Kur’ana Uymamak, Adem’i Ağlatıyor!

Gelin, toplanın huzuruma; ben sizin rabbiniz değil miyim? Herkes birbirine bakınıyor, acaba neden böyle diyor rabbimiz diye şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar! Ve itirazsız olarak, “evet rabbimizsin” cevabını veriyorlar büyük bir mutluluk içinde. Böylece; yaratanla yaratılan arasında bir sözleşme imzalanıyor.
Bu sözleşmeye sadık kalıp kalamayacağını denemek için Âdem ve Havva’yı yaratıyor Allahımız. Yaratır yaratmaz bazı kelimeleri öğretiyor ve meleklere, “Âdem’e secde edin” buyuruyor. Melekler secde ediyor ancak İblis hariç! Allah;
-Neden Âdem’e secde etmedin? Sorusu karşısında İblis;
-Ben ondan hayırlıyım. Ben ateşten, Âdem topraktan yaratıldı” cevabını veriyor. Yani Allah’a karşı isyan ediyor ve adı; “Şeytan” oluyor! Şeytan; huzurdan kovulan demektir.
………
Allah’ın ilkelerine karşı olan her hareket, İblisleşmektir, Şeytanın yolunda gitmektir! “Şeytanın adımlarını takip etmeyin” derken, sakın ola ki; Şeytan ve şeytan tıynetinde olanlar seni kandırmasın, sana cazip tekliflerle gelerek Hak yoldan ayırmasın… demektir. Zira Şeytana uymak, Âdem’in ağlamasına sebep olur.
Şeytan bizi kovalamıyor, biz onun peşinden gidiyoruz! Eğer şeytan bizi kovalamış olsaydı; “Allah’ım ne yapalım, şeytan kovaladı, biz de onun dediği yere ve yola gittik” deme mazeretimiz olurdu. Ama durum öyle değil. Burada büyük bir anlam var; şeytanın davetine itibar etmemek, onun cazip tekliflerini elimizin tersiyle itmek, iradeyi kullanmak, aklı kullanmak! Şahsiyet sahibi olmanın yolu buradan geçer.    
“Ben, cinleri ve insanları yalnız bana ibadet etsinler diye yarattım” ilkesi! Her gün beş vakit, kırk rekat namazda okuduğumuz Fatiha suresinde, “Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım isteriz” taahhüdü! “Emir olunduğun gibi dosdoğru ol”, “Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” uyarıları!...
Âdem’in her yanlışı, bütün Âdemleri ağlatır! Âdem’in her zellesi, dünyada büyük yankı bulur! Âdem, bir semboldür insanlık için. Her Âdem, bir adamdır. Her adam da; ilkelere ayak uydurduğu, İlahi mesajlara kulak verdiği sürece adamdır.
Âdem’i ağlatmak istemeyen; Müslümanlara karşı tavır alamaz. Kendi menfaatleri için ülke menfaatini bir kenara koyamaz. Her gün fitne üretmez. Ülü’l emre itaat eder.
Âdem’i ağlatmak istemeyenler; Kur’anî ilkeler doğrultusunda hareket etmeye mecburdur. Ehl-i kıbleyi tekfir derecesinde suçlayamaz, hakaret edemez, kendi basın ve yayın organlarında gammazlayamaz.
Lafla Müslümanlık olmuyor! Hani mızrakla gelene, iğne bile batırılmayacaktı? Hani hiçbir Müslüman’a karşı tavır alınmayacaktı?
Ruhlar aleminde verdiğimiz, “Evet Sen bizim Rabbimizsin” ahdine uymadığımız için Âdem ağlıyor! Âdemler ağlıyor! İnsanlık ağlıyor! İslam dünyası ağlıyor! Bugün Müslümanların kısır çekişmeleri, Âdem’i ağlatıyor!


Yazarın Diğer Yazıları