12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
Konyaspor için avantajlı fikstür
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
1 Ekim 1949 Unutulmuşların Çığlığı Doğu Türkistan 76 Yıldır Zulüm altında
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
DOĞUM VE ÖLÜM ARASINDA...
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İKİ DEYİM
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
"KONYA'DA ZAMAN” adıyla bir kitap çalışmam mevcut. Yayınevine teslim ettim, inşallah piyasaya çıkınca detaylı bir şekilde bilgileneceksiniz. Bu çalışmamdan kısacık alıntılar yaparak sizlerle Konya gezintisi yapmak istiyorum;
Doğduğum andan itibaren; ekmeğini yediğim, suyunu içtiğim, havasını teneffüs edip, nimetlerinden yararlandığım, kültür, sanat, edebiyat… ziyafetlerinden istifade ettiğim, "Bir başkent her zaman başkenttir” anlayışıyla, her köşesinde kültürün fışkırdığı Konya şehrinde yaşamaktan büyük bir mutluluk duymaktayım.
Konya'da yaşayıp, bu şehrin güzelliklerini yazmamak, tarihinden, kültüründen, edebiyatından, sanatından, milli ve manevi değerlerinden söz etmemek vefasızlık olacaktır. Babam rahmetli; "Konya, medrese şehriydi, ilimde, irfanda, tasavvufta önde giden bir mana kentiydi” derdi.
"Belde-i muhayyere” sözünü de çok duydum. "Gez dünyayı, gör Konya'yı” sözü yaygındır. Konya'nın ziyaretçileri eksik olmuyor. Mevlana'nın, Sadreddin Konevi'nin, Şems-i Tebrizi'nin, birçok peygamber ve velinin bu şehirde medfun oluşu, bütün dünyaya mesajlarını Konya'dan ulaştırmaları sebebiyle bu kent ayrı bir özelliğe sahiptir.
Selçuklu'ya başkentlik yapmış, binlerce tarihi esere sahip, kültür, turizm, tarih, dinî yaşantı, edebiyat konularında kendini kabullendirmiş, Belediye çalışmaları, sosyal aktiviteler, yaşanabilir bir kent imajı sergilemiş büyük şehir durumundaki Konya'mız, tarihten gelen bir misyonla görevini yapmaktadır.
Konya denilince akla, öncelikle Meram gelir. Tabii mesele sadece Meram'la bitmez. Ardından; Sille, Çatalhöyük, Kilistra.... ve akla gelmedik sayısız tarihi ve kültürel zenginliklerle insanı karşılar. Bu zenginliklerde insan kendisini kaybeder. Tarih sahnesinde bir gezinti yapmanın hazzını tadar. Edebiyat ve kültür mirasını görmenin mutluluğunu yaşar.
Konya'yı iyi tanımak lazım. Konya deyince; Selçuklu'ya başkentlik yapması dışında her alanda kendini ispat etmenin, bir açık hava müzesi olmanın, bağrında bir bu kadar çok değerli insan barındırmanın mutluluğunu yaşar. Konya'ya: "Belde-i Muhayyere” dedirten mesele bu olsa gerektir.
Konya'mız; Veliler, Peygamberler diyarıdır. Dünya kurulduğundan beri yeryüzüne 124.000 veya 224.000 peygamber gelmiştir. Bunlardan bir kısmının mezarı da Konya'mızdadır. Konya'da yattıkları bilinen Peygamberlerin isimleri ve yattıkları mezarlıkların bir kısmı varlığını korumakta olup, bir kısmının yerleri kesin olarak bilinmemekle birlikte, sadece peygamber isimleri kayıtlara geçmiştir.
"Gel, ne olursan ol, yine gel…” sözleri her ne kadar Mevlana'ya ait olmasa da, güzel, gönüllere etki eden bir dost gibidir. Bu söze uyarak Konya'yı mesken tutanların sayısı çoktur.
"KONYA'DA ZAMAN” çalışmamı yaparken, insanlar benim Konya'daki yaşamımı değil, Konya'nın; dini atmosferini, kültüre katkısını, edebi güzelliğini, bayramlardaki manevi havayı, bu şehre has olan, "Şivlilik” geleneğini, "ferkab” uygulamasını, Üç aylara hazırlık çalışmalarını, Ramazan gecelerini, teravihlerdeki cemaat coşkusunu, hatim ve mukabele anlayışını, Bayramlaşmayı, Komşu ziyaretlerini, hastaları ihmal etmemeyi, kardeşlik duygularını, İslamî hassasiyetin Konya'daki tezahürünü, Selçuklunun başkenti olması münasebetiyle Medreselerini, ilim ve irfan ehlini, bugün ayakta olmayan tarihi eserleri, kaybolmuş meslekleri, Konya hatıralarını, …anlatmaya çalıştık.
Çocukluğumun Konya'sındaki ulaşımı, ulaşım araçlarını, kaybolan "mahalle Bakkalı ve zimem defterini”, Kart postal satıcılarını, …ele aldık.
Bağ bozumu, pekmez kaynatma, imece usulü yardımlaşmayı, kadınlar pazarını, Üzüm pazarını, Amele pazarını, Söylemez'i, Ateşbâz-ı Veli'yi, Tavus baba'yı, Pisili Sultan'ı, Hacı Veyiszade'yi ve konya'nın diğer mana erlerini dile getirdik.
"KONYA'DA ZAMAN”; bu kutsal şehirde yaşadığımız sürece şahit olduklarım, birebir görüşüp konuştuklarım, sohbetlerinden istifade ettiğim gönül dostlarını anlatır. Tasavvuf erlerine kapı aralar.
Âşığım Sana Konya!
Yârânların yârısın, ağyarları yakarsın,
Hoşgörü deryasısın Mevlana'ca bakarsın,
Her zaman gönüllere muhabbetle akarsın,
Dünyanın gözdesisin âşığım sana Konya!
Bağrında sayısızca aşk gülleri bitiyor,
Mevlana gülistanı canlara can katıyor,
Vatan aşkı uğruna birçok şehit yatıyor,
Millete sevdalısın âşığım sana Konya!
Sevgiler akıtıyor, asırlardır dost arkın,
Sema törenleriyle öne çıkıyor farkın,
Dillerden düşmüyor hiç gönüllerdeki şarkın,
Mana erenlerinle âşığım sana Konya!
12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
SÖZÜN BİTTİĞİ YERLER
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
GAZZE, DÜNYAYA BARIŞI ÖĞRETECEK!
HEP YALAN SÖYLEDİLER
SUMUD, UMUT OLDU!
MAHALLEMİZİN ÇOCUĞU; “MAHALLE MEKTEBİ DERGİSİ”
GÜNDEMİMİZ GAZZE
YAŞADIKÇA
HAYDİ AKLIMIZI TERLETELİM