İslam- Batı Çatışması

İslam, özünde çatışmaz. Kur’an; inançlara, değer yargılarına saldırı olduğu zaman mücadele etmeyi emreder. Bunun adına da, cihat denir.
Her zaman olduğu gibi yine Cumartesi günü TYB Konya Şubesi, bir güzelliğe daha imza attı. Gerçekten oturup derin derin düşünmemiz ve bir çözüm üretmemiz gereken konulara parmak basıldı!
Yazar Ercan Yıldırım; “Zamanın Ruhu islam- Batı Çatışması” konulu konferansında, tüm katılımcıların dikkatle dinlediği, ilginç, önemli ve hakikaten her birimizin, “olmazsa olmaz” diyebileceğimiz hususları konuştu.   
"İslâm, tarih boyuncaBatı medeniyetiyle çatıştı. İslâm bir din olarak Hıristiyanlıkla değil, Batı medeniyetiyle çatışır.  Müslümanların “Batılılaşma” diye bir sorunları yok. Avrupa, Müslümanlarla olan entegrasyonunu bitirdi.
Norveç’te kendi insanından 80 kişiyi bilinçli bir şekilde katleden Breivik, bunu Batı’yı ve Hıristiyanların uyuyan Haçlı ruhunu tekrar uyandırmak için yaptı. 11 Eylül olayları da yeni Haçlı zihniyetinin bir tezahürüdür. Yeni Dünya Sisteminde kapitalizmin, 1980’lerden sonra dünyada “Neo Liberalizm” adı altında ve piyasa ekonomisi olarak uygulanmaya başlandı. Türkiye’de 80 askeri darbesinden sonra Özal döneminde de muhafazakâr kesim bu merkez sisteme, Anadolu Kaplanları ve Anadolu sermayesi olarak kabul edildi.
Yeni neoliberal sisteme liberal sol ile birlikte cemaatler ve diğer guruplar da şirketleşme adı altında entegre edildi. Yenidünya sisteminde, bütün dünya ülkeleri ile devletlerinin küresel medeniyet zincirine Kant tarafından ortaya atılan “ortak vatandaşlık” kavramının halkaları olarak küresel finans kuruluşları tarafından yönetilmek suretiyle eklendi.
İSLAM, BATI’YLA ÇATIŞTI. Dünyayı yöneten ve yönlendirenler; küresel finans kuruluşlarıdır. Amerika artık bir “beyin” ve “imparator” değil. İslâm bir din olarak Hıristiyanlıkla değil, Batı medeniyetiyle çatıştır.
Bundan sonra Batı medeniyeti “İslamsız bir dünya” oluşturmak için neoliberal sistemi küresel anlamda uygulamaya soktu. KENDİMİZİ SORGULAMALIYIZ Neo liberal sisteme Türkiye’de bütün gruplar entegre edildi ve Liberal Sol kesim, Erdoğan iktidarında tasfiye edildi.
Küresel piyasa ekonomisi sistemine Arap dünyası da “Arap Baharı” ile birlikte entegre edildi. Kendimizi sorgulamalıyız. Şöyle ki: “Küresel kültürde büyük bir dindarlık yaşıyoruz. Acaba ne kadar huzurluyuz? Ne kadar mutluyuz ve ne kadar kendimizle barışığız? Bu sistem (Uluslararası Finans Devleti) insanları, trafik lambaları karşısında bekleyen insanların durumu gibi yönetiyor.” Yaşayan Müslümanlarız ama geleceğimiz noktasında nihilizm içerisindeyiz…” her hafta bir güzellik, her hafta TYB’de; Kültür, Sanat, Edebiyat, Tarih, İlim… konularına ışık tutan programlar, ilgililerle buluşuyor!   
Aslında bu sözler, her gün yaşadığımız olayların bir özeti ve bir hatırlatmasıdır. “siyasal islam” diyerek, islam’ın içini boşaltmaya kalkan, İslam’ı kendilerine uydurmaya yeltenen, hayatımızı Kur’ana değil de, Kur’anı hayatımıza adapte etmeye çalışan bir algı ile başbaşayız. Kavramları doğru anlayıp, yerli yerine oturtmadıkça İslam dünyası çok badirelerden geçecektir!


Yazarın Diğer Yazıları