çünkü bugün iki yerli ve milli güç; Tarım Kredi Kooperatifleri ile TORKU, el ele verdi, omuz omuza bir yolculuğa çıktı.
Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Hüseyin Aydın ile Konya Şeker ve TORKU Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu arasında imzalanan protokol, sadece bir belge değil; üreticinin ve tüketicinin geleceğine atılan imzaydı.
‘Ne vardı bu protokolde?' dediğinizi duyar gibiyim. Tarım Kredi, 4500'ü aşkın kooperatif marketiyle devasa bir pazarlama ağına sahip. TORKU ise yıllardır Anadolu'nun bereketini markaya dönüştürmüş, kalitesiyle rüştünü ispat etmiş bir üretim devi. Bugün atılan imzayla bu iki dev kuruluş imkan ve güçlerini birleştirdi.
Pandemi süreci gösterdi ki, gıda zinciri sadece tarladan sofraya uzanan bir hat değil; aynı zamanda bir millî güvenlik meselesi. Dünyanın dört bir yanında ürünler raflardan silinip giderken, Türkiye kendi üretimiyle ayakta kaldı. Ama yeter mi? Yetmez. İşte bu yüzden bu protokol çok kıymetli. Tarım Kredi'nin pazarlama gücü ile TORKU'nun üretim kabiliyeti birleşince ortaya güçlü bir sinerji çıkacak.
Ve şunu unutmamak gerek: TORKU da Tarım Kredi de birer çiftçi kuruluşu. Yani bu iş birliği, aslında milletin kendi içinde kurduğu bir ittifak. Hem cebimize, hem gönlümüze dokunan bir ittifak…
Bugünkü toplantıya Tarım Kredi Kooperatifi yönetim kurulu üyeleri Harun Reşat Ersöz ve Recep Candan da katıldı. Yönetim Kurulu Üyesi ve Murahhas aza Yılmaz Bademli toplantıda gelen sorulara cevap verdi. Bademli, Konya'dan Ankara'ya uzanan yolculukta kilit öneme sahip. Genel Müdür Hüseyin Aydın konuşmasında, TORKU'nun insan kaynakları hususunda sektöre yaptığı katkının önemini de dile getirdi.
Dinlediklerimizden mutlu olduğumuz bir toplantı oldu. Marifet iltifata tabidir. TORKU yıllardır Anadolu'nun emeğini markaya dönüştürüyor. Tarım Kredi ise bu emeğin piyasaya ulaşmasını sağlıyor. Bu iş birliğinden kazanan sadece iki kurum olmayacak, yanısıra üretici de kazanacak, tüketici de kazanacak.
Beni asıl sevindiren husus, Tarım Kredi'nin milli firmalara tanıdığı öncelik. Aynes ve Oruçoğlu'nu bünyesine katan Tarım Kredi, kendi marketlerinde önceliği milli ve yerli markalar veriyor. Bunu çok önemsiyorum. Zira Kooperatif Marketlerinde pazarlanan ürünlerin aynı zamanda marka değerleri yükselecek. Bugünkü toplantıda bu markette satışa sunulan ürünlerin bir kısmının Konya üretimi olduğunu da öğrendim. Memnun oldum.
Türkiye 7 Ekim Gazze soykırımından sonra özellikle temizlik ve içecek sektöründe kendi yerli markalarını oluşturdu. Konya'dan da markalar çıktı. Milletimizden, ne şekilde olursa olsun tercihlerinin ilk sırasına yerli markaları koymalarını istirham ediyoruz
Velhasıl, bugün imzalanan protokolün bir cümleyle özeti şudur: Markalar büyürken, millet kazanır.
Yazarın Diğer Yazıları