KUR’ANSIZ HAYAT OLMAZ!

Kur'an; Müslümanların ilkeler kitabıdır. Düşünmeye, fikir üretmeye, akıl yormaya yönelik ayetler, "temiz toplum oluşturmak ve adam olma”yı öne çıkaran ilahi fermanlarla doludur.

Müslüman; düşünen, fikir üreten, beyni terleyen, dertli insandır. Toplumun derdi, Müslümanın derdidir. Toplumla ilgilenmeyen, olumsuzluklara ses çıkarmayan, olumlu olaylara ilgisiz kalan, bana neci tavırlar… müslümana yakışmaz. Kur'an, mıymıntı Müslüman istemez. İnceleyin peygamberlerin hayatını; hiçbirisi bir köşeye çekilip toplum meselelerine ilgisiz kalmamışlardır.

Huzur Kapısının anahtarı; Kur'anca iletişimdedir. Çünkü bu ruhla iletişime girenler; ticarette hile yapamaz, müşterisine bozuk ve hileli mal veremez, yaya kaldırımlara mal koyup yayaların geçmesine engel olamaz. Teraziyi hileli tutamaz. Faizle alışverişin "haram” olduğu şuuru içindedir. Borçlandığı zaman; yazılı hale getirir ve şahitlendirir.

Huzur Kapısından, Huzur şehrine girmek isteyen; ne incinir ne de incitir. Kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmaz. Kur'an hayat kitabıdır. Dolayısıyla doğru, mükemmel bir hayat yaşamak isteyen; Kur'anı referans yapar. Kişilik sahibi mümin; Kâmil insandır. İnsanlar, Kur'anca iletişim içinde oldukça adam olur, olgunlaşır ve itibar kazanır. Onun için; "kalpler ancak Allah'ı zikirle huzur bulur” denmiştir.

"Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen, mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibisin!” (Mümtehine/5)

"Sakın, Allah'la beraber başka ilahlara yalvarma!” (Şuara/213)

"İnkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidayet yolu belli olduktan sonra peygamber'e karşı gelenler, hiçbir şekilde Allah'a zarar veremezler. Allah, onların amellerini boşa çıkaracaktır.” (Muhammed/32)

"Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!” (Nisa/107)

"Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği, kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen âhiretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin.” (Mümtehine/ 13)

"Onlar, ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır!” (Saff/8)

"Tevrat'la yükümlü tutulup da, onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez!” ( Cum'a/ 5)

"De ki: "Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz halde, Allah yolunu eğri göstermek suretiyle iman eden insanları Allah yolundan niçin aılkoymaya çalışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan asla habersiz değildir.” (Âl-i İmran/99)

"Ey iman edenler! Eğer kitap ehlinden ileri gelen bir topluluğa itaat ederseniz, imanınızdan sonra sizi döndürüp kafir yaparlar.” (Âl-i İmran/100)

"Allah'ın ayetleri size okunup dururken ve O'nun elçisi aranızdayken nasıl inkar edebiliyorsunuz? Oysa ki, kim Allah'a sığınıp sarılırsa, kesinlikle dosdoğru yola eriştirilir.”(Âl-i İmran/101)

"Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkulup sakınılması gerekiyorsa öylece korkup sakının ve son nefesinizi O'na teslim olan Müslümanlar olarak verin.” (Âl-i İmran/ 102)

"Hepiniz toptan Allah'ın ipine (Kitabına) sımsıkı sarılın ve parçalanıp dağılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın…”(Âl-i İmran/103)

"Hiç şüphesiz inkar edenleri Allah'tan ne malları, ne de çocukları asla kurtaramayacaktır. Onlar Cehennemliklerdir ve orada ebedi kalacaklardır.”(Âl-i İmran/ 116)

"Ey iman edenler! Sizden olmayanlarla sırdaş /içli dışlı, müttefik olmayın. Onlar size, ellerinden gelen kötülüğü yaparlar ve sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Baksanıza, öfkeleri dillerinden dökülüyor. İçlerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlarsanız, ayetleri sizin için açıklamış bulunuyoruz.” (Âl-i İmran/118)

"Sizler nasıl oluyor da, onları seveviliyorsunuz? Halbuki siz, onlara indirilen kitabın tamamına inandığınız halde onlar sizi sevmiyorlar. Sizinle karşılaştıklarında: "İman ettik” dedikleri halde, yalnız kaldıklarında size öfkelerinden diş biliyorlar. Onlara de ki: "Geberin öfkenizden. Şüphesiz Allah göğüslerdekini bilendir.”( Âl-i İmran/119)

"Size bir iyilik doğunduğunda bu, onları üzer. Başınıza bir musibet/felaket geldiğinde ise bu, onları sevindirir. Eğer sabreder ve Allah'ın emirlerine titizlikle uyarsanız, onların kurdukları düzen ve tuzaklarının size hiçbir zararı olmaz. Çünkü onların yapmakta oldukları tüm şeyleri Allah çepeçevre kuşatmıştır.” (Âl-i İmran/ 120)


Yazarın Diğer Yazıları