Hafız-ı Kütüp Hasan Yürük

51. Kütüphaneler Haftası münasebetiyle Hafız-ı Kütüb Hasan Yürük’ün hem 75’inci yaşı kutlandı hem de hayatı ve Konya’ya yaptığı kültür hizmetleri dile getirildi.
Söz hafız-ı Kütüpten açılınca, ne anlama geldiğini bilmekte yarar var. HAFIZ-I KÜTÜP; Kitapları koruyan” anlamına gelir. Bu tabir eskiden kütüphaneciler için kullanılmıştır. Evvela, Osmanlı döneminde 16. yüzyıldan itibaren kurulan vakıf kütüphanelerinin yöneticilerine verilen bu isim giderek bütün kütüphane çalışanlarına ad olmuştur. Hafız-ı kütüpler, çalıştıkları kütüphanede sadece hangi kitapların bulunduğunu değil onların muhtevalarını da bilirlermiş.(Prof.Dr.Turan Karataş / Edebiyat Terimleri Sözlüğü)
Hasan Yürük hakkındaki konuşmayı Seyit Küçükbezirci, kendine has üslubuyla, dinleyenleri sıkmadan yaptı. “Derviş Hasan” olarak andığı kütüphaneci Hasan Yürük’ün özelliklerini; “Yapıcı, dost canlısı, dürüst, yardımsever, cömert, Konya ve kitap sevdalısı, gönül adamı ve Konya’nın birinci derecede görgü tanıklarından” şeklinde sayarak “Derviş Hasan, Konya’nın önemli fihristlerinden birisi” olarak dile getirdi.
Hasan Yürük’e vefa gecesinde Seyit Küçükbezirci; “Konya’nın bilim, sanat, kültür adamları arasında “bizim kadîm sülâle, bizim kadîm hısımlar arasında Hasan Yürük adı ‘Derviş Hasan’dır”. Derviş Hasan ömrü boyunca namerde değil, merde dahi muhtaç almamıştır. Hasan Yürük; Gölpınarlı, Konyalı, Şehabettin Uzluk, Namık Ayas, Celâlettin Kişmir, Feyzi Halıcı, Arif Bilge ve Erol Güngör’e kadar aydınlarımızı yakından bilen bir aydın insandır. “Konya’nın son yetmiş yılının kişileri; hatta kaşık tutanları bile, rengi, kokusu, tadı bile Hasan Yürük’ten sorulabilir” dedi. Bu, değerli hocama büyük bir vefa örneğiydi!
“Konya’nın dev hocalarının hepsini tanıdı, dostluğunu kazandı. Hasan Değer’den, Şeref Kişmir’e, Nail Gökbudak’tan, Hüseyin Köroğlu’na, Ömer Mesci’den, Erdoğam Münis’e kadar hiçbirine hürmette kusur etmedi. Derviş Hasan Konya’nın hayırlı evlatlarından biri, şehrin de helâlleşmesi gereken evlâdlarından biri. Şehrin sayılı hafızalarındandır. Hasan Yürük Konya’nın önemli fihristlerinden. 75. Yaşın hayırlı olsun sevgili kardeşim. Eminim ihlâslı çalışmalarını balık bilmezse, Hâlık bilecek.” Diyerek sözlerini bitirdi.
Salonu ağlatan konuşma;
Konya’nın Hâfız-ı Kütübü Hasan Yürük; “Ben çocukluğumu ve gençliğimi hiç yaşayamadım.” Derken, sesi titredi, duygulandı ve gözyaşlarına hakim olamadı. “Osmanlıca’yı, ikinci sınıfta iken öğrendim ve gençliğimi; Şehabettin Uzluk, M. Ali Apalı ile diğer hocaların yanında geçirdim. Okurken kalem ve silgi alacak kadar param yoktu. Zengin bir arkadaş bana kalem ve silgiyi, yarı yarıya paylaşarak veriyordu. Bu şekilde zor şartlarda okudum” dedi. Bu konuşma sonunda, salonda ağlamayan, gözyaşı dökmeyen kalmadı!
Değerler kolay yetişmiyor. Her değerin mutlaka çektiği çile ve sıkıntılar vardır. Hayatta, bir eli yağda, bir eli balda, terlemeden, emek vermeden, “çalışmanın delisi” olmadan başarı olmuyor!   
Hasan Yürük, bendenizin İmam Hatip Lisesi’nde Farsça dersine gelmişti. Farsça’yı onun sayesinde sevdim. Yusuf Ağa Kütüphanesinde çalışırken, ne zaman gitsem, çalışmama yardım eder, hangi kitabı istesem ezberinden kitabın numarasını, hangi rafta, ciltli mi ciltsiz mi, yazma mı, basma mı olduğunu hemen söyleyiverirdi! Osmanlıcası, Farsçası mükemmeldir. Arapçası ne durumda onu bilmiyorum. Bu tür kıymetlerin değerini bilelim. Hocama hayırlı ömürler diliyorum.


Yazarın Diğer Yazıları