TOP YEKÛN TASARRUF
Hardal Tanesi
DİL KÜLTÜR İLİŞKİSİ
ULU CAMİİ
TÜRKİYE SELÇUKLULARI VE KONYA KİTABI
Psikolojik Manipülasyon Nedir?
SEN YOLA ÇIK YOL SANA GÖRÜNÜR-2
Milletimiz adil ve güçlü devleti sever II
KUL HAKKI
IRAK ZİYARETİ NASIL OKUNMALIDIR
Şiir
Gerçekten ‘fahiş fiyat’ var mı?
İSLAM DÜNYASI NEDEN DÜZELMEZ VE NASIL DÜZELİR? -2-
Yaz lastiği zamanı geldi
ÇANAKKALE GEÇİLDİ Mİ?
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
"YAŞADIKÇA (Denemeler) isimli çalışmamdan bir bölümü siz değerli dostlarla paylaşmak istiyorum;
Zaman, bazen bize keşkeleri söyletir. Bazen pişmanlıkları oynarız, bazen de kılımız kıpırdamaz. İlkeler açık, mesela; "kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın”, "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?”, "Niçin düşünmezsiniz?”, "Sizin duanız olmasa, Allah size ne diye değer versin?”, "Başkasının tanrısına sövmeyin ki, o da sizin Allah'ınıza sövmesin”, "Senin dinin sana, benim dinim bana”…
"Keşke”lerle Kavruluyoruz!
O yandan bu yana savruluyoruz,
Her an "Keşke”lerle kavruluyoruz,
Nere gidiyoruz ne oluyoruz?
Niçin "Keşke”lerle kavruluyoruz?
Nedamet rüzgârı başta esiyor,
Gönüller öldürüp nefes kesiyor,
Her gün binlerce kez ipe asıyor,
Hala "Keşke”lerle kavruluyoruz!
Mevsim hazan oldu yaprak düşüyor,
Havalar soğudu her yan üşüyor,
Gözler kan ağlıyor yaşlar taşıyor,
Hala "Keşke”lerle kavruluyoruz!
Bak iki kere iki dört etmiyor,
Ellerde derman yok ayak tutmuyor,
Yediğimiz yemek lezzet katmıyor,
Niçin "Keşke”lerle kavruluyoruz?
Zamanın kadrini hiç bilemedik,
Ömür boşa gitti ders alamadık,
Yaşları silecek el bulamadık,
Her gün "Keşke”lerle kavruluyoruz!
Sık sık ölenleri görüyor muyuz?
Allah kelamına varıyor muyuz?
Aklımız "Oku”ya yoruyor muyuz?
Neden "Keşke”lerle kavruluyoruz?
Havaleci olmamak, işleri başkalarına havale etmemek, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek, kendi işimizi kendimiz görmek durumundayız. Armudun sapı, üzümün çöpü demeden hayat okulunda başarıya imza atmak zorundayız.
Hayata meydan okuyamayız hiç birimiz. Hayatın ilkelerine uymak, o ilkelere sıkı sıkı sarılmak mecburiyetindeyiz. Hayatın işleyişine müdahale ettiğimiz zaman ne mi olur? Doğa kirlenir, çevre bozulur, düzensizlik hakim olur. Dahası; Rabbimin işine karışmak gibi bir aymazlığın içine gireriz ki, sonuç felakettir.
Hayat mı dediniz? Hayatın tarifini; google'da bulamazsınız, ansiklopediler sadece hayatın tarifini yapar.
Hayat; Face book'tan mesaj atmaktan, mesajlaşmaktan, geyik sohbeti yapmaktan ibaret de değildir.
Hele akıllı telefonların ekranında hiç göremezsiniz hayat denen zaman yokuşunu! Akıllı telefon deyince aklıma geldi. Aslında hiç aklımdan çıkmıyor, hatta hiç unutamıyorum; neyi mi unutamıyorum? Söyleyeyim; insanımız, o kadar benimsemiş ki akıllı telefonu, yolda giderken, otobüste, trende, tramvayda, dolmuşta, parkta, bahçede, yaya yürürken, araba kullanırken, evde, misafirlikte, camide…kimsenin başı dik değil. Hepsi telefona boyun eğmiş! Kimse; yanındakini, önündekini, sağındakini, solundakini görmüyor! Telefona bakacağım, internette gezineceğim diye ağaca ve araca çarpanları görürsünüz.
Telefonlar yüzünden misafirliklerin, dostlukların, sohbetlerin… tadı kaçtı! Bir zaman televizyonlar aynı durumdaydı, şimdi onların yerini akıllı(!) telefonlar aldı! O kadar aldı ki, yememiz, içmemiz, her şeyimiz telefon oldu! Onunla alışveriş yapmak, sanki hayatın bir parçası(!). ( "YAŞADIKÇA (Denemeler), s. 3-4)
TOP YEKÛN TASARRUF
SELÇUKYA OKULLARDA
HASAN UKDEM’İ GÖZYAŞIYLA DİNLEDİM
NEDEN KAYBEDİYORUZ?
TEMİZ TOPLUM, İNSANCA YAŞAMAKLA MÜMKÜN
SÜNNETULLAH’TAN BİR GÖRÜNTÜ; BAHAR
ACI HAYATLAR
YARIN BAYRAM!
DÜNYANIN EN KISA VE HÜZÜNLÜ CUMA HUTBESİ
RAMAZAN İKLİMİ BİR ÖMRE BEDEL