BAYRAMI TEFEKKÜR

Dîvan-ı Lugati't-Türk'te Kaşgarlı Mahmud bayram kelimesinin kökünü "bezrâm" olarak vermiş. Pehlevi Farsçası'nda "sevinç ve eğlence günü" anlamına geliyor. Farsça'ya eski Türkçe'den geçtiğini söyleyenler de var.

İsmi şu veya bu. Önemli olan isimler değil, isimlerin içinin doldurulması. Vaazlarda, hutbelerde cami görevlisi kardeşlerimizin dediklerini o anda dinleyip, camiden çıktıktan sonra unutmak değil, cami dışında, hayatımızın her kademesinde, ömrümüzün her aşamasında sözlere, konuşmalara bir anlam giydirmektir güzel olan.

Bayramın; yılda iki kere gelmesi demek, Ramazan bayramında 3 gün, Kurban bayramında 4 gün güzel hareket sergileyip, kalan zamanlarda eski tas, eski hamam aymazlığına girmemek demektir. Birisi; Şükür ve Ramazan bayramı, diğeri, Rabbe yakınlaşmayı anlatan Kurban bayramı.

Günleri; bayram ve bayram dışı olarak sınırlamak da yanlış. Her günümüzün bayram olması gerekir. "her günümüzün bayram olması” sözünü okuyan, işin özüne inemeyen, her şeyi kabukta gören, öküzün altında buzağı arayanlar; "Tamam Kazım hoca yine şaşırdı, bizi deli yaptı. Çünkü deliye her gün bayram” diyecekler. Ama gönül dostlarının böyle bir yaklaşım sergileyeceklerini sanmıyorum. Zira gönül dostları, her şeyin özünü tefekkür eder, her kelimede, her cümlede bir ilahi mana sezerler.

Mücerret olarak bayramlarda küskünlüklere veda edip, bayram bitince küslükleri sürdürmek ne kadar akıllı işidir? Komşu, akraba ziyaretlerini sadece bayramlara hasredip, bayram sonrasında kapılarını çalmamak, selam alıp vermemek, komşu haklarına riayet etmemek…ne derece doğru bir yaklaşım? Her bayramın içinde ve özünde; insanlarla iletişimde olmak, sosyal hayatı canlı tutmak, özellikle; fakir, yoksul ve muhtaçlara el uzatmak…söz konusudur. Necip Fazıl merhum şöyle der; "Namaz, camiden çıktıktan; Hac, Kâbe'den döndükten sonra başlar”.

Yüce kitabımız Kur'an'ın hangi yerinde; "bayramlarda el ele verin, bayram sonrasında ne yaparsanız yapın” ifadeleri vardır? Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz; "birbirinize sırt çevirmeyiniz, birbirinize muğber olmayınız. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz” der miydi?

SÖMÜRGELEŞMİŞ BEYİNLER!
Onbinlerce İspanyol bir stadda toplanır. İçlerinden biri bir boğa ile güya güreşir. Güreş boyunca boğaya şişler saplar. Kanlar içinde kalan boğa sonunda yere yığılır. Onbinler "OLEY-(YAŞA)!!!" çığlıklarıyla güreşçiyi alkışlar. İçimizdeki mankurtların Boğa güreşine "VAHŞET" dediğini hiç duymadım. ÇÜNKÜ BOĞA GÜREŞİNİ EFENDİLERİ YAPMAKTADIR, ONLAR NE YAPARSA DOĞRUDUR. EFENDİ tenkit edilmez efendiye sadece imrenilir! Her sene KURBAN BAYRAMI yaklaşırken habire hakaret ediyorlar.
Aynı kesimler bir zamanlar da "MÜSLÜMANLARIN ET(protein) tüketmedikleri için APTAL OLDUKLARINI" ileri sürüyorlardı. ALLAH NE DİYORSA DOĞRU DİYOR! İşittik ve itaat ettik! İNADINA UYACAĞIZ!

Amerikalılar, Irak'ta tam 1.000.000 müslüman öldürdüler. Yüzbinlerce kadına tecavüz ettiler. Birkaç gündür Allah'a kurban edilen hayvanlara pek üzülen; mankurt, aklı satılık, beynini kiraya veren kesim, Iraklılara,Yemenlilere, Doğu Türkistanlılara "tüh” demiyor!


 

Bayram Günleri

Kirlenen ruhlara rahmetler yağar,
Kararan güneşi gündüzler sağar,
Mutsuz gönüllere umutlar ağar,
Bayram günleri.

Ölü toprağın dirildiği an,
Bahçelerden güllerin derildiği an,
Berat defterlerinin verildiği an,
Bayram günleri.

Yıkık boyunlar tebessüm eder,
Küsler, kırgınlar teşerrüf eder,
Selamla birbirine hürmetler diler,
Bayram günleri.

Küçük, büyük herkes el ele..
Kibir yok, riya yok, hele velvele..
Esamisi okunmaz,
Bayram günleri


Yazarın Diğer Yazıları