“KONYA’DA DİNİ HAYAT” KİTABIM VE ŞİVLİLİK

"KONYA'DA DİNİ HAYAT” isimli kitabımda; Halk inanışlarından, Efsanelerden, Konya'daki Peygamber Mezarlarından, Konya'daki; tarikatlar, dini cemaatler, Üç aylar, kandil geceleri, Şivlilik, Mukabele, hatim indirmek, Aşure, hacı uğurlama, Ad koyma, cenaze merasimleri, fergap, perşembelik ve taziyelerden söz ettim.

Adı geçen kitabımın 156. Sayfasında şöyle anlattım şivliliği; Şivlilik tahminen 334 h.'de vefat eden sufilerin meşhurlarından Ebubekir Muhammed Şiblî, bir gece rüyasında Hz. Peygamberin, ana rahmine, Recep ayının ilk Perşembe günü intikal ettiğine muttali olur. Büyük bir sevinç içinde uyanarak, bunu oturduğu mahallenin bütün evlerine müjdeler. Her ev sahibi de, şükran nişanesi ve mutluluk vesilesi olarak ona bir parça yiyecek verirler. İşte bu âdet, Konya'nın çocukları tarafından "ŞİVLİLİK” adıyla devam ettirilir. "Şiblî” ye ait, "Şiblî ile ilgili anlamındaki bu tanım zamanla; Şivliliğe dönmüştür.

Konya'da yaşayan bir inanç; İlk Namaz ve Şivliliktir. Bu, sadece Konya'ya mahsustur. Recep ayının ilk Perşembe günü, İlk Namaz ve şivlilik olarak kutlanır.

Şivlilikte, çocuklar mahalleleri gezerek evlerden yerli olan yiyecekleri, boyunlarına astıkları torbalara doldurarak;

"Şivli şivli şişirmiş,

Ergen oğlan pişirmiş,

İki çörek bir börek,

Bize şivlilik gerek,

Şivlilik…” diyerek bağrışırlar, neşelerini ortaya koyarlar.

Bir gün öncesinin akşamında ise, fener alayı yapılır. Süslü kâğıtlardan; uzun, küresel olmak üzere çeşitli renk ve biçimde fenerler yakılır, mahalleler ışıl ışıl olur.

İlk Perşembenin akşamında da "REGAİP KANDİLİ” kutlanır, camilerde mevlitler okunur, ilahiler söylenir ve Ramazan için manen temizlenmek için yollar aranır.

Bize manevi destek olan, güzelliklerimizin unutulmamasını sağlayan, böylesine uygulamaların devam etmesi dileklerimle bazı hususlara parmak basmakta yarar görüyorum;

Günahlardan arınmak için yalnızca Regaip kandillerini, Miraçları, Beratları, Ramazanları, Kadir gecelerini, Cuma günlerini beklememek lazımdır. Böyle bir duruma düşersek, kendimizi kandırmış, yaptığımız işlerin sonuç vermemesi için boşuna çaba sarf etmiş olururz.

Kur'an'a baktığımız zaman, Resulullahın sünnetlerini okuduğumuz ve o mübarekin hayatını incelediğimizde her gününün bir anlam ifade ettiğini, her saatinin, her dakikasının, her saniye ve salisesinin önemli ve değerli olduğunu biliyoruz. Kur'an'ın; aktif ve uyanık Müslüman istediğini düşünmek zorundayız.

Ne zaman Kur'an'ı hayat prensibi yaparsak, o zaman kurtulur, barışı, dostluğu ve kardeşliği yakalarız. Tüm gönül dostlarıma hayırlı günler dilerim. Allah yar ve yardımcımız olsun.

Affet Allah'ım!

Geçmişe dönüp baktım, seyrettim ahım,

Gayyalara dalmışım, affet Allah'ım,

Ağlıyorum durmadan, çoktur günahım,

Şeytan zehri almışım, affet Allah'ım!

 

Günlerim karalıydı, gaflet içinde,

Günahım sıralıydı, dünya peşinde,

Nefsim de oralıydı, şeytan işinde,

Günahlara dalmışım, affet Allah'ım!

 

Sayaç hızlı dönüyor, kalbim tekliyor,

Azrail her durumda, canım yokluyor,

Listelerin içine, beni ekliyor,

Cenderede kalmışım, affet Allah'ım!

 

Ötelerden gelen ses, Rahmandan söyler,

Hakkı hakikatleri, Kur'an'dan söyler,

Canlara can katmayı, Furkan'dan söyler,

Vebalden daralmışım, affet Allah'ım!

 

Hamuşana bir bak da, bil hakikati,

Sorgu suali anla, bul hakikati,

Ölümü düğün bilip, al hakikati,

Ağyarları sevmişim, affet Allah'ım!


Yazarın Diğer Yazıları