Konya’mızın Gönül Sultanı Tahir Büyükkörükçü (Sultan’ül vaizin)

İnsanların hayatlarında unutamadıkları hatıraları vardır. Hani; "tadı damağımda kaldı” deriz ya, işte öyle bir şey! Bu âciz kulun da unutamadığı ve hala özlemle yad ettiği, her fırsatta, her sohbette dile getirmekten haz aldığı hatırları vardır;

Özellikle bayram geldiği zaman Aymanas'tan (Kalfalar Mahallesi) erkenden kalkılacak, bayramlıklarımız giyilecek ve yola revan olunacak. Çocukluğumda mahallemize ne otobüs çalışırdı ne de dolmuş. Yaya olarak; kışın kar ve çamurunu, yazın tozunu yutarak Kapı camiine gider, yerimizi alırdık. Tahir Büyükkörükçü hocamın vaazı olduğu zaman camide yer bulmak mümkün olmazdı.

Merhum hocamı dinlemekten büyük haz alırdım. Sadece ben mi? Birçok insanın, onun vaazlarından etkilenip namaza başladığını, hayatına çeki düzen verdiğini biliyorum. Çok etkili konuşması vardı. Bir kere vaazlarında ağlamayan cemaat göremezdiniz. Vaaz kürsüsünde teyler yarış yaparlardı; hocamın konuşmasını kayda almak için.

 

Merhum hocam, 1926 yılında Konya'da doğdu. İlk orta tahsilini müteakip müderris Hacı İsa Efendi derslerine devam ederek ondan sarf, nahiv, mantık, meani , fıkıh, tefsir , hadis ve usul okuyarak icazet aldı. Farsça hocası da Hacı Haki efendidir. Babası marangoz ayakkabıcı Endazelerin yanına ayakkabıcılığa verdi. Orada Kuranı öğrenmiş. Daha sonra da Bulgur Tekke Camiinde Çimili Hakkı efendiden dersler aldı. 1950 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı müşaviri kurulunca yapılan İmtihanı kazanması üzerine 1966- 1971 yıllar arasında Konya Müftülüğü görevinde buludu. 1973 yılında Merkez vaizi iken emekli oldu. Bir dönem Konya Milletvekilliği de yaptı.

Mahmut Sami Ramazanoğlu Hocaefendi'ye İntisap etti. Önce Adana'ya sonra İstanbul'a gitti. MerhumTahir Hocam milletvekilliği dönemi birleştirici gayretleriyle ile dikkat çekmiştir.

Selis bir ifadeyle güçlü bir hafıza ve hitabete sahipti. Türkiye'nin tanınmış Hatiplerin dendir. Hıfzını sonradan tamamlamıştır. Mesnevinin pek çok beyti ezberindeydi. İngilizceyi 6 ayda öğrendiği söylenir.

Mükemmel Arapça ve Farsça bilen Tahir Hocamızın hakiki vechesiyle Mevlana gibi dini ve ahlaki konularla yazılmış pek çok telif eseri vardır. Çeşitli dergi ve gazetelerde de makaleleri neşredilmiştir. Bugün Meram Müftülüğü olarak kullanılan binayı da Müftülüğümüze kazandıran kendileri olmuştur.

Tahir hocayı başta Üstadı Mahmut Sami Ramazanoğlu Efendi, Hacı Veyiszade Mustafa Efendi, Ladikli Hacı Ahmet âğa, Ali Ulvi Kurucu Efendi, Mahmut Harrani Efendi, Muhammed Zahid Koktu Efendi, Musa Topbaş Efendi, Mekke Ulemasından Muhammed Efendi, Alevi Maliki Efendi, Havlucu Ahmet Efendi, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Üstad Necip Fazıl Kısakürek, Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Diyanet İşleri Başkanı bizzat evinde ziyaret ederek sohbetlerini dinlemişlerdir.

Onun; Ya Rap! bana her yıl bir Hac parası ve bir de Çoluk çocuğumun rızkını ver. Senden başka bir şey istemem. Beni namerde değil Merde dahi eyleme muhtaç duası meşhurdur. 5 Mart 2011 günü saat 6 sularında tedavi gördüğü Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde vefat etmiştir.

Cenazesini Kapı Camiinden Üçler Mezarlığı'na binlerce kişi ellerin üstünde taşımış. Üçler Mezarlığına defnedilmiştir. Fesahat belâgat ve hitabet de onun gibisi gelmemiştir. Allah rahmet eylesin. Hocamı hala arıyoruz.


Yazarın Diğer Yazıları