İnsanlara Uygulanan Zulüm Politikaları

Bangladeş'e sığınmış Arakanlı mültecilere yönelik yardım faaliyetlerini 10 yıldır düzenli olarak sürdüren İnsani Yardım Vakfı İHH, BurmalıMüslümanların durumu ile ilgili geniş kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapora göre bölgedeki son olaylarda 1000'den fazla Müslüman hayatını kaybetti, 90 binden fazla Müslüman da evsiz kaldı veya göç etmek zorunda bırakıldı.
Son tespitlere göre Burma'daki Arakan bölgesinden kaçan çok sayıda mülteci komşu ülke Bangladeş'teki kamplara sığındı. Ancak tahayyüllerin ötesinde olumsuzluklar barındıran bu kamplarda yaşam, Arakanlı Müslümanların geleceğe dair umutlarını tüketiyor.
Uzun süredir bu kamplardan birinde yaşayan 75 yaşındaki Kala'nın dilinden dökülen 'Bizi bütün acılarımızdan kurtaracak olan ölümü bekliyoruz ' sözü bu durumun en somut yansıması olarak göze çarpıyor. Durumu daha da trajik hale getiren nokta ise Bangladeş'in Haziran ayından bu yana ülkeye sığınan mültecileri kabul etmemesi ve ülkede bulunan mültecileri de geri göndermeye başlaması oldu.
İHH raporunda Burma'daki şiddetin bir devlet politikası olarak sistemli halde devam ettiği vurgulanıyor. BM ve uluslararası kuruluşlarının Burma hükümetine Müslümanlara yönelik baskılarını sonlandırması için adım atması çağrısında bulunulan raporda okyanusu geçerek Bangladeş'e sığınmış Arakanlı Müslüman nüfusunun 550 bini aştığı belirtildi. Yüz binlerce Müslüman, Endonezya, Malezya ve Bangladeş gibi komşu ülkelerde bulunan kamplarda çok zor koşullar altında yaşıyor. Hatta bu ülkeler, topraklarında bulunan mültecileri de Burma'ya geri iade etmeye çalışıyor.
Burma (Myanmar) Devlet Başkanı Thein Sein, Müslümanlara yönelik zulmün baş destekçisi olarak dikkat çekiyor. Sein, en son 'Müslümanları, isteyen ülkelere göndereceğiz ' açıklaması yaptı. Ülkedeki milyonlarca Müslüman katliamların artmasından endişe ediyor.
Arakan'daki katliam 3 Haziran 2012'de başkent Akyab'ta 10 Müslüman'ın Budistlerce öldürülmesi sonrası başladı. Yüzlerce Müslüman, baskıları ve cinayetleri protesto edince Burma polisi ve fanatikler katliama girişti. 300'ü aşkın Müslüman köyü yakıldı, 1000'in üzerinde insanın canına kıyıldı. Kundaklamalar sonucu 90 bini aşkın kişi de evsiz bırakıldı. Burma'da özellikle geceleri adeta Müslüman avı başladığı belirtiliyor.
Burma'ya komşu Bangladeş'te 500 binin üzerinde Müslüman sığınmacı bulunuyor. Mülteci kamplarındaki yoğunluktan ötürü Bangladeş hükümeti ise gelenleri geri göndermenin yolunu arıyor. Evleri yakılmış Arakanlı Müslümanların son çare olarak geldikleri kamplarda reva gördükleri muamele de çabası. Mültecilerin birçoğu insanlık dışı şartlarda adeta ölümü bekliyor.
Bölgeden yeni dönen İHH heyetinin Arakanlı Müslümanlarla ilgili hazırladığı rapor sistematik katliamı gözler önüne serdi. Bölgede Müslüman ölümlerinin her gün meydana gelmekte olduğunu belirten rapora göre, Burma yönetiminin hapsettiği kişi sayısı meçhul. Çok sayıda Müslüman'ın ülkedeki hapishanelerde işkence gördüğü belirtilen raporda vurgulanan bir başka husus ise 'tecavüz' vakaları. Özellikle Arakan bölgesindeki Müslüman kadınlara sistematik olarak Budist çetelerce tecavüz ediliyor. Tecavüzden kurtulmak isteyen kadınların ise önünde iki seçenek bulunuyor; ya köyünü ve ülkesini kalıcı biçimde terk etmek ya da ölüm.
İHH raporuna göre Burma'da Müslümanlara karşı ayrımcı uygulamalar artık 'mutad' bir hale gelmiş. 'Rohingya' olarak bilinen Müslüman kesimin sokağa çıkması bile yasak. Arakan bölgesinde İslam kültürüne ait ne varsa talan ediliyor. Camiler ve mescitlerin yanında Budist çeteler, Müslüman köylerini de toplu halde yakıyor.
Bunların yanında, Burma'da doğan ve ölen her Müslüman birey için vergi toplanıyor. Her aile, yılda en az bir kez toplu halde fotoğraf çektirip devlet yetkililerine teslim etmek zorunda bırakılıyor. Burma'da bir Müslüman, bir köyden diğer köye gitmek için bile 'vergi' adı altında 'haraç' ödemek zorunda bırakılıyor. Müslüman bireylerin evlenebilmeleri de burada haraca bağlanmış. Devletin belirlediği miktarı ödeyebilenler çıkacak izin kağıdını yıllarca beklemek zorunda bırakılıyor; ödemeyenler ise zaten evlenemiyor. Tüm bunlara karşın evlenmeyi göze alan gençler ise çareyi komşu Bangladeş'e kaçmakta buluyor. Fakat komşu ülkede mülteci olmanın çilesi de adeta ölümle eşdeğer.
Evleri yakılan, işkence gören ve tecavüze uğrayan Burmalı Müslümanların çoğu, çareyi komşu ülkelere sığınmakta buluyor. Binlerce kişi kayıklara binerek okyanus dalgaları arasında Bangladeş'e gitmeyi göze alıyor. Birçok kadın ve çocuk ise kayıkların batmasıyla birlikte boğularak can veriyor.


Yazarın Diğer Yazıları