İslam, Hayatın Her Yerindedir

 

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ile Konya Büyükşehir Belediyesinin birlikte düzenlediği 2017 yılı bilimsel ve kültürel etkinliklerine Konya İl Halk Kütüphanesinde devam edildi. 25 Kasım 2017 Cumartesi günü yapılan toplantıya konuya ilgi duyan seçkin bir topluluk katıldı.

Karaman Mehmet Bey Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karapınar, din konusunda herkesin bilmesi gerekenleri açık ve net biçimde dile getirdi. Şo noktalara parmak bastı;

"İslam'ın politik bir görüşünün olup olmadığı tartışılıyor. Hıristiyanlık ve Yahudiliğin bir siyasi görüşü olacak, ancak İslamiyet'in olmayacak, bu mümkün değildir.

Dinin kuşatıcı bir yapısı vardır. Din kendisini güncelleyerek dış politika konusunda ilke ve prensipler sunmaktadır. Peygamberimizin 23 yıllık risalet döneminde 53 gün savaş durumundadır. Çağrı filminde olduğu gibi sürekli savaşan bir peygamber göstererek, Batılıların tuzağına düşüyoruz. Peygamberimizin gazvelerinde ölen kişi sayısı iki taraftan toplam bin kişiyi bile bulmaz.

IŞİD, Taliban, Tahirü'l Kadri, Eşkinazi, Baltacılar hareketinin iyi incelenmesi gerekir. Oryantalizm bir sömürge hareketidir. Bunların siyasi emelleri vardır.

Peygamberimize saldırılar sadece Batı'da değil, içimizde de yapılıyor. Endonezya'ya giden müsteşrikler yerli dilleri bile konuşabiliyorlar. Bizim çeşitli dilleri bilen sosyal bilimcilere ihtiyacımız var. Sadece İngilizce bilen sosyal bilimcilerle politika üretemeyiz.

İslami bir dış politika üretmek zorundayız. Din, insanoğlunun kendi hem cinsi ve varlıklarla ilişkisini düzenleyen değerler manzumesidir. Din insanı bireyden başlayarak inşa eder. Bireysellik insanı yok eder. İslam insanı iradeli bir varlık haline getiriyor. İnsanlar üzerinden yapılalar dine yamanıyor. Günümüzde oryantalist bakış açısıyla olayları değerlendiriyoruz.

Cihad, mücadele etmek anlamındadır. Osmanlı asla sömürgeci olmamıştır. Gayrimüslimlerden alınan cizye onun can ve mal güvenliğini sağlamak içindir. Bizim onlara uyguladığımızı şimdi onlar bize uygulamışlardır. Osmanlı olmasaydı Ortodoksluk olmayacaktı. Protestan hareketi üçüncü bir bloğu oluşturmuştur. Osmanlı dengeleri iyi kurmuştur.

Karapınar, dış politikacıda olması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

Yahudilik ve Hristiyanlığı mezheplerine kadar bilmeliyiz. Ahlaklı olmalıyız. Verdiğimiz sözü tutarak ahde vefa göstermeliyiz. Kalpleri fethetmeliyiz. 150 yıldır özne durumunda değiliz. Tekrar özne olmak istiyorsak ilim adamı yerleştirmeliyiz.

Politik teoloji adıyla yeni alan oluşturmalıyız. Sosyal bilimler alanında insan yetiştirmeliyiz. Bu alanda çalışacak gençlerin elinden tutmalıyız.”

Yıllarca bize ve topluma dini yanlış aktarmadılar mı? Tarihimizi, özümüzü unutturmadılar mı? bizi açıkça Mankurtlaştırmadılar mı?

Hamdolsun son zamanlarda, Tarihimizi, Kültürümüzü, Edebiyatımızı ve Felsefemizi …doğru kaynaklardan öğrenmek için çabalar arttı!

Batı, bize, "Modernleşme” adı altında; dinden, ilimden, İslam'dan…uzaklaştırıp, vahşi bir hayatı zorladı! "İslam'da siyaset yok” dedi. "Siyasal islam”, "islamofobi”, "İslam terör dinidir” diyerek, gençlerimizi ve insanlarımızı dini ve İslami hassasiyetten ıraklaştırmak için elinden geleni yaptı!

Artık, güneş balçıkla sıvanmıyor. Gerçekler ortaya çıktı ve Batının maskesi indi!


Yazarın Diğer Yazıları