KONYA’NIN MANEVİ MİMARLARI: MEVLANA VE İLAHİ AŞK (4)

Ölümünden sonra yaklaşık sekiz yüzyıl geçmesine rağmen Mevlana unutulmamış, felsefesi kaybolmamıştır. Günümüzde, Mevlana'nın görüşlerini temel alarak kurulan Mevleviliğe tüm dünyada gönül veren insanlar vardır. Her yıl, Türkiye‘ de birçok ülkeden katılımcıyla Mevlana günü düzenlenmekte, O' nun felsefesi ve eserleri tartışılmaktadır. Mevlana ölümünden sonra da insanları etkilemeye devam etmiştir. Allah ve insana duyduğu engin sevgiyi sanatla besleyip geliştiren Mevlana felsefesinden etkilenen ve en iyi biçimde özümseyen insanlar vardır.

Bugün, Mevlana hakkında yazılmış binlerce kitap, makale ve araştırma vardır. Günümüzün en gelişmiş iletişim sistemi olan internette Mevlana hakkında on binden fazla kaynak bulunmaktadır. Bütün bunlar Mevlana' nın düşüncelerinin günümüzde de geçerliliğini koruduğunun kanıtıdır. Mevlana' nın unutulmamış olmasının en önemli nedenleri, düşüncelerinin evrensel olması ve düşüncelerini şiir yoluyla usta bir biçimde sunmasıdır.
Mevlana'nın felsefesi günümüzde de artan bir önemle varlığını sürdürmektedir. Ne yazık ki, geçen sekiz yüzyıl sonunda savaşlar ve kavgalar son bulmamış, Mevlana'nın sevgi ve hoşgörüyle son vermek istediği kin ve nefret varlığını sürdürmüştür. Bugün dünyamızın birçok yerinde var olan ve insanlığı etkileyen ırkçılığa, şiddet ve hoşgörüsüzlüğe karşı; Mevlana'nın hoşgörülü ve barışçı felsefesi benimsenirse, evrensel barış bizlere çok uzak olmayacaktır.

Özellikle, terör ve savaşın yoğun bir şekilde hissedildiği şu günlerde Mevlana düşüncesinin önemi daha çok ortaya çıkmaktadır. Mevlana'nın çok önem verdiği ve tutkuyla bağlandığı insanlar, hala bu sevgiyi ve hoşgörüyü anlayamamış, kendi hayatlarına uygulayamamışlardır. Bu sebeple Mevlana felsefesinin tüm dünyaya tanıtımı ayrı bir önem kazanmıştır. Günümüzde artık insanların farklılıklarına hoşgörüyle bakabilmeyi ve birbirlerini sevebilmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Bunun için de Anadolu irfanının kurucusu olan Mevlana öğretisi yaygınlaşmalıdır.
Mevlana ve felsefesi, bugün onu sevenlerin kalplerinde varlığını sürdürmektedir. Zaten kendisi de bunun farkındadır:

" Mezarımızı yerde aramayınız, bizim mezarımız bizi sevenlerin gönlündedir.”

Mevlana Tefekkürünün temelinde aşk vardır. Mevlana'ya göre Allah'a ulaşmak için gerekli olan en önemli şey aşktır. Bir bitki ve hayvan da sevebilir; ancak, hem bedeniyle, hem bilinciyle, hem düşüncesiyle, hem de mantığıyla sevebilen tek varlık insandır. Mevlana bir kadına duyulan aşkı yüceltir; çünkü bir başkasını seven insan kendisini, tüm insanlığı, evreni ve Allah'ı sevebilir. Mevlana, tüm insanlığa derin bir sevgi beslemiştir. "İnsan bir hamur teknesi boyundadır ama her şeyden, her varlıktan yücedir." diyen Mevlana, insan sevgisini bir aşka, tutkuya dönüştürmüştür. Mevlana, insanı yüceltmiş ve buna temel olarak insanın yaratıcı hürriyetini ve yapıp-edici iradesini göstermiştir. Mevlana insana verdiği önemi Divan-ı Kebir' deki şu gazeliyle anlatmıştır:

" Nice dilekleriniz var, bağış istemedesiniz; bir kendi gelin gelin artık, bağışın ta kendisi sizsiniz.

Gece gündüz kavuşup buluşma aşkındasınız; fakat kavuşmanın da ışığı sizsiniz, buluşmanın da; bundan haberiniz yok, bunu anlamıyorsunuz.”

 

Mevlana' nın sevgisi evrenseldir, ırk, din, dil ayrımı yapmadan tüm insanları kapsar. O tasavvuf inancını sadece bir nazariye olarak benimsememiş, günlük hayatına da mal etmiştir.

 

(25 TEMMUZ 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları