GÜNÜMÜZÜN “SAHİB-İ ATA”SI!

 

 

 

 

"İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olandır”, "veren el, alan elden üstündür”, "Kişi öldüğünde ameli kesilir, amel defteri kapanır. Ancak arkasında hayırlı evlat, onunla amel edilen ilim ve sadaka-i cariye bırakan kimsenin amel defteri kapanmaz." "Sizin duanız olmasa Rabbin size ne diye değer versin?”, "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol”…

  1. insan biriktirmek, insana yatırım yapmak, insan kazanmak önemli. Her şey para, mal, mülk, makam mansıp değildir. Hani denir ya; "Para el kiri” çok doğru bir söz. Öyle zengin insanlar vardır ki paranın her kapıyı açtığını düşünür ama yanıldıklarını bilmezler. Çünkü bunun açık ve net örneğini Kur'an'da görmekteyiz. Hz. Musa ve firavun döneminin zengini Karun, o kadar variyeti, o kadar varlığı içinde helak olup gitti. Neden mi böyle oldu; veren el olmadığı için.

Konya'mızda, çocukluğumdan beri tanıdığım ve hep hayırla anılan; "Sahib-i Ata” denilen, veren el olmaktan uzak kalmayan, ne zaman bir cami, ne zaman bir okul, hastane, yol, çeşme… yani insanlık için, toplum için, devlet için ne kadar, neye ihtiyaç varsa müracaat edildiği zaman geri çevirmeyen, Hz. Mevlana'nın;

 

Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol.

Şefkat ve merhamette güneş gibi ol.

Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol.

Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol.

Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol.

Hoşgörülükte deniz gibi ol.

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

 

Yedi sırrını üstünde taşıyan hayır kapımız Halil İbrahim Sayar amcamız var. Öğrencilik yıllarımda İmam Hatip Okulunun-ki o zaman İmam Hatip Okulu idi ismi, Lise hakkı verilmemişti- bütün ihtiyaçlarını görür, fakir öğrencilere kol kanat gererdi.

  1. akmaya, aktırmaya, vermeye, ikram etmeye devam ediyor. Rabbim, böyle kıymetlerin sayısını artırsın. Sağlıklarını bozmasın.

Muhterem Sayar amcamızın yüz üçüncü yaşı münasebetiyle geçtiğimiz Cuma günü Aydınlar ocağı tarafından doğum günü sebebiyle bir ziyaret gerçekleştirildi ve doğum pastası ikram edildi. Salı günü yatsı namazı sonrasında da Kapı Camiinde mevlit merasimi yapıldı.

Unutmamamız gereken iki hasletinden söz etti kıymetli Abdurrahman Büyükkörükçü hocamız; birisi her pazartesi ve Perşembe günleri oruç tutması ve diğeri nerede ezan okunursa, arabasını durdurup o cami veya mescitte namazını eda etmesi. Tabii bunun için her an abdestli olmak lazım.

  1. camiinin tamiratı ve tadilatında emeği olduğunu, bugünkü duruma gelmesinde çok gayret sarf ettiğini kendi ağzından dinledim. Maşallah, 103 yaşında olmasına rağmen zekası pırıl pırıl. Konuşması düzgün ve anlaşılır vaziyette.

 

 

Engeller Ruhta olmasın!

 

Rab kuluna ne çok ikramlar vermiş,

Binlerce meziyet ihsanlar vermiş,

Ağız, kulak, gözler iz'anlar vermiş,

Akıl rafta, beyin yafta kalmasın,

Yeter ki engeller ruhta olmasın!

 

Sağlam görünenler, komada hasta,

Mankurtlaşmış kişilerle temasta,

Gayyaya batmışlar elemde yasta,

Akıl rafta beyin yafta kalmasın,

Yeter ki engeller ruhta olmasın!

 

Engellilerimiz, hepsi canımız,

Aynı bedendendir, aynı kanımız,

Ayrı gayrımız yok, bunlar yarımız,

Akıl rafta beyin yafta kalmasın,

Yeter ki engeller ruhta olmasın!

 

Toprağımız aynı, suyumuz aynı,

Bayrağımız aynı, huyumuz aynı,

Hep Âdem'den geldik, soyumuz aynı

Akıl rafta beyin yafta kalmasın,

Yeter ki engeller ruhta olmasın! (26 EKİM 2023)

 


Yazarın Diğer Yazıları