Konya Aydınlar Ocağı yine güzel bir etkinliğe imza attı. Aslında onun her etkinliği, her hafta icra ettiği Salı sohbetleri gerçekten dinlenmeye, izlenmeye değer programlar. Bu hafta da kıymetli bir düşünce insanını konuk etti. Kültürpark İl Halk Kütüphanesi Konferans salonu, Erkan kavaklı'yı dinlemeye gelenlerle doluydu.
Konya'nın Seydişehir İlçesi Kavak köyünde 1952'de doğdu, ilkokulu köyde, ortaokulu Konya Karma Ortaokulunda ve liseyi de Konya Erkek Lisesi'nde yatılı olarak 1971'de tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden 1976'da mezun olduktan sonra Türkiye'de çeşitli illerde ve Almanya'da altı yıl olmak üzere 35 sene öğretmenlik yaptı. Kavaklı, şu can alıcı tespitlerde bulundu;
"İnsanları harekete geçiren şey düşünceleri ve inançlarıdır. Necip Fazıl, Cemil Meriç, Ahmet Kabaklı ve Hekimoğlu İsmail ufkumu genişleten fikir ve düşünce adamlarıdır. Safahat ile Mehmet Akif Ersoy ve Prof. Dr. Mehmet Kaplan'ın fikirlerinden son derece etkilendim.”
Ali Erkan Kavaklı Sanat anlayışını şöyle açıkladı:
"Postmodern bir tavırla yazıyorum. İnsanları kötüden iyiye, çirkinden güzele değiştirmeyi, barış ve kardeşlik duygularını güçlendirmeyi hedef edindim. İnsanları melekleştirebilirsek dünyayı cennete çevirebileceğimize inanıyorum.
Günümüz müfredatında okutulan Hayat Bilgisi ile Fen Bilgisi kitaplarının hiç birinde yaratıcı, Tanrı ve Allah kelimesi geçmemekte onun yerine "Doğa, doğanın sürprizi, kendiliğinden” …denilmektedir. Allah'ı hiç anmıyorlar. Bunu da "bilim dili” diye yutturuyorlar. Meselâ fen bilimleri altıncı sınıfın kitabında suyu anlatmışlar. Cümle aynen şöyle: "Doğanın canlılara yaptığı bu güzel sürprizidir ki, çok soğuk havalarda göl, akarsu, deniz gibi yaşam alanlarında su içinde ve altındaki canlılığın devam etmesini sağlar.” diyor. Burada doğayı "Allah” yerine koymuşlar. Orada çok kasıtlı bir şey var.
Bununla ilgili Yeni Akit'teki köşemde bir yazı yazdım. Talim Terbiye Kurulu'na verdim veriştirdim. Ak Parti ne zaman eğitimle ilgilenecek falan dedim. Talim Terbiye Kurulu'ndan telefonla aradılar. Senin yazını okuyoruz, rahatsızız dediler. O zaman düzeltin dedim. Biz bunu yapamayız. Bunun için siyasi bir irade lâzım dediler.
Fen kitapları hâlâ Müslüman gözüyle yazılmıyor. Ateistlerin bakış açısıyla yazılıyor. Bunu da "bilim dili” bakış açısı diye yutturuluyor. Okullarda çocuklarımıza bilim diye akıl dışı, mantık dışı, iz'an dışı şeyler anlatılıyor. Saçmalıklar anlatılıyor. Biz daha zeki bir nesil elde edeceksek eğitimi ciddiye almamız gerekiyor.
Batı'nın geldiği yer bugün bir çıkmaz sokaktır. Postmodern bir yazar olarak söylüyorum. Modernizm iflas etmiştir. Batı, bilim ve teknolojide ileri gitmiştir. Ama bunu sömürgecilik için kullanmıştır. Dünyayı fakirleştirmiş, kendileri zengin olmuşlardır. Ama mutlu olmamışlardır. İnsanları mutlu etmemişlerdir. Bizim İSLÂM BİRLİĞİ kurarak insan merkezli ve "insanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” anlayışıyla yeni bir medeniyet inşa etmeliyiz. Bütün İslâm dünyasının gözü bizde.
Çalışarak şükretmemiz gerekiyor. Üzerimizde büyük bir sorumluluk var. Örgütlü sivil toplum önemli. Halk örgütlü olursa mobilize olur. 15 Temmuz gecesinde görüldüğü gibi milletin iradesine sahip çıkma demokrasilerde son derece önemli. Bu da ancak sivil toplumla olur.”
"Durmak yok yazmaya, millete doğruyu, İslam'ı anlatmaya devam” düsturuyla yola çıkan ve şimdiye kadar 3.990. sohbetini gerçekleştiren, 50'nin üzerinde kitap yazan Eğitimci- Edebiyatçı- Romancı Ali Erkan Kavaklı'ya verdiği çarpıcı bilgiler sebebiyle teşekkür ederim.
Romanlarını bizzat yaşayarak, yerinde görerek, birebir konuşturarak yazdığı için çok okunmakta ve sevilmektedir.
ALİ ERKAN KAVAKLI!
Aslını sorarsan Seydişehir'den,
İrfan pınarları akan nehirden,
Aklını fikrini korur zehirden,
Gönülde taht kurar Erkan Kavaklı!
Eğitimciliği bitmeyen aşktır,
İnsana hizmeti ilahi meşktir,
Ezelden ebede sunulan köşktür,
Hakikati arar Erkan Kavaklı!
İmzaları var birçok kitapta,
Her gün söyleşide halka hitapta,
Mesajlar iletir her bir etapta,
Muhabbetle sarar Erkan Kavaklı!
Milli ve manevi değerle yüklü,
Kalbinde vatanın sevgisi ekli,
Ruhunda insanlık duygusu saklı,
Gerçekleri sorar Erkan Kavaklı! 
