DOLAR
42,29
EURO
48,91
STERLİN
55,66
GRAM
5.813,91
ÇEYREK
9.550,23
YARIM ALTIN
19.005,34
CUMHURİYET ALTINI
37.948,56

Türkiye’de ve Konya’da Bahis Depremi

Türkiye, son günlerde yeni bir "deprem” yaşıyor. Bu kez yeryüzü değil vicdanlarımız sarsılıyor. "Bahis depremi” diyorum, çünkü yaşananlar, Balıkesir'in Sındırgı ilçesi ve çevresinde "deprem fırtınası” olarak adlandırılan ve neredeyse her gün meydana gelen sarsıntılardan daha tehlikeli. Sındırgı depremlerin bölgeyi sallarken, bahis tüm ülkeyi salladı. Her gün, her saat yeni bir sarsıntı… Her gelen haber, toplumun bir başka damarını çatlatıyor.

Aslında Perşembenin gelişi Çarşamba'dan belliydi. Futbolda son yıllarda hoş olmayan şeyler konuşuluyordu. Futbol, kendi içinde bambaşka bir dünya…Diğer tüm spor dallarından farklı olarak 7'den 70'e herkesi ilgilendirir. Neredeyse haftanın her günü, her evde, her ortamda, dünyanın her yerinde futbol konuşuluyor. 

Evet, futbol bir spor dalı; ancak günümüzde bir spor dalı olmanın çok ötesine geçmiş durumda. İnsanlar futbolla yatıp futbolla kalkıyor. Aynı zamanda futbol büyük bir endüstri hâline geldi. Ülkeler, şehirler, hatta markalar futboldan para kazanıyor. Kaybedenler de var tabii olarak. Kısacası bir "futbol ekonomisi” var ve bu çarkın içinde zaman zaman yanlış işler de dönüyor.

İşte o çarkın en tehlikeli dişlisi: Bahis.

Bahis, Türkiye'yi sarsan bir illete dönüşmüş durumda. Son birkaç yıldır "artık yeter” dedirten tartışmaların merkezindeydik. Ancak Futbol Federasyonu'nun yeni başkanını ve yönetimini bu noktada tebrik etmek gerekir. Arı kovanına çomak soktular. Dağılan arıların şu anda kimi sokacağı hiç belli değil. Birçok profesyonel futbolcunun bahis skandalına karıştığı ortaya çıktı ve haklarında işlemler başlatıldı. Konya'dan da iki futbolcu var. İkisi de takımın bek kemiği futbolcular…

İşin hukuki boyutu bir yana; bahis aynı zamanda toplumsal bir çürümenin, değer erozyonunun ve ahlaki bir kokuşmuşluğun da aynası oldu.
Bahis sitelerine, internetten ve özellikle cep telefonlarındaki uygulamalardan kolayca erişilebiliyor. Gençlerin ya da vatandaşların çoğu, bahis oynamanın aslında kumar olduğunu bilmiyor.

Oysa Diyanet'in bu konuda hükmü açık: Bahis, kumardır.
Kumar, dinimizce kesin bir dille yasaklanmış, haram kılınmıştır. Çünkü kumar; aileleri dağıtan, ocaklara kibrit suyu döken, toplumsal dengeleri bozan ve bireyi hem maddi hem manevi yönden tüketen bir illet. İnsan, kaybettikçe hırslanır; hırslanınca aklını, iradesini ve huzurunu kaybeder.

Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerinden en geri kalmış ülkelerine kadar herkes bu meseleyle boğuşuyor. Türkiye'de ise online sistemler üzerinden milyonlarca insan her gün kumar, yani bahis oynuyor.

Bu illeti durdurmanın yolu topyekûn bir seferberlikten geçiyor.
Devlet kurumları, dinî merciler, medya ve aileler el ele vermek zorunda. Çünkü bahis, sadece bir oyun değil; bir toplumun vicdanını kemiren sessiz bir depremdir.

Yazarın Diğer Yazıları