BDP’de Kıyamet Kopuyor

BDP'liler istifa kararı alıp Diyarbakır'a dönecek. Emine Ayna’nın üst yönetime veya tam yetkiyle parti komiserliğine getirilebilecek. BDP, "devrimci operasyon" psikolojisiyle yerel seçimlere girecek. Yine son adımda vekiller Meclis'e dönmek için Öcalan'a başvuracak.

Başbakan Erdoğan, PKK'lılar ile kucaklaşan BDP'lilere yönelik sert mesajlarını devam ettiriyor.

Reklam

Ankara'da dokunulmazlıkların kaldırılması fikri giderek ağır basıyor. Pekiyi bu durumda BDP ne yapacak?

Kürt sorunu üzerine yazılarıyla tanınan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Yayman, Hürriyet'teki köşesinde kıyamet senaryosunu yazdı. Sözü daha fazla uzatmıyor ve yazara kulak veriyoruz.

süreç sertleşirse, inisiyatif BDP’den çıkıp tamamen PKK’ya geçecek.

Kandilin uzun zamandır BDP’yi PKK’lılaştırmak istediği biliniyor.

Aslında yeni dönemin ilk işareti 14 Ekim’deki BDP olağanüstü kongresinde verilecek.

DEP’in kapatılması sürecinde gelenekçi kanadın temsilcisi Yaşar Kaya’nın yerine örgütün sözcüsü Hatip Dicle’nin getirilmesi gibi benzer bir süreç yaşanabilir.

Yeni dönemde Emine Ayna’nın üst yönetime veya tam yetkiyle parti komiserliğine getirilmesi sürpriz olmaz.

Dokunulmazlıklar konusunda düğmeye basıldığında BDP, ‘demokratik siyasetin’ önünün tıkandığını ileri sürerek, ‘sine-i millet’ ve erken seçim tartışmalarını yeniden başlatacaktır.

Anayasa, TBMM üyeliklerinin yüzde 5'inin (28) boşalması halinde 3 ay içinde ara seçime gidilmesini hükme bağlıyor. Ancak istifaların kabulü için meclisin onayı gerekiyor.

BDP çevrelerinde, Kandil’in ve tabanın ‘bir kişinin vekilliğinin düşmesi durumunda dahi grubun toptan istifa etmesi ve Diyarbakır’a dönülmesini’ istediği iddia ediliyor.

Örgüt, siyasetle sonuç alınamadığını ileri sürüp, BDP’yi devre dışı bırakmak isteyecektir.

Dokunulmazlık krizini fırsat sayan PKK, hükümeti ‘ulusal güvenlik devletine’ mahkum edip Ankara ile Diyarbakır arasındaki makası açmaya çalışacaktır.

BDP’nin çekilmesiyle anayasa süreci yoluna devam etse dahi toplumsal meşruiyetini kaybedecek.

Görünen o ki arzu edilmese de siyasi tansiyon yerel seçimlere kadar adım adım yükselecek…

Yerel seçimlerin Ekim’e alınmasıyla ‘Nevruz avantajını’ kaybeden BDP, yerel seçimlere diyalog stratejisiyle değil, ‘devrimci operasyon’ psikolojisiyle girecek.

Yerel seçimler bölgede referanduma dönüştürülüp çıta bir adım daha yukarı taşınacak.

Bu senaryoların işlemediği durumda ise B planı devreye sokulacak ve grubun meclise dönmesi için Öcalan’a müracaat edilmesi istenecek.

Hatırlanacağı gibi 11 Aralık 2009’da Anayasa Mahkemesi DTP’yi kapattığında da, sine-i millete dönme kararı alınmış ancak Öcalan’ın devreye girmesiyle sorun çözülmüştü.

Benzer bir gelişme 12 Haziran sonrasında da yaşanmış ve Diyarbakır’da toplanan BDP’ye İmralı’nın ‘Ankara’ya gidin’ çağrısıyla kriz aşılmıştı.

Görüldüğü gibi dokunulmazlık konusu, kıyamet senaryosu olarak nitelendirilecek gelişmeleri tetikleyebilir.

Tüm tepkiler ve tartışmalar, BDP'li bazı milletvekillerinin, bölücü terör örgütü mensuplarıyla kucaklaşma görüntülerinin kamuoyuna yansımasıyla başladı.

Hem Başbakan Erdoğan'dan hem de siyasi partilerden ardı ardına açıklamalar geldi, dokunulmazlıkların kaldırılması için Meclis'in açılmasıyla birlikte harekete geçileceği ifade edildi.

BDP cephesinden ise dikkat çeken bir çıkış geldi.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, "Parlamento ile ilişkilerimizi gözden geçiririz" dedi.

BDP'nin "Dokunulmazlıklarımız kaldırılırsa Parlamento ile ilişkilerimizi gözden geçiririz" tavrı, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan çekileceği yorumlarını da beraberinde getirdi.

İşte bu tartışma ve yorumlar, gözlerin çevrildiği Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun da gündemdeydi.

AK Parti, BDP'nin masadan kalkacağı inancında değil.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi AK Parti’li Ahmet İyimaya, "Yeni anayasa Türkiye'nin ve siyaset kurumunun namusudur. Bu açıdan yaklaşıldığında herhangi bir partinin masadan kalkma gibi bir tavır içinde olacağını farz etmiyorum, tahayyül etmiyorum, varsaymıyorum."

CHP ve MHP'ye göre ise BDP'nin çekilmesi halinde Anayasa Uzlaşma Komisyonu, görevine devam edemez.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi CHP’li Süheyl Batum ise "Partilerden bir tanesi ayrılırsa işin özüne aykırı olmuş olur. Bunun bu şekilde devam etmesi o zaman mümkün olmaz" dedi.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi MHP’li Faruk Bal,’’ Böyle bir durumda Uzlaşma Komisyonu aldığı genel çalışma kararları çerçevesinde görevine devam edemez ama ondan sonra yeni şartlar oluşur" dedi.

BDP'nin nasıl bir tutum takınacağına ilişkin net açıklama ise komisyonun BDP'li üyesi Altan Tan'dan geldi.

Tan'a göre, BDP komisyondan çekilmeyecek.

Tan, şunları kaydetti;

"BDP'nin ağzından çıkmayan laflar üzerinden spekülasyon yapmak da sadece ateşe benzin dökmektir. Yeni bir Türkiye'yi en fazla biz istiyoruz. En gelişmiş demokrasi ve demokratik ilkeler çerçevesindeki bir Türkiye en fazla bize lazım."

Bunları alt alta koyduğumuz zaman BDP’nin kıyametinin kopacağına hatta koptuğuna işarettir diyebiliriz.


Yazarın Diğer Yazıları