İSLAM BİRLİĞİ VE ÜMMET ŞUURU

İslam; teslim olmak anlamındadır. Bu teslimiyet; Allah'a olan teslimiyettir. Allah'a teslim olan, yeryüzündeki bütün yaratıklara karşı merhamet, şefkat ve tevazu içinde davranış sergiler.

Aslında İslam; birliktir, beraberliktir, kardeşliktir, el ele vermektir, dertlere derman olmaktır. İslam; çözüm üretmektir, problemleri halletmektir.

İslam birliği, inanç birliğidir ve iman kardeşliğidir. İman kardeşliğin gereğinin yapılmasıdır. Mü'minler kardeştir, kardeşliğin gereği ne ise o yapılmalıdır. Mü'minler kardeştir. Gönül birliği, fikir birliği ve ideal birliğidir.

Dünya, birlik ve vahdet üzere kurulmuştur. İslam söz konusu olduğu zaman; "İslam Birliği” diye de söze başlayabiliriz. Aslında elest bezminde bu birliği tasdik etmiş ve rabbimize karşı sözleşme içine girmiş oluruz.

İslam; hür olmaktır. İnsan rabbine teslim olduğunda gerçek hürriyete kavuşur. Bu yüzden;

  1. bilen rabbini bilir” denmiştir. İslam; Kur'an'ı hayata hakim kılmak, her alanda adaleti, huzuru, esenliği sağlamaktır. Dünyada islam'la yönetilen devletler, insanlara barış getirmiştir.

İslam ülkelerinin oluşturduğu birliktir İslam birliği. Hangi ırktan, hangi millet ve hangi milliyetten olursa olsun Müslüman olan ülkelerden meydana gelen birliktir. Bu birlik içindeki insanlar aynı dine inandıkları için ÜMMET adını alırlar. Artık ümmet şuuru içinde olan islam birliğine sahip ülkeler, başka ülkelerin saldırıları karşısında el birliği eder, güç birliğinde olur.

İslam Birliği; ümmet şuuru içinde hareket etmek olduğu için Kur'anî ilkeler ışığında faaliyet sürdürür.

  1. birliğinde; İslam ordusu, İslam para birimi, İslam ortak pazarı, İslam natosu oluşturulacak ve İslam ülkelerine, Müslümanlara karşı bir saldırıda el birliği halinde mücadele edecektir. Güç birliği olunca düşmanın gözü korkacak ve İsrail'in yaptığı gibi saldırıda bulunan devletler geri adım atmak zorunda kalacaklardır. Eğer islam birliği olmuş olsaydı bugün ne ABD, ne İsrail ve ne de bir başka devlet İslam'a karşı, Müslümanlara yönelik terör, anarşi ve düzenbozucu işleme giremezlerdi.

İslam birliği hedef ve ideal birliği, ilim ve kültür birliği, aksiyon ve faaliyet birliği ve siyasi ve ekonomik birlikteliktir. Hedef ve amaç birliği aynı hedefe kilitlenmeyi netice verir. İlim ve kültür birliği ortak düşünceyi doğurur. Faaliyet birliği bir arada bulunmayı sağlar. Siyasi ve ekonomik birlik ise güç birliği demektir.

İslam birliği Kur'an ve sünnetin emridir. Yüce Allah "Hepiniz Allah'ın ipine sarılın. Bölünüp parçalanmayın” (Âl-i İmran/103) fermanı ile bu birliği emretmiştir. Peygamberimiz (sav) ise bu konuda yüzlerce tavsiyesi vardır.

İslam birliği ortak inanç, tefekkür ve ilim birliği demektir. "Tevhid-i imani elbette tevhid-i kulübü ister. Vahdet-i itikat dahi vahdet-i içtimaiyeyi iktiza eder.”

İslam birliği din birliğinin gereğidir. Dinin gereğidir. Peygamberimizin (sav) emrinin hayata geçmesi ve iman kardeşliğinin tesisidir. Peygamberimiz (sav) inananlara şu tavsiyelerde bulunmuştur:

İslam Birliği, bir sevgi birliğidir, muhabbet birliğidir, gönül birliğidir. Bu birliğin temeli, sevgi, fedakarlık, yardımseverlik, merhamet, hoşgörü, anlayış ve uzlaşıdır. Ayrıca insana saygı, sanatta, bilimde ve teknolojide en yüksek noktaya ulaşmak birliğin hedefidir. Birliğin kurulmasıyla, sadece Türk toplumları ve Müslümanlar değil, tüm dünya aydınlığa kavuşacaktır.

İslam Birliği tahakküm edici, zorlaştırıcı, bürokratik bir birlik olmayacaktır. "Herkes bize tabi olsun, geri kalanlar da köle gibi olsun” anlamında ezmeye dayalı bir birlik değildir. Düşmanlık yapmak, intikam almak veya bir tehdit unsuru olmak için değil, dünyada barışın tesisi için var olacaktır. Bu bir birlik vesilesiyle her dinin mensubu dilediğince ibadetini yapabilecek, kendi dinince kutsal sayılan her yeri ziyaret edebilecek, malı, canı, namus ve şerefi Türk-İslam Birliği'nin güvencesinde olacaktır.

İslam Birliği ile Museviler, Hıristiyanlar, Ermeniler Ortodokslar sevgiyle ve şefkatle kucaklaşacak, dinlerine ve inançlarına saygı gösterilecektir. Toprak bütünlüklerine, can güvenliklerine, zenginliklerine ve refahlarına yönelik politikalar üretilecektir.

İslam birliğini kurmayan, kurmaya yönelmeyen, bu konuda kafa yormayan ve mücadele etmeyenler büyük bir vebal altındadır.

Ensar Olamadık!

 

Ensar muhacirle, nasıl kardeşti?

Hepsi gerçek dosttu, akrandı eşti.

Elleri değil de, ruhlar birleşti,

Biz hala bir Ensar, olamadık ki!

 

"Müslümanlar kardeş”, der Kur'an'ımız,

"En güzelini ser”, der Furkan'ımız,

"Varın yoğunu ver”, der Rahman'ımız,

Biz hala Kur'an'la, dolamadık ki!

 

Mümini döveriz, dine söveriz,

Batıla; "gel, gel” der, Hakkı kovarız,

Helale hiç bakmaz, haram geveriz,

Samimi Müslüman, kalamadık ki!

 

İnançlar kâğıtta, uygulanma yok,

Gözyaşı ağıtta, duygulanma yok,

Gerçeğe bakıp da, sorgulanma yok,

Hakikati asla, bulamadık ki!

 

Nebiyi dinledik, ashabı da hep,

Tâbi'yi dinledik, ahbabı da hep,

"Veli”yi belledik, erbabı da hep,

Hiç birisinden ders, alamadık ki!

Yazarın Diğer Yazıları