Hafız Ahmet Dilek

Hacı Veyiszade camii inşaatı devam ederken şöyle dua etmiştim;

"Rabbim, inşatı bittip, ibadete açıldığı andan itibaren bana bu caminin cemaati olmayı nasip et” hamdolsun duamı kabul etti Rabbim. O günden beri devam etmeye çalışıyorum. Eksiğiyle noksanıyla kabul etsin. Camiyi cami yapan, görevlilerdir. Hacı Veyiszade Camiinde görev yapan hiçbir kardeşimin cemaatle münakaşa ettiğini, cemaati kırdığını hatırlamıyorum. Hafız Ahmet Dilek kardeşimi sonradan tanıdım. Zira camiye sonradan geldi. O, Davudi sesiyle ezan okuması, Kur'an tilaveti, imamlığı ve mevlütlerde okuduğu ilahi ve kasideler insanın gönlüne adeta ılık ılık esintiler sunardı. Bana birisi sorsa; "Din görevlisi nasıl olmalı?” diye, Ahmet dilek ve diğer görevlileri gösteririm. Tam hafızdı. Halk arasında "çelik hafız” denilen türden! Her ramazan'da, başka camilerde hatimle teravih kıldırması için görevlendirilirdi. Yaptığı halk hizmetinden hiç para aldığını görmedim. Şöyle derdi; "Bana bu hafızlık bedava geldi, ben de halkımın dini ihtiyaçlarını parasız yerine getireceğim” cevabını verirdi.

Her bayram dönüşü, bayramlaşır, muhabbet ederdik. Muhabbetine doyum olmazdı Ahmet kardeşimin. Bu Kurban bayramında da, camide olmadığını görünce, cemaate; "Ahmet hocam görünmüyor, acaba daha izinden dönmedi mi? veya tayini mi çıktı?” diye sormuştum. Ertesi gün camiye geldiğimde bir de ne göreyim, değerli gönül dostu Ahmet Dilek hocam bayram dönüşü trafik kazasında hayatını kaybetmiş! Kazada kayın validesi ile kendisi vefat etmiş, kızı ve eşi ağır yaralanmıştır. Vefat edenlere Allah rahmet eylesin. Rabbim taksiratlarını affetsin, mekanı cennet olsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum.

Unutamayacağım, unutulmayacaksın Ahmet hocam. Senin için yazdığım şiiri okurlarımla paylaşmak istiyorum;

Geleceksin Sanıyorum!


Ahmet hocam, hala kulaklarımda ezan sesin,

Gittin habersiz ve sessiz, Mevlam rahmet eylesin.

Bugün ezan okuyacaksın diye bekliyorum,

Davudi sesle, Kur'an tilaveti istiyorum.



 

Neylersin; bugün, yarın, ölüm herkesin başında,

Zamansız, yaz, kış, yatılacak musalla taşında,

Sen gittin ama, hala geleceksin sanıyorum,

O Davudi sesinle ezanını hep arıyorum.

 

Görevli olduğun camiden uğurlanacaksın,

Binlerce cemaate bugün el sallayacaksın.

Bugün Cuma, mutlusun, mutlu günde gidiyorsun,

Eller açıldı Mevla'ya, sen bunu görüyorsun.

 

Ahmet hocam, inanki, sol yanıma kan damladı,

İzin dönüşün böyle hüzünlü olmamalıydı.

Gel hocam, bir Kur'an oku bize, Davudi sesle,

Ne yapalım kader, gidiyorsun ilahi sesle.

 

 

Mevlütlerde sesini hiç duyamayacak mıyız?

Tevazunu, yüzünü hiç göremeyecek miyiz?

Gözümün önündesin, geleceksin sanıyorum,

Müezzin mahfilinde her gün seni arıyorum.


Yazarın Diğer Yazıları