İSTİKAMETE İHTİYACIMIZ VAR

Çokonuşuyor, az düşünüyoruz. Dilimiz, kalbimize beynimize uymuyor. Ağzımızdan çıkanı kulağımız duymuyor.

Her gün Beş vakit namazımızın her rek'atında kırk defa:

"Bizi Sırat-ı Müstekım'e ilet” diye dua ediyoruz. Namaz bitince her şey bitiyor. Sanki bu mesajı hiç duymamışız, şimdiye kadar hiç haberimiz olmamış gibi ilgisiz kalıyor ve aldırış etmiyoruz.

Sevgili peygamberimiz:

"Beni, Hûd Suresindeki; "Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!” (Hûd sûresi/112) ayeti yaşlandırdı” buyurur.

  1. muhâtabı sevgili Peygamberimiz'dir. O, doğru yolda, dürüst bir yaşayışa sahipti. Zaten doğru yolda olan Peygamber'e "doğru ol!” emrini vermek, "doğrulukta devam et!” anlamındadır.

Emir olunan sınırlar içinde, emir olunan şekilde dürüst bir yaşayışı sürdürmek, büyük bir ciddiyet, hassasiyet ve gayret ister. Bu ise zor bir iştir.

Dosdoğru olmak, zorluğuna rağmen, imkânsız değildir. Zira dinimizde güç yetirilmeyecek bir yükümlülük yoktur. Allah hiç kimseye güç yetiremeyeceği yükü yüklemez.

Dosdoğru olmak; sözde, özde, işte, davranışta… hülasa her alanda Kur'an çizgisinde gitmektir. Zira Kur'an'ın hatırlatma ve uyarıları tüm Müslümanlar içindir.

Rabbimiz, yeryüzünün hilafetini, yönetimini insana vermiş. O kadar değer veriyor ki insana; peygamberleri onların içinden gönderiyor. Şöyle diyor;

-"Dünyaya inananlar hâkim olacak”.

İnsan; inandığı, inancını eyleme dönüştürdüğü zaman melekten üstündür. Örnek;

"Biz insanı ahseni takvim üzere yarattık. Sonra onu esfel-i safiline yuvarladık. Ancak, iman eden ve salih amel işleyenler hariç. Onlar (Salih amel işleyenler) için bitmez tükenmez nimetler vardır…”

"Asr'a (zamana) yemin olsun ki, insan zarardadır. Ancak iman eden ve amel-i salih işleyen, hakkı ve sabrı tavsiye edenler hariç…”

İnsan; eden, eylemde olan, yapan, aktif bir varlıktır. Bunun için;

"kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın”.

Ebû Amr (veya Ebû Amre) Süfyân İbni Abdullahradıyallahu anh şöyle dedi:

- Yâ Resûlallah! Bana İslâmı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, dedim.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- "Allah'a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdu.

"Rabbimiz, bizi yeryüzünün halifesi ve melekten üstün kılmıştır” dedik. Bu üstünlüğünü kaybetmemesi için; kanun koymuş, yönetmelikler ihdas etmiş. Bir de akıl vermiş.

Kur'an-ı Kerim Kanun, Peygamberimizin Sünneti de Yönetmeliktir.

Kanunda diyor ki; "dost kazanmak mı istiyorsun?”

Kırıcı olma, dilini iyi kullan… armudun sapı, üzümün çöpü var deme. Empatiyi elden bırakma. Olaylara geniş bir perspektiften bak. Merhametli ol. Ölmeden önce öl. Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz. Ölümü Şeb-i arus bil.

Bu hayat bir gün bitecek. Her doğan, her canlı ölecek. Yeryüzünde kaçılamayacak gerçeklerden birisi ölümdür.

Rabbimiz şöyle der;

-"Hiçbir kimse, Allah'ın izni olmadan ölmez. Ölüm, belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, ondan veririz. Kim de ahiret mükafatını isterse, ona da ondan veririz….” (Âl-i İmran/ 145)

 

"And olsun ölseniz de, öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.” (Âl-i İmran/ 158)

"Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir.” (Âl-i İmran/ 185)

"Nerede olursanız olun ölüm size ulaşacaktır, tahkim edilmiş kaleler içinde olsanız bile…” (Nisa/78)

"Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” (Hicr/99)

"Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de, şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya/ 35)

Hz. Peygamberimizin annesi Amine annemiz, son nefesinde oğlu Hz. Muhammed (SAV)e şunları söylemiştir;

"Her yenen tükenir,

Her yeni eskir,

Her doğan ölür” diyerek ölüm gerçeğini dile getirmiştir.

Kur'an güzel ahlaktan ibarettir. Bu açıdan Peygamberimiz;

"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurur. Demek ki; her şeyin başı dürüstlüktür. Dürüstlük olmayınca hiçbir şeyin önemi kalmıyor. O bakımdan; Keramete değil istikamete ihtiyacımız var.

 

İslam Yolunda!

 

Kur'an rehber ise cürme girilmez,

Mümince yaşanır İslam yolunda,

Hak kılavuz ise suça varılmaz,

İnsanca yaşanır İslam yolunda!

 

Kıble Kâbe ise yollar doğrudur,

İhsanî duyguda eller doğrudur,

İmanî duyguda haller doğrudur,

Sevgiler yaşanır İslam yolunda!

 

Ellerini açıp sık sık aklanan,

İrfanî şuurla her gün paklanan,

Gönüller niyazda Hakka saklanan,

Merhamet yaşanır İslam yolunda!

 

Secdelere varsan toprak ıslansa,

Yüzler yere değip vicdan uslansa,

Iskartaya vurup nefis paslansa,

Şefkatler yaşanır İslam yolunda! (06 EKİM 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları