DOLAR
42,11
EURO
48,34
STERLİN
55,06
GRAM
5.536,64
ÇEYREK
9.099,97
YARIM ALTIN
18.107,57
CUMHURİYET ALTINI
36.155,77

Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları

 

 

"Seni merak etse bir bahane bulup arar, sorar, yeter ki istesin, kalkar gelir, seviyor olsaydı geri dönerdi…” gibi cümleler kurarak aramayanı, yazmayanı, gidip de geri dönmeyeni rencide edip, onları doğrudan haksız göstererek ve suçu onlara atarak bazen kötü bir yanılgı içine düşüyoruz.

Bu sadece bir yanılgı da değil aslında…

Ayrıştırmanın da fitilini ateşliyor, insanların birbirinden soğumasına sebep oluyoruz.

Kimse durup dururken kalkıp gitmez. Durup dururken kalkıp gidiyorsa ona da yapacak bir şey yok demektir.

Gelmiyorsa, aramıyorsa, yazmıyorsa "vardır bir sebep” demediğimiz sürece ayrılıklara ciddi anlamda olumsuz katkıda bulunmuş olacağız.

Yoktan yere dünyası zehredilen birine "geri dön” demeden önce zehredene "neden bunu böyle yaptın?” demek zorundayız.

Anadolu'da bir laf var…

"Dayak atan dayağı attı da dayak yiyen ne etti bakalım?”

İşte bu, adalet mekanizmasının çalışmaya başladığının göstergesidir.

Unutmayın, adalet yalnızca adalet saraylarında aranmaz.

Eskiden köylerde ihtiyar heyetleri vardı.

Bu heyet, köydeki hemen hemen tüm sorunları çözerdi. Kimse de yargıya başvurma gereği duymaz, işine gücüne bakardı.

Şimdinin ihtiyar heyetleri de ya sosyal medya ya da karşı cins düşmanı, gün görmemiş bencil insanlar.

Birkaç ergen laf uydurmuşlar ve acemi, para delisi psikologların güdümüne girmişler…

Bu sosyal medya ihtiyar heyetinin kurduğu en bilimsel cümleler şunlar:

Aramıyorsa boş ver.
Gelmiyorsa yol ver.
Sevmiyorsa yön ver.
Yazmıyorsa koyuver…

Budur tüm çözüm önerileri.

"Aramak isteyen illâ bir yol bulur” deyip aramayanın aramama sebeplerine değil; mağdur görünen sinsi kahramanın kamufle ettiği asıl gerçeklere ve sadece kendini haklı çıkaran yanlı cümlelerine bakarak hüküm verirsek…

Adaletin ayağına baltayı vurmuş, o baltayla da aileleri, ilişkileri parçalamış oluruz.

Ayrıca hüküm verenler hayatlarını "vur patlasın çal oynasın” devam ettirirken olan gerçek mağdurlara olur.

O yüzden iki kişiyi de dinlemeden hüküm vermeyin der Allah'ın Resulü

Bizim yapmamız gereken, bize yakın olana yani nazımızın geçtiğine sorumluluk yükleyerek aralarındaki bağı güçlendirmek ama onu ezdirmeden

İnsanlardan hakemlik istediğiniz zaman hemen kendilerini "bir bilen" olarak görüp ön yargılarla hareket ediyorlar.

Ne ortada kalacak çocukları düşünen var ne huzursuzluk içinde kıvranacak çiftleri ne de parçalanacak olan aileleri…

Bir iki çocukla ortada kalan insanların "sözlerine değil” de iç dünyalarına girip bakın bakalım ne denli mutsuz olduklarını görürsünüz…

Ayırmak kolay…

Ayırma işini para verdiğin her danışman, her psikolog yapıyor zaten…

Sen zoru seçebiliyor musun, onu de hele?


Yazarın Diğer Yazıları