Bu Dava, Hak Dava!

Hak Dava!

Her tarlayı sular arkımız bizim,
Köklü milletiz; "Hak", farkımız bizim,

Bezm-i elestte, İslam üflendi bize,

Kur'an'la döner çarkımız bizim.

Sıratı müstakim yön verir bize,

"Allah” duygusu ün verir bize.
Hak dava söyler şarkımız bizim!

 

İnsanı Hak, çepeçevre kuşatmıştır. Kimsenin o çevreden kurtulma şansı da yok, imkânı da. Ne ateistler, ne müşrikler, ne Hıristiyan, Yahudi ve ne de Müslümanlar…diyebilirim ki insanlar, ilahi bir dairenin içindedir.

  1. ne kadar çabalarsak çabalayalım, ne kadar azgınlıklar içine girersek girelim, boşuna kürek çekeriz. Rabbimiz bizi izlemekte ve "siz istediğiniz kadar kafanıza göre takılın. İstediğiniz kadar dünyevileşin…sonunda bana kavuşacak, hesabını vereceksiniz. Bakın, her doğan vakti geldiğinde ölüyor, herkes mezara giriyor. Deistler; "Allah'ın dünyada işi yok, o, ahirete karışsın, peygamber, ahiret falan yok…” diyedursun. Modernistler; "Allah'ı tahttan indirdik. Şimdi insan tanrılaştı. İnsan en büyük güç…” diye bağırsın. Dini hassasiyetten yoksun, dini hayata şaşı bakanlar; "Günümüzde İslam devleti diye bir şey olamaz, o, bir ütopya, bakınız dünyada böyle devlet var mı?” diyerek, batıyı örnek almayı marifet saysın. "İslam devleti” denen devletlerin İslam dışı davranışlarına bakarak, "görüyorsunuz ya, bu devletler bile İslam'ı uygulamıyor. Demek ki İslam devleti bir ütopyaymış.” Böyle diyenler, böyle düşünenler, hep Batı kafasıyla, materyalist felsefeyle bakıyorlar olaylara. Kur'an'i tefekkürle baktıkları zaman, işin ne kadar kolay ve uygulanabilir olduğunu görürler.

Kendini sanatçı sanan insan bozuntuları, Müslümanlara ve tüm insanlara karşı mahalle baskısı uygulaya dursun, istedikleri kadar kendi hempalarını, kendileri gibi düşünen aklı satılık, beyni olmayanları etrafına toplasın… acaba ölüme, Allah'ın iradesine karşı koyabilecekler mi? Koyabildiler mi?

Rabbimiz şöyle meydan okuyor; "Eğer kulumuza (Muhammed(SAV)'e) indirdiğimiz Kur'an hakkında şüphede iseniz, haydi onun benzeri bir sure getirin ve eğer doğru söylüyorsanız, Allah'tan başka şahitlerinizi çağırın ve bunu ispat edin. Eğer yapamazsanız, ki hiçbir zaman yapamayacaksınız. O halde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş, kâfirler için hazırlanmıştır.” (Bakara/23-24)

 

Tarih boyu İslam davasına set vurmaya, bu davayı söndürmeye kalkanlar olmuş ve olacaktır. Onlar Hak davayı savunmuyorlar diye bizler hak davadan vaz mı geçeceğiz? Hak dava; insanların davası, insanlığın davası, hukukun üstünlüğünün davasıdır. Hak davada, vatan sevgisi vardır. Hak dava insan haklarına saygılı, teröre prim vermez. Hak dava ile terör, İslam'la terör yan yana gelemez. Hak dava; dünyanın barış yurdu olması ilkesidir. Hak dava ile sulanan tarlalarda; diken bitmez. Aksine, gül, lale, kardelen ve mis kokan, gönül alan sümbüller biter.

Bu Gemi Batmasın

Bu gemi; yıllardır yüzüyor,
Derin denizlerde, okyanuslarda,
Fırtınalarda, boralarda,
Bu gemi, Nuh'un gemisi,
Bu gemi; Vatan gemisi,
Bu gemi, millet gemisi,
Atalarımın bize vergisi....
Şehit kanıdır boyası,
Ay yıldız arması..
Geminin katları çok,
Her katta değişik insanlar,
Rengi başka, şivesi başka,
Fikri başka, düşüncesi başka...
Geminin omurgası;
Din, millet, iman, bayrak, ezan...
Bunlar iksir, lazım her an...
Geminin ilkesi; dostluk, birlik,
Huzur, kardeşlik...
Bin huzur gemisine,
Sür ileriye, gitsin uzaklara,
Açılsın açık denizlere, okyanuslara....


Yazarın Diğer Yazıları