GÖNÜL VOLKANIM

 

 

 

 

Bugün makale değil, şiirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Şimdiye kadar yazdığım şiirlerimden seçtiğim, gönül volkanımdan ortaya çıkan, seher vakitlerinde gönlüme dökülen terennümlerle sizi baş başa bırakmak istiyorum:

 

Ne Zaman?

 

Gavurun zihniyeti ölüm saçıyor bize,

Hak dava özlerine vuslatımız ne zaman?

Zulüm musluklarını her an açıyor bize,

Kur'an'ın sözlerine vuslatımız ne zaman?


Neden?

 

Aklı eren aradım yıllarca bulamadım,

Hacalete bizleri kimler getirdi neden?

Bunca kitap okudum bir cevap alamadım,

Cehalete bizleri kimler getirdi neden?

 

Cami minaresinden seslenirken ezanım,

Mana pınarlarından beslenirken bu canım,

Hüzünlü sol tarafım gözyaşıyla giryanım,

Felakete bizleri kimler götürdü neden?

 

Sevgi ile başlayıp birlik ile sürerken,

Hakkın hakikatleri dirlik ile sürerken,

İslam'ın gür sedası varlık ile sürerken,

Sefalete bizleri kimler getirdi neden?

 

Yalanlar ayrık otu yolunmuyor bir türlü,

Doğru sözün yanına varılmıyor bir türlü,

Hakikisi hangisi görülmüyor bir türlü,

Rezalete bizleri kimler getirdi neden?

 

 

 

 

 

 

Fikir rafta aslı sorular soru içinde,

Tarihin yok mu aslı zorun zoru içinde,

Yanıyorum dem be dem korun koru içinde,

Bu halete bizleri kimler getirdi neden?

 

 

İsrail!
Masumların söyle neydi günahı?
Bitirir zalimi mazlumun ahı,
Allah'tır her zaman kulun penahı,
Zalimlerin asla olmaz felahı!

Allah'a düşman vahdete zararlı...
Temiz dünyaya rahmete zararlı,
Güzelliklere hikmete zararlı,
İsrail'in asla olmaz felahı!

Filistin ağlıyor, Kudüs tar û mâr,
Müslüman azapta, her yer âh u zâr,
Düşmanlıklar Firavundan bergüzar,
Tagutların asla olmaz felahı!

Bugün Gazze, yarın bilmem neresi?
Büyük Orta Doğu bütün hevesi,
Tüm zalimlerin kesilecek sesi,
Nemrutların asla olmaz felahı!

Firavun zihniyet hanuman bastı,
Bitmeyen öfkeler onulmaz histi,
Zehirle büyüdü zehirler kustu,
Hak düşmanlarının olmaz felahı!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Düzelir miyiz?

 

Hak kitap elimizde kitapsızdır halimiz,
Şuursuzca bu halle acep düzelir miyiz?
Çok laf var dilimizde amelsiz vebalimiz,
Bu dünyevi minvalle bir gün düzeliriz miyiz?

Okumak düşmanımız yazı ise hasmımız,
Fikir meclislerinde duyulmuyor ismimiz,
Düşünceden uzağız görülmüyor cismimiz,
Bu onulmaz melalle bir gün düzelir miyiz?

Sevgili tavırlardan hep firar ediyoruz,
Nakesce tutumlarla iftihar ediyoruz,
İrfani durumlarda bi karar ediyoruz,
Bu yakıcı celalle bir gün düzelir miyiz?

Muhabbet demlerinden hoşlanmıyoruz asla,
Hak kapısı açmaya başlanmıyoruz asla,
Gönül dostlarımızla eşlenmiyoruz asla,
Bu harami ahvalle bir gün düzelir miyiz?

Marifet

 

Safiyyullah soyundan Kabil gibi olmadan,

Habil sadakatiyle dimdik durmak marifet,

İnanmışlık ruhundan asla geri kalmadan,

Tevhidin coşkusuyla söze girmek marifet.

 

Dermesil kıskacında sarsılmaz imanıyla,

Tufanın ortasında Rabbimin fermanıyla,

Zalime aldırmadan Kur'an'ın irfanıyla,

Nuh nebi muştusuyla Hakka ermek marifet.

 

Putları kırıp geçen İbrahim celaliyle,

Nefs-i emarelere Halilullah haliyle,

Evrenin sahibinin bitmeyen cemaliyle,

Nemrut'un ateşinde güller dermek marifet.

 

Annelik şefkatini Hacer gibi coşturmak,

Safa ile Merve'de can havliyle koşturmak,

Kuş uçmaz kervan geçmez mekânlardan aştırmak,

İşte böyle samimi canı sarmak marifet.

 

Firavunlar içinde Musa ile olarak,

Hakikat mesajını kâinata salarak,

Pörsümeyen bitmeyen Hak nuruyla dolarak,

İnkâr bataklığından öze varmak marifet.

 

 

 

 

 

Teslise savaş açmak İslam davası ile,

"La” şerrinden kurtulmak "İlla” sevdası ile,

Ruhullah İsa'daki Meryem duası ile,

Uslanmayan nefisle şerri kırmak marifet.

 

Ebrehe ordusunu Ebabille vurup da,

Peygamber sancağıyla Beytullah'a varıp da,

Şirkin yaralarını tebliğ ile sarıp da,

Gönül Kâbe'sine önem vermek marifet.

 

Yesrip denen yerleri hicret ile hoş yapmak,

Muhacirle Ensarı mümince kardeş yapmak,

Resul ile Sıddıkı birbirine eş yapmak,

Ebedi dostluklara zemin sermek marifet. (22 AĞUSTOS 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları