GÖNÜL ÜSTÜNE BİR SOHBET

Gönül; yürekte olduğu varsayılan nitelik, sevgi, istek, anış, düşünüş gibi duygu kaynağı, kişinin iç dünyası. Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı…

"Gönül yarası”, "Gönlü kırılmak”, "Gönül koymak”, "Gönülden sevmek”, "Gönül volkanı”, "Gönüller Sultanı”, "Deruni alem” … daha bir çok söz var dilimizde gönülle ilgili.

Tasavvufta çokça geçer. Edebiyatımıza konu olmuştur Gönül. Hep duyduğumuz ve sık sık tekrarladığımız sözlerden; "gönülden çağırmak” birisini tam bir iştiyakla çağırmaktır.

Gönül ehli; İslam'ı yaşayarak kalbi selime ulaşmış insanlara verilen bir isimdir. Gönül ile ilgili çok şey söylenmiştir; can u gönülden dua ve niyaz; tam bir teslimiyetle Allah'a yapılan dua anlamındadır.

Çok güzel; türkü ve şarkılarımız var. Edebiyatımız bu güzelliklerle dolu. Tarihte bütün fetihler, önce gönülde başlamış, sonra kaleler fethedilmiştir. İnsanlar, karakaşı, kara gözü, boyu posu için sevilmez. Söyledikleri, konuştukları; insanların istekleriyle örtüşüyor mu? İnsanlar o kimseyi dinleyince, "hah işte benim duygularıma tercüman oluyor, benim demek istediklerime, yapmak istediklerime bu adam veya adamlar cevap veriyor” diyebiliyor mu? Konuşurken ayaklarının yere basmaması diye bir durum söz konusu değil gibi güzel duygulara sahip olabiliniyor mu?

"Ey can! Kimseyi kırma. Sözden ağırı yoktur. Beden çok yükü kaldırır ama, gönül her sözü kaldıramaz.” (Mevlana)

 

"Sevgin yoksa dost arama”. (Sadi)

Sen gerçekten iyi bir insan olmaya bak. Musallada, "iyi biliriz” denmesi kimseyi

kurtarmaz. (Mevlana)

"Kalp, kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur.” (Hz. Ali)

Günümüzde Müslümanların siyasal birliği olmadığı için Batı, Ortadoğu'da Selefi akımları kullanarak bölgeyi cehenneme çevirmiştir…

O dönemde Mevlana bu güzellikleri söylemiş ve uygulamıştır. Günümüzde neden olmasın? Bugün; bir, Mevlana, bir, Yunus, bir, Hacı Bektaş, bir, İbni Arabi, bir, Sadreddin Konevi… gibi ilimde, dini uygulamada, insanların gönlüne girmede zirveye çıkmak mümkün olamaz mı?

Dostlarla hasbihal, gönüllere inşirah verir.

Hasbihal: Dostça halleşme, dertleşme, sohbet, yarenlik, söyleşi, görüşüp konuşmak.

Birine hâlini, vaziyetini anlatıp düşüncelerini sorma, görüş alışverişinde bulunma, danışma. Halleşme, dertleşmek.

Bütün insanlığa örnek bir iman ehli olan salih kullar, cümle hallerinde yaratılanlara şefkat, hayır, iyilik ve Yaratan'a ibadet üzeredirler. Onların nefesleri tespihtir. Onlarla hasbihâl edenler, tattıkları ilâhî lezzet ve hazlarla vecd içinde yaşarlar. Çünkü o has kulların gönülleri, neşve-i Muhammedî ile dolu olduğundan muhataplarına istidatları nispetinde nice manevi nasip ve feyizler takdim ederler. (Gönüller Sultanı/ Kazım Öztürk)

Yüzyıllar boyunca Türklüğün varlığı için mücadele vermiş olan Horasan Erenleri ya da Anadolu'daki adıyla Abdalanı Rum, Bacıyanı Rum ve Gazayanı Rum teşkilatlarının bu günkü uzantıları ülkemizin dört bir yanına yayılmış gönül erleridir. (Horasan erenleri/ Kazım Öztürk)

Az Bulunuyor!

 

Gezsen kâinatı bulurum diye,

Ruhu temiz duran az bulunuyor,

Sohbetle derdini alırım diye,

Gönüllere giren az bulunuyor!

 

Hakka ibadettir halka hizmetler,

Kur'an içindeki nice hikmetler,

Allah'ın lütfudur güzel nimetler,

Gerçekleri gören az bulunuyor!

 

Kılık kıyafetler adam etmiyor,

Şölen ziyafetler lezzet katmıyor,

Maskeli tavırlar özde tutmuyor,

Sevdiğini saran az bulunuyor!

 

Rabtan uzak kalan tefekkür bilmez,

Masivaya dalan tezekkür bilmez,

Kula nankör olan teşekkür bilmez,

Kalbi Hakka varan az bulunuyor!

 

Leyla'yı bulanlar Mecnunu bilir,

Müslüman olanlar mahbubu bulur,

Nefsini bilenler Rabbini bilir,

Hakikate eren az bulunuyor!

 

Aşkı Yaşayan Bilir!

 

Elle tutulmayan, yaşanan hayat,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana,

Damarda kan gibi, taşınan hayat,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Canı canan bilir, var da ona sor,

Mecnun'u Leyla'yı, gör de ona sor,

Aşk oduna düşüver de ona sor,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Allah'ı bilenler, aşk içindedir,

Hak yolda gidenler, meşk içindedir,

Dilara gönüller köşk içindedir,

Aşkı yaşayanlar, gelsin meydana!

 

Hacerler misali, çöllere dalan,

İsmail'ler gibi, kurbanlar olan,

Hatice timsali, Habibi bulan,

Aşkla yaşayanlar, gelsin meydana!

Yazarın Diğer Yazıları