"Ramazanlar”, "Bayramlar”, "Kandil geceleri”, "Üç aylar”… daha sayıyı artırabiliriz. Bu saydığım gün ve geceler, insanları dünya dağdağasından çekip çıkaran, madde bataklığında bocalamaktan kurtaran, kendimize gelmemizi, nefis muhasebesi yapmamaızı sağlayan manevi atmosferlerdir.
Çocukluğumda hep duyardım, denirdi ki; "deliye her gün bayram”. Gerçekten de deliye her gün bayram mı? O zaman biz yılda iki kere deli mi oluyoruz? Veya bayramları deliler mi kutlar? Kur'anın hükümlerini yerine getirmek delilik alameti mi? Denmek isteniyor ki; "Müslümanlar delidir”
O zaman Hz. Ömer'in: "Bugün Allah ne yaptın?” sözüne delilerin uyması lazım öyle değil mi? Anlaşlıyor ki bu; "deliye her gün bayram” sözü, tutarsız ve mantıksız bir sözdür.
Ramazandan ilham alarak, her günümüzü Ramazanlaştırmamızın imkânı yok mu? Muhal mi böyle bir zaman dilimi? Değilse neden birbirimizi yiyip bitiriyoruz? Niçin mana alemimizi yıkıp berhava ediyoruz? Üç günlük dünyada neyimizi paylaşamıyoruz? Dünya arsası insanlığa yetmiyor mu? O kadar mı dar geliyor fani âlem?
Her günümüzü ramazan yapmadığımız için, bayrama kavuşamıyoruz ne yazık ki! Onun için Gazze'de, Filistin'de, Doğu Türkistan'da, Myanmar'da, Hindistan'da ve dünyanın diğer yerlerinde Müslümanların knı oluk gibi akıyor! Sanki sebil gibi akan kana "Müslümanım” diyen ülkeler bîgane kalıyor! Bu yapılan soyırım, zulüm, acımasızlık, katliam ve savaşın ateşi onları yakmayacak! Gazze bombalar altındaölürken, İslam ülkeleri(!), bir şey olmamış, her şeyi normal, ortalığı sütliman olarak görüyor. Bir gün olsun; "hey ne yapıyorsun Siyonist İsrail, sen Gazze'yi yalnız mı sandın?” diyerek en büyük ambargu silahı elinde olduğu halde ambargu uygulamıyor!
O vakit; "İslam ülkesi” lafını kullanmayın. Deyin ki; "Biz İslam ülkesi değiliz; İsrail, ABD ve diğer bütün haçlıların, Siyonistlerin davulunu çalıyoruz. Onların kölesiyiz. Onların telkin ve sömürüsüyle mankurtlaştık!”
Unutmayın bu ateş hepinizi yakacak! El ele vermedikçe, kenetlenmedikçe, bir avuş Siyonist katiller, ne kadar İslam ismi taşıyan insan ve ülke varsa hepsini yok edecek!
Allah, akıl, iz'an ve irfan versin. Kısa zamanda uyanış nasip etsin.
Gazze!
Osmanlının huzur diyarıydı hep,
Şimdi artık zehir soluyor Gazze,
Eskiden dostluğun miyarıydı hep,
Toplu mezarlara doluyor Gazze!
Her dinden insanlar kenetlenirdi,
Medeniyet ile kanatlanırdı,
İlimle irfanla çağ atlanırdı,
Her an ilgisiz kalıyor Gazze!
Haçlı çakalları kırdı kolunu,
İftiralar ile kesti yolunu,
Gazele döndürdü bahar gülünü,
Ayazda kalan el oluyor Gazze!
Arz-ı Mev'ud yalanlarına kanan,
Siyonizmin ateşiyle yanan,
Şeytanların iğvasına inanan,
Dosttan(!) vefasızlık buluyor Gazze!
Hanumanlara saldırıyor kâfir,
Can fidanları solduruyor kâfir,
Harabelerle dolduruyor kâfir,
Fatiha okuyun, ölüyor Gazze!
İnsanlık sorunu ferdî değil ki,
Bu, yalnız Arabın derdi değil ki,
Filistin, İsrail yurdu değil ki,
İslam bahçesinde soluyor Gazze!
Uyan Artık İnsanlık!
Gonca iken dalında gülü solduruyorlar,
Kan gölüne atarak, canı öldürüyorlar,
Zalimle el ele, güçsüze saldırıyorlar,
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık!
Katledilen canların kimseye yok zararı,
Masumu öldürmenin kime olur yararı?
Eli kanlı vampirle aldılar bu kararı,
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık!
Yalanlarla hileyle semirdiler çakallar,
Milli duygularımı kemirdiler çakallar,
Cihat anlayışımı sömürdüler çakallar,
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık!
Bu sese kulak verin, Hak davanın erleri,
Resule komşu olur, mücahit neferleri,
İlel ebed sürecek, hicretin seferleri,
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık!
Mescid-i Aksamızı hiç ettiler zalimler,
Ağlayan Gazze'mizi iç ettiler zalimler,
Filistin diyarını linç ettiler zalimler,
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık!
Enkaz altındaki çocuğa dayanır mı can?
Kanlar oluk oluk akıyor bu nasıl vicdan?
Kim tahammül edebilir buna, hangi insan?
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık!
Dünyanın çivisi mi çıkmış acep, ne bu hal?
Ciğer parçalanırken, özlenen barış muhal,
Nedir bu aymazlık, nedendir bu kadar melal?
Uyuma vakti geçti, uyan artık insanlık! (26 MART 2024)
