Geçtiğimiz günlerde cebim çaldı. Baktım, kayıtlı olmayan bir numara arıyor. Nedir, ne değildir diye açtığımda karşımda; yazılarımı, makale ve şiirlerimi takip eden şair, yazar ve araştırmacı Şevki Çobanoğlu! “hocam, size hazırladığım kitabı takdim etmek istiyorum, Cumartesi günü yazarlar Birliği'nin programına gelirseniz vereyim” dedi. “Konya dışında olduğumu, yazarlar birliğine bırakmasını” söyledim. Sağ olsun lütfetmiş, Yazarlar Birliği Konya Şubesi'ne imzalayıp bırakmış! Konya'ya döndükten sonra yazarlar birliği'ne uğradım. Görevli olan genç, adı geçen kitabı takdim etti.
İSLAM EKONOMİSİ; son derece kıymetli, bir o kadar da okunması gereken bir çalışma! Dört bölümden oluşuyor.
Birinci Bölüm; Ekonomi nedir? Ekonomik problem Nedir? İktisat ve Kanaat, İslam ekonomisi.
İkinci Bölüm; İhtiyaç, Tasarruf ve yatırım, Ekonomik Teşebbüs, Üretim, Tüketim, Mülkiyet, Zekat.
Üçüncü bölüm; Kur'an-ı Kerimde Faiz hakkındaki ayetler, faiz, Faiz çeşitleri, Faiz fiyatı ve sebepleri, Faizin tarihsel gelişimi, Kâr ve Faiz, para ve Faiz, faizin Ekonomik, sosyal ve toplumsal zararları.
Dördüncü Bölüm; israf, Enflasyon, Ücret, işsizlik, Banka, planlama, kalkınma ve Büyüme, Kalkınma Stratejisi.
Kitap, yediveren yayınlarından çıkmış. Yararlandığı kaynaklar, ciddi ve temel kaynaklar. Kitap, elimizden bırakamayacağımız, bir çeşit başvuru kitabı niteliğinde! Neden mi? özellikle tarih boyu belimizi büken, emeğimizi sömüren faiz konusunda çok net ve dolu dolu bilgilerle donatılmış!
İşte birkaç örnek; Allah (CC) şöyle buyurur; “Ey Müminler! Allah'tan korkun ve (Cahiliyyette işlediğiniz) faiz hesabından arta kalanı bırakın (Almayın), eğer gerçek müminlerseniz.”
Sevgili peygamberimiz, şunları söyler, “ Tıpatıpına denk olmadıkça, altını altın ile satmayınız. Birini diğerine fazla kılmayınız. Tıpatıpına denk olmadıkça, sikkeyi sikke ile (Madeni para ile) satmayınız. Birini diğerinden fazla kılmayınız. Garip olanını da hazır olanına satmayınız.” (İslam Ekonomisi, s. 57)
İslam alimlerinin faiz hakkındaki görüşleri şöyle;
Prof. Dr. Seyyid Kutup; “Faiz; borçlunun emek ve etinden koparılan haram bir fazlalıkla beraber verilen malın geri alınmasıdır.”
Ebul- Âla El- Mevdudi; “Faiz kelimesi (Riba); malın yahut paranın ana para (Kapital) üzerinden çoğalması, üremesi anlamındadır. Anaparanın üzerine “artma” olarak konan her fazlalığa faiz denir.”
Yusuf Kardavi; “Faiz; hiçbir güç ve işe dayanmayan sermayeleri kabartan bir yoldur.”
Aristo; “Faiz; paranın adına var olduğu şeyin bir ürünü değil, paranın kendisinden çıkan bir kazançtır.”
John Maynard Keynes; “Paranın faiz rayici; belirli bir para tutarının, bu paranın peşin ya da kasa fiyatı diye adlandırabileceğimiz fiyatı üzerine, mesela bir yıl sonrası için vadeli olarak teslimi şartıyla bir yüzde fazlalığından başka bir şey değildir.”
Faiz, belli bir paranın, belli bir müddet kullanılması sonucu, parayı kullanan tarafından, para sahibine sermaye ile birlikte iade edilen fazlalıktır.
Faizli işlemlerde kazanç (Faiz fiyatı), daima sabit ve önceden belli edilmektedir. Bundan dolayı faiz; alın terine dayanmayan, riski gerektirmeyen, sermayenin kullanma fiyatıdır. (a. g. e. s. 59)
Faizde; başkasının emeğine, alın terine saldırı vardır. Kârda ve ticarette; bir malın el değiştirmesi, paranın, bir malı satın alması yatmaktadır. Bu da, riski, alın terini ve cesareti gerektirdiği için helal olmaktadır.
Kâr; emek, alınteri ve risk sonucu elde edilirken, faiz; başkasının emek ve kazancından zorla alınmaktadır. Kâr elde edenler için zarar söz konusuyken, Faiz alanlar için herhangi bir risk ve tehlike söz konusu değildir……
Sevgili Şevki Çobanoğlu'na, gösterdiği nezaket ve incelikten dolayı teşekkür eder, bundan sonraki çalışmalarında başarılar dilerim. Allah, yar ve yardımcısı olsun.
