İmralı Tutanaklarını Kim Sızdırdı?

Oslo süreci, İmralı süreci derken şimdi de; “İmralı tutanaklarını kim sızdırdı?” sözü gündeme oturdu. Allah aşkına maksat, üzüm yemek mi? bağcı dövmek mi? önce herkes eteğindeki taşları bir döksün. Kimse karnından konuşmasın. Eğer gerçekten herkes, özellikle de siyasiler terörün çözümünden yana iseler, bu milli meselede- ki terör en büyük milli meseledir- sansasyonel tavır içine girmeden, halkın kafasını bulandırmadan, oy kaygısı taşımadan, “acaba bu süreçte nasıl yaparım da hükümeti tuşa getiririm ve siyasi rant elde ederim…” hamakatına düşmeden, bu cennet vatanda barışın temininde katkım olur, katkım olsun diye çaba göstermeye mecburdur.
AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner: “İkinci bir Oslo skandalıdır bu. Oslo’daki gibi süreci sabote etmeye yönelik sızdırma sözkonusu. Eğer zabıtlardaki Öcalan’a ait ifadeler doğru ise Oslo’dan daha beter bir skandalla karşı karşıya kalacağımız kanaatindeyim. Çünkü Öcalan’ın söyledikleri yenilir yutulur şeyler değil. Narsist bir kişilik. Yol haritasına uygun hareket edilmezse yeni bir halk savaşının başlayacağını söylüyor, bir tür tehdit ve şantaj ifadeleri var. Çözüm sürecini ihanet olarak değerlendiren, CHP ve MHP bilumum Ergenekoncu çevrelerin değirmenine su taşımaktan farksız bir şey bu.”
Ne diyor CHP; “AKP- PKK, Tayyip Öcalan, Abdullah Erdoğan anayasası yapmak istiyorlar. Türk vatandaşlığı ve Türk milleti kavramını anayasadan çıkarmak istiyorlar. Demokratikleşme olarak görüyorsanız, onların talepleri de bunlar. İkincisi, eğitim dilinin değiştirilmesini istiyorlar, bunda anlaşmışlar. Üç, yerelleşiyoruz, yerel yönetimlere yetki veriyoruz diye federasyona olanak tanımak istiyorlar. Dördüncü talepleri başkanlık sistemi altında bir diktatörlük kurmak istiyorlar. Taleplerimizi reddettiler ama AKP, PKK talepleri bu 4 maddeden oluşuyor. CHP olarak AKP-PKK anayasasını yaptırmayacağız. Tayyip Öcalan, Abdullah Erdoğan ittifakına geçit vermeyeceğiz.”
Meseleye iyi bakarsak, altından yeni anayasayı yaptırmamak çıkar. Yine iyice incelersek, “terör bitmesin, ülke barışa kavuşmasın, her on yılda bir darbeler olsun, CHP, seçimle iktidar olamacağına göre darbelerden medet umarak iltidara gelsin, Türkiye’nin üstünden kara bulutlar hiç eksik olmasın” zihniyetinin hakim olmasını istemek yatmaktadır!
Her ne kadar dışarıya, “terör dursun, kan akmasın, bir daha teröre kurban vermeyelim…” gibi hamasi laflar etder görünseler de, içlerinde gizledikleri ve gizli ajandaları içinde; terörün ocağına odun taşımak, teröristlere göz kırpmak, istemem sağ cebime koymak vardır. Bunları hayali olarak söylemiyorum. Olmadık bir şey de üretmiyorum. Söylenenlere bakarsak, konuşulanları dinler ve cümleleri analize tabi tutarsak açık ve net olarak böyle sonuç çıkıyor karşımıza! İşte örnek;
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan: “İktidar, İmralı canisi ile ülke geleceğini yönlendirmek amacıyla çözüm süreci adı altında ortak proje başlattı. AKP, PKK’nın önünde diz çökmüş vaziyettedir. AKP, Türk milletini yok farz etme telaşına düşmüştür. TSK, PKK’nın muadili gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. AKP, PKK ve Öcalan’a ne söz vermiştir? Gönderdiği devlet memurlarıyla ne konuşuluyor? Başbakan geleceğini PKK’ya bağlamış durumda.”
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural: “İmralı anayasa yapma irademizi kendinde bulma cüretini göstermiştir, mimarı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Daha ne tutanaklar, ıslak imzalılar var Barzani ve KCK’nın kuruluşu ile ilgili. Atatürk’ün kurduğu devlet, Öcalan’la yeni bir cumhuriyet kurma iddiasına kadar gitmiştir. Bu açıklamaları doğrudan Başbakan verdirmiştir. AKP’nin Öcalan ile rejim değişikliği müzakereleri yaptığını görüyoruz. ‘AKP’yi çıkaran güç biziz’ diyor. Kim kimle iş tutuyor? Demek ki paslaşıyorlar. Erdoğan Başkanlık müzakerelerini de Öcalan’la yapıyor. İmralı, AKP’nin eşbaşkanı sıfatına kadar yükselmiştir.”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan: “AKP, PKK’nın önünde diz çökmüş vaziyettedir. AKP, Türk milletini yok farz etme telaşına düşmüştür. TSK, PKK’nın muadili gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.” Diyor. Bu sözü duyan, aklı eren ve haberleri iyi takip edenler, gülmekten kırılır!
İspatı gereken cümleler! Bu ifadeler yüzünden başları derde girebilir! Çünkü açıkça bir iftira seziyorum. Evet; herkes fikrini, düşüncesini söyleyebilir ama iftiraya, yalana, olmamış bir şeyi olmuş gibi göstermeye kalkmak, özgürlük değil, açıkça hakarettir! Böyle yapanlar da faturayı ağır öderler!   


Yazarın Diğer Yazıları