BOŞUNAYMIŞ

Hayat bir şekilde devam ediyor. Kimi bu hayatı varlık içinde, kimi yokluklar içinde devam ettiriyor. Sonuçta her hayat son buluyor. Aklıma Peygamber efendimizin Hz. Ömer'le diyaloğu geliyor. Efendimizin huzuruna gelip hıçkırarak ağlayan Halifeye Peygamberimiz nedenini sorunca Kralların saraylarda yaşadığını ama efendimizin yatacak hasırı bile olmamasına içerlediğini söyleyince Peygamber efendimiz "İstemez misin ya Ömer Dünya onların, Ahiret bizim olsun” diyor.

Terk bir cümle hayatın gayesini açıkça gösteriyor. Hayata sıkıca bağlanmışız ve bir türlü kopmak istemiyoruz. Geçen yazılarımda da bahsettim. Bir arkadaşım 12 gün içinde ailesinden 5 kişiyi kaybetti. Konuşunca "sanki deprem oldu hepsi altında kaldı” dedi. Evet hayatımız aslında depremlerle dolu. Kimisi salgın, kimisi kalp, kimisi kanser depremi yaşadı ve hayata veda etti. Tüm kazandıkları Dünya'da kalırken ellerinde ki amellerle göçüp gittiler bu dünyadan. Neyimiz kaldı Dünya'da. Bir ev yada bir arabamız mı? Arkamızdan dua edecek bir evlat, hayırla yad edecek dostlar, imanımıza şahitlik edecek çevremiz olacak mı? Öldükten 20-30 yıl sonra bizi hatırlayıp dua edecek torunlarımız olur mu? 100 yıl sonra kimse kalmayacak bu dünyada. Biz neyin kibrini yaşıyor, neyin havasını atıyoruz bu Dünya'da. Ayağımızı basmaya imtina ettiğimiz toprağın altına gireceğiz hala neyin bencilliğindeyiz. Bu hayatı düz yaşamak, basit yaşamak, sade yaşamak hepimiz için gerçekten çok zor. Kapitalist düzen bize rekabeti, üste çıkmayı, hırs yapmayı, daha çok ezmeyi, daha çok gururu ve kibri öğretti. Evladının tahsisliyle övünen baba evladının yanlışlarını görmezden gelmeye başladı. Huzurevine bırakınca "boşaymış” dedi. Tarlalarının çokluğuyla övünen baba bir krizde tek tek satıldığını görünce "boşunaymış” dedi. Evinin her köşesini incilerle, boncuklarla, vazolarla, en lüks oturma gruplarıyla döşeyip gösteriş yapan anne evinin yanmasıyla evsiz kalıp "boşunaymış” dedi. Hayatı boyunca kumar oynayıp elinde ne var ne yoksa kaybeden adam "boşunaymış” dedi. Yemeden, içmeden, uykusuz geçen yılların ardından diyabet hastası olup sahip olduğu paraya rağmen istediğini yiyemeyen iş adamı "boşunaymış” dedi. Bu Dünya'da övüneceğimiz şeyler var tabi. Sahip çıktıklarımız, değer verdiklerimiz, insanlık adına yaptığımız ne varsa. Övünmek derken duyurmak değil huzurlu olmaktan bahsediyorum. Ölmek üzere olan yada ölümden dönenlerin hep söylediği bir şey var. "Hayatım gözümün önünden film şeridi gibi geçti.” Bizim bu hayattaki filmimizde neler var?

 

3 Haftalık aranın ardından Kontv Ana Haber Bültenine yeniden başlıyoruz. Haberde olmadığım süreçte "acaba karantinada mı bu adam” diyen oldu. Ayrılık yaşadığımızı düşünenler izleyicilerimiz aradı. Tabi ki her başlangıcın bir sonu olacak. Sanırım daha ekranlara veda etmek için erken. Sağlığımız, ömrümüz olduğu müddetçe insanlığa bu şekilde hizmet etmeye devam edeceğim. Bu işin en güzel tarafı tanımadığınız insanlardan sadece Allah rızası için dua eden izleyicilerin bulunması. Bizim izleyicinin farklı bir duruşu var. Yeri gelir çocuğu gibi kızar, yeri gelir aynı şekilde sever. Hepsi başımın üstündedir. Yeniden Bismillah derken kaza, cinayet, şiddet, yangın ve şehit haberlerinin olmaması tek umudum. Duamız olsun her haberde ülkemizin, ümmetin ve insanlığın güzel geleceğinden haberler verelim. İslam Alemi'nin özgürlüğe ve huzura açılan kapılarını haber yapalım, çocukların katledilmediği, savaşların yaşanmadığı ve biraz da güleceğimiz haberler yapalım olmaz mı? O zaman Bu akşam 19:30'da görüşmek dileğiyle. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları