GİZLİ AJANDAMIZ OLMASIN
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Hayat Pahalılığını Besleyen Sorun Piyasalardaki Fiyat İstikrarsızlığıdır
ŞAPKA İNKILABINDAN NE HABER?
“EĞLENCE İÇİN“ SİVİL ÖLDÜRMEK VE BATI’NIN DNA’SI
Torpil iyi işlere gölge düşürüyor
TEVHİD, ŞİRK, ŞERİAT, TAĞUT NE DEMEKTİR.
Deprem bölgesi Murat Kurum diyor, daha da başka bir şey söylemiyor
HOŞ EYLE
Kötü Koku Kimden Geliyor?
Lütuf ve İmtihan Vesilesi İrade
Mücadelesizlik ve Umursamazlık Varsa
Konyaspor’da Değişen Yok
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Efsanelerin Yemişi
Rabbimiz:
"Niçin yapmadığınızı söylersiniz”? diye bizi uyarır.
Sevgilimiz, Efendimiz, Rehberimiz, Liderimiz Hz. Peygamber de:
"Yalanla iman bir arada bulunmaz" buyurur.
"Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol" der Mevlana.
İbrahim Ethem'e sorarlar:
"Üstadım, bir insanın hayatı nasıl olmalı?" diye.
İbrahim Ethem'in cevabı:
"Ölüm döşeğinde nasıl olması gerekiyorsa öyle olmalı" der.
Namazı camide, Haccı Kabe'de bırakarak insanlar arasında beyhude dolaşmak, yarar yerine zarar hasıl eder.
Daima aynayı kendimize tutalım. Tek başına nasılsak, toplum içinde de aynı olalım. Gizli ajandamız olmasın. Hesabi iş yapmayalım. Her işimiz, Kur'an tabiriyle "AMEL-İ SALİH" istikametinde olsun.
Yaptığımız bir işi, "o da her halde bana yardım eder, destek olur, bir işimiz olursa önceliği bana verir" diyerek yapıyorsak, dürüst adam değiliz. İyilik, karşılıksız olandır. Karşılık bekliyorsak, ahlakımızda sıkıntı var demektir.
Ahlakında sıkıntı olanın inancında ve insanlığında da sıkıntı olur.
Kaybettik!
Hoş kahveler içtik, dost hanesinden,
Telve dilde kaldı, nazı kaybettik,
Muhabbete daldık, şahanesinden,
Dost mazide kaldı, özü kaybettik!
Çok yakılar sardık, dert gitsin diye,
Merhemlerden sürdük, berkitsin diye,
Onulmaz yarayı, terk etsin diye,
Güzel temenniyi, sözü kaybettik!
Eğlendik ve güldük, safiyane hep,
Canana göz olduk, sahiyane hep,
Ahbaba can bulduk, dahiyane hep,
Sabırlarımızı, nazı kaybettik!
Gülmeyi kâr kıldık, mutlu gün için,
Maskeyi yar bildik, kutlu gün için,
Dostla bahar bulduk, tatlı gün için,
Sevinç tasa oldu, bizi kaybettik!
Kalp sevgiyi sildi, tekliyor şimdi,
Sevgi rafta kaldı, bekliyor şimdi,
Nadide yerinde saklıyor şimdi,
Hasretler içinde, sizi kaybettik!
Kirlettik!
Pınarları bozduk göle saldırdık,
Denizi ırmağı suyu kirlettik,
Ormanı çevreyi çöle kaldırdık,
Sahili doğayı koyu kirlettik!
"Dengeyi bozma” der yüce yaratan
İtidal kaybolup gitti aradan
Dertler çok, kurtulamadık yaradan
Elleri ayağı boyu kirlettik!
Evlat isyan eder atayı takmaz,
Aile bozuldu anaya bakmaz,
Muhabbet azaldı öğütler akmaz,
Akraba bağını soyu kirlettik!
Sözümüz hedefsiz hakka varmıyor,
Gözlerimiz fersiz canı görmüyor,
Özümüz değersiz canan girmiyor,
Ziyafet anını toyu kirlettik!
Biz böyle değildik ne oldu şimdi?
Geçmişe baktım da gözyaşım indi,
Nice değerlerin hepsi de sindi,
Ahlak terk edildi huyu kirlettik!
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM
SAMİMİYET
ŞİİR AŞKINA
RUBAİ ÇALIŞMALARIM
MEVLANA’NIN TEFEKKÜR ANLAYIŞI VE BİZLER!
HAYATA KAZIM ÖZTÜRK’ÜN RUBAİLERİ MERCEĞİNDEN BAKMAK
SADREDDİN KONEVİ’NİN EVRENSEL MESAJLARI
HECE ŞİİRLERİ VE RUBAİLERİM
DİLÂRÂ OLABİLMEK