Kimse; Hiçbir Kutsal Değere Hakaret Edemez

Herkes ayağını denk almalı. Kimsenin; başkalarının kutsal değerlerine saldırmaya, hakaret etmeye, küfür etmeye, aşağılamaya… ne hakkı var, ne de yetkisi! Hakaret; özgürlük değildir. Hele basın özgürlüğü hiç değildir!
Bütün problem, kendini bilmeyen, kutsallar konusunda hassasiyeti olmayan basından kaynaklanıyor! Evet, bir kimseyi sevmeyebilirsiniz, ona inanmaya da bilirsiniz. Ama bu, size hakaret etme cesaretini vermez, böyle bir anlayışa sahip kim varsa karşısında; şuurlu, inançlı, kutsala saygı duyan, Kur’an çizgisinde hareket edenleri bulur!
Adını zikrederek reklamını yapmak istemiyorum. Bu da benden bir tepki olarak görebilirsiniz! Derginin kapağında Hz. Muhammed’in karikatürüne yer veriliyor. Çizimde gözü yaşlı Hz. Muhammed büyük harflerle Fransızca “Je Suis Charlie” (Ben Charlie’yim) yazılı bir dövizi tutuyor. Üstte ise yine büyük harflerle “Tout est pardonne” (Her şey affedildi) yazıyor.
Derginin genel yayın yönetmeni Gerard Biard yaptığı açıklamada Türkçe baskının en önemlisi olduğunu belirterek, “Çünkü Türkiye’de anayasal laiklik saldırı altında” dedi.
“Türkiye’de anayasal laiklik saldırı altında” cümlesi çok önemli. Buradan hareketle, Türkiye’yi vurmak, Türkiye’deki gelişmelere engel olmak istiyorlar! Yine bu cümle bize; “laikliğin”; “dine baskı, dindarları yok saymak, dünyada ne kadar Müslüman varsa onlara hayat hakkı tanımamak”  olduğu gibi bir algı oluşturuyor!
 “Kutsal değerlere saldırı”nın altında yatan gerçek; Müslümanları sokağa dökmek, kavgaya çekmek, saldırı yaptırıp ortamı daha da içinden çıkılmaz hale getirmek istiyorlar! Amaçları bu! Eğer Müslümanlar sokağa dökülür, ortalığı kaosa çevirirlerse, “biz demedik mi Müslümanlar terörist, İslam terör dini!” nasıl da ortaya çıktı?” diyerek, dünya Müslümanlarının üstüne daha çok gidecekler!
Halbuki Kur’an’da; “Başkasının tanrısına sövmeyin ki o da sizin Allahınıza sövmesin” şeklinde bir ifade var. Yine Kur’an’da; “Biz hiçbir peygamber arasında ayırım yapmayız” cümleleri yer alır.
Nasıl Hıristiyanlar Hz. İsa’yı, Yahudiler  Hz. Musa’yı kutsal ve dokunulmaz görüyorlarsa-ki doğrudur- bu peygamberlere hakarete tahammül edemiyorlarsa, Müsülamanlar da aynı şekilde Hz. Muhammed (SAV)’e hakarete tahammül edemezler! Sadece Hz. Muhammed değil, Hz. İsa ve Hz. Musa’ya da hakarete tahammül edemezler!
Ancak şu da bir gerçek ki; Müslüman, mıymıntı, hakaretlere sessiz, aymaz ve ilgisiz… kalamaz! Sevgili peygamberimiz; “bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle değiştirin. Buna gücünüz yetmezse dilinizle değiştirin. Buna da gücünüz yetmezse kalben buğz edin. Bu, sonuncusu imanın en zayıf halkasızır” buyurur.
Ayrıca Kur’an’da; “iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak” olarak ifadesini bulan aktif olmayı emreden ilkeler vardır. Her gün yeni provokasyonlarla karşı karşıyayız! Bazıları, herhalde Müslümanları test ediyor! Müslümanlar, hamdolsun, böylesine değerler karşısında uyanık duruyorlar! Dünyanın her yerinden-yetmese de- tepkiler gelmeye devam ediyor!   
Fransız halkı derginin son sayısını yorumladı:
“Burası özgür bir ülke. Kendimi özgürce ifade ederim. Derginin yaptığına karşıyım çünkü bizim için çok kutsal bir değere sahip olan peygamberimize dokundu. Anneme, babama, çocuklarıma laf atabilirler ama peygamberime asla dokunamazlar.”
Öte yandan dergiye Müslüman dünyasından tepkiler gelmeye devam ediyor. İran, derginin Hz. Muhammed’in yeni bir karikatürünü yayınlamasını “hakaret niteliği taşıdığı ve kışkırtıcı olduğu” gerekçesiyle kınadı. Mısır ise kapağı “1,5 milyar Müslüman’ın duygularına karşı haksız bir provokasyon” olarak niteledi.
Bunlar neden oluyor hiç düşündünüz mü? Türkiye; ayağa kalkıyor! Osmanlı ruhu diriliyor! Osmanlı, İslami hayatı özümsediği, Kur’anı hayata hakim kıldığı, bu sebepten dünyaya adalet, kardeşlik, barış, sevgi, huzur… götürdüğü için bunun önüne geçmek; terörün bitmesini istememek, kardeşliğe kurşun sıkmak, ayağa kalkan değil sürünen, gavura el avuç açan bir ülke arzulamaları sebebiyle güya tedbir almak, dünyada haçlıları ve siyonizm’i harekete geçirip Müslümanları asimile etmenin çabası içindeler! İçimizdeki satılık kafalar da bunların ocağına odun taşıyor! Gerçekten hassas bir dönemden geçiyoruz!


Yazarın Diğer Yazıları