12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
Konyaspor için avantajlı fikstür
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
1 Ekim 1949 Unutulmuşların Çığlığı Doğu Türkistan 76 Yıldır Zulüm altında
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
DOĞUM VE ÖLÜM ARASINDA...
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İKİ DEYİM
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Hayat; her yönüyle ders almaya yönelitir. Yaşadığımız sürece olaylardan ders çıkarmak, ibret almak durumundayız. İbret alınmadığı zaman felaketler yakamızı bırakmaz. Yıllardır yakamızı bırakmayan, "terör” bunun açık bir örneğidir. Tarihin sayfalarını karıştırdığımız vakit, hep; kan, gözyaşı, aymazlık, aklı kiraya vermek, başkalarının aklıyla yaşamak gibi olumzusluklarla baş başa kaldığımız için sırtımızdan sopa eksik olmamıştır.
Batı hayranlığıyla bir hal olduk. Öyle bir hal olduk ki; Batı, kertenkele deliğine girse biz de girecek duruma geldik. Evlerimizi, batı öyle yapıyor diye batılı tarzda dizayn ettik. Ne lavabolarımız abdest almaya müsait, ne tuvaletlerin konumu ve ne de üzerine oturduğumuz eşyalar bizim özümüzü yansıtıyor.
Yemek yeme tarzımız bile batılı gibi! Çatalı sol ele, bıçağı sağ ele alıp, sol elle yemeye başladık. Halbuki bizim peygamberimiz, "yerken ve içerken sağ el ile yiyip içiniz” buyurur. Bunu bir kenara attık. "Yiyiniz, içiniz, israf etmeyin” emrine uymadık.
Düşünce tarzımızı bile batıya endeksledik. Batı; her şeyini materyalist felsefeden alıyor. Bize de dayattı bunu! Kitaplarımız, materyalist felsefe istikametinde hazırlanıp, Allah, dünya işine karışmasın, dünyayı insan yönetir, insan her şeydir. Yaratıcıdır, insanın aslı maymundan gelmektedir. Dini referans alamayız. Din, çağ dışıdır. Zamanı geçmiştir…
"Aydın” diye nitelediğimiz tüm insanlar, batı gibi düşünüp, batı gibi konuşmaya, batı gibi gülmeye ve batı gibi hareket etmeye başladı. Filmlerimizde, tiyatrolarımızda, şiirlerimiz, roman ve hikayelerimizde hep batıyı ve batının insanını örnek aldık. O kadar ki, batı kiliseye sandalye, sıra koyuyor diye biz de sıra koymaya özendik!
Moda denilen, israfa yönelik ve şahsiyetimizi ayaklar altına alan, ne idüğü belirsiz bir hayat tarzına girdik. İşyeri isimlerini değiştirdik. "Batı öyle yapıyor, o, ne yaparsa doğrudur. Onun gibi yaparsak, çağdaş oluruz” dedik. Caddelerimize çıktığımız zaman, "burası Türkiye mi?” diye sormadan edemiyoruz.
İşte Batı!
"Medeniyet” denilen bu mu sizce?
Teröre prim vermek mi edepsizce!
Kandıramazsın "demokrasi” talanlarıyla,
Maval okumasın Batı; "insanlık” yalanlarıyla!
Ne zaman bitecek bu terör?
Hani nerde huzur? Nerde barış?
Yıllar oldu barışa ulaşamadık bir karış!
Senin "barış” anlayışın şu; "petrolü ben içeyim,
Para bende olsun, insanların ırzına geçeyim..
Yamyamları yanıma alıp, ülke seçeyim,
Simonlara, Salamonlara, altını, gümüşü saçayım,
Ne kadar Müslüman varsa hepsinin kanını içeyim..
Ben yöneteyim dünyayı, bana muhtaç olsun insanlar,
Kur'an kaldırılsın, baykuşlar ötsün kubbelerde, sussun ezanlar,
Camileri kilise yapayım, içine sıra koyayım, çalınsın çanlar!
Müslümanlar; yalnız namazlarını kılsın, oruçlarını tutsun,
Ne verilirse yesin, "mücadele”yi unutsun!
Bir kenarda otursun, etliye, sütlüye karışmasın,
Sakın yönetime soyunmasın, ülkelerle yarışmasın!
Ülke yönetmek ne kelime, siyasetin "s” sine sapmasın,
Osmanlı mı? "o hasta adam”, asla ayağa kalkmasın!
Bizim en büyük düşmanımız; İslam, Türkler ve Türkiye,
Kabul edemeyiz bunu, en büyük idealimiz "Türk”ü ye!
İşte batı bu;
Özümüzü yitirdiğimiz,
Ruhumuzu bitirdiğimiz,
İdeallerimizi mezara yatırdığımız!
Feda Ettik!
Mindere oturup, konuşmalar dinlemek,
Hormonsuz meyvelerden yemek,
Babamın öğütlerine; "eyvallah” demek…
O günler hayalimde şimdi, özlüyorum,
Kerpiç evleri, muhabbetleri gözlüyorum.
Eski çamlar bardak mı olacaktı?
Sevgi, muhabbet orda mı kalacaktı?
Öğütlü konuşmayı, gıybet mi alacaktı?
Samimi, "tanrı misafirliği” heba oldu,
"Allah rızası”, maskeye feda oldu.
Uyandı Bu Millet!
Bir zamanlar ne mankurt kafalar varmış,
Puta tapar gibi Avrupa'ya taparmış!
Avrupa, hayranlığıyla yandık kavrulduk,
Her şeyimizi verdik, özümüzden savrulduk,
Borçlandırıldık, köle olduk, devrildik!
Müttefik ayaklarıyla, yıkmadığı düzen yok,
Terörle koyun koyuna, oyununu bozan yok.
Sandı ki, dünyayı ben yönetirim, ben kralım,
Her şeye ben karar verir, yalnızca ben varım,
Ben süper gücüm, devletleri ben kurarım...
Şimdi dirildi bu millet, artık kül yutmuyor,
Adam gibi adamlar var, vatanını satmıyor!
Avrupa, tarihe göre; kan emici, emperyalist,
Zalim, mankurt, mason ve Siyonist...
Şimdi uyandı Allah'ın erenleri, uyumaz artık,
Bıçak kemiğe dayandı, kavgasız durulmaz artık.
Kur'an ilkeleri bir bir hayata geçiyor,
Yiğit Mehmet'lerim, güzellikler saçıyor!12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
SÖZÜN BİTTİĞİ YERLER
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
GAZZE, DÜNYAYA BARIŞI ÖĞRETECEK!
HEP YALAN SÖYLEDİLER
SUMUD, UMUT OLDU!
MAHALLEMİZİN ÇOCUĞU; “MAHALLE MEKTEBİ DERGİSİ”
GÜNDEMİMİZ GAZZE
YAŞADIKÇA
HAYDİ AKLIMIZI TERLETELİM