İç Güvenlik paketi

TBMM İçişleri Komisyonu'nda kabul edilen, kamuoyunda "iç güvenlik paketi" olarak bilinen, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM Genel Kurul'unda görüşülmesi bekleniyor.
Tasarının getirdiği yeni düzenlemeleri birlikte görelim ve tahlil edelim:
 Kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sözlü emriyle kişinin üstü, eşyası, aracı aranabilecek. Bu yapılırken arama gerekçesini de içeren belge verilecek.
Elbette bazı olaylar vardır ki beklenmesi toplumun aleyhine olur. Savcılıktan yazı gelinceye kadar, Tabir yerindeyse, atı alan Üsküdar’ı geçmiş bulunur! Tabii ki, hemen sözlü olarak emir vermesi ve problemi çzömesi gerekir.  
 Polis, başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenleri, fiilleri ayrı bir suç oluşturmadığı takdirde, kişinin can güvenliğinin sağlanması bakımından koruma altına alabilecek ya da olay yerinden uzaklaştırabilecek.
Gayet açık ve net bir madde. Üzerinde yorum yapmaya gerek yok.
 Polis sadece, "müşteki, mağdur ve tanıkların istemesi halinde" evde veya iş yerinde ifadelerini alabilecek.
Belki burada; “müşteki, mağdur ve tanıkların istemesi halinde” ifadesi üzerinde durulabilir. Bu ifade kapalı ve problem meydana getirebilir.
 Hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespit edilip, dinlenip, sinyal bilgileri değerlendirilirken, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir, artık 24 saat yerine 48 saat içinde yetkili ve görevli hakimin onayına sunulacak.
 Toplantı veya gösteri yürüyüşlerinde, "havai fişek, molotof, demir bilye ve sapan" bulundurulmayacak.
Çok doğru ve yerinde bir madde. Toplantı mı yapıyorsun? Yoksa havai fişek, demir bilye ve sapanla kavgaya mı gidiyorsun? Eğer böyle bir malzemeyle toplantı ve gösteri yürüuüşüne gelmişsen, sende art niyet vardır. Güvenlik güçleri haklı olarak gerekeni yapacaklardır.  
 Yasa dışı örgüt ve topluluklara ait amblem, işaret taşıyarak veya bunları üzerinde bulunduran üniformayı andırır giysiler giyerek katılanlar; kanunların suç saydığı afiş, pankart, döviz, resim, levha, araç, gereçler taşıyarak, bu nitelikte sloganlar söyleyerek veya ses cihazlarıyla yayınlayarak katılanlar 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası alacak.
“Yasa dışı” ifadesinin açılması ve tek tek isimlerinin belirtilmesi gerekir.  
 Polis; okul, kamu binası, ibadethane gibi yerlere molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıranlara karşı silah kullanabilecek.
 Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen yürüyüşlerde, yüzünü tamamen veya kısmen kapatanlara 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.
 Bonzai, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçuna verilecek cezalar TCK kapsamına alınacak. Bu maddelere yönelik ceza yarı oranında artırılacak.
 Vali, lüzumu halinde, kolluk amir ve memurlarına, suçun aydınlatılması, faillerinin bulunması için gereken acele önlemlerin alınması için doğrudan emir verebilecek
 Vali, kamu düzenini ve güvenliğini, kişilerin can ve mal emniyetini sağlamak amacıyla aldığı önlem ve kararların uygulanması için, askeri kuruluşlar dışında, bütün kamu kurum ve kuruluşlarının itfaiye, ambulans, çekici, iş makinesi ve tedbirlerin zorunlu kıldığı diğer araç ve gereçlerinden yararlanabilecek, personeline görev verebilecek.
Bu hususlara, hükümet dışındaki bütün partiler; “istemezzük” diye karşı çıkıyor! Sormam lazım; terör nasıl önlenir? Siz terörün önlenmesinden yana mısınız? Yoksa terörü desteklemekten yana mı? Siz, barış istiyor musunuz? İstemiyor musunuz? Eğer barış istiyorsanız, Meclis’teki bu haliniz ne? Eğer barıştan yana değilseniz neden kıvırtıyorsunuz?


Yazarın Diğer Yazıları