Kürtler de Terörden Şikayetçi

Atalarımız çok güzel söylemiş, “yalancının mumu yatsıya kadar yanar, mızrak çuvala girmez…” şimdiye kadar terör örgütü; “Kürtleri koruyoruz, Kürt halkına özgürlük” sloganlarıyla yola çıktı! Hatta kürt halkının hakkını koruyacağım diye yalan beyanlarla bir parti de kurdu! Ama gelin görün ki evdeki hesap çarşıya uymadı.
Neden mi uymadı; hep Kürtleri kullandı, onları canlı bomba yaptı, çocuklarını öldürdü, Kürt kardeşlerimizin; gelecek vaad eden çocuklarını dağa kaldırdı! Onlardan haraç aldı! Şehirlerinin kalkınmasına engeller koydu! Okumalarının önünü kesti!
Terör örgütü son Şemdinli saldırısı ile sivil katliamlarına bir yenisini daha ekledi. Kürt vatandaşlarımızı katleden teröristler yine bilindik o yola başvurdu. Suçu güvenlik güçlerine yıkmaya çalıştı. Ama bu yalan artık halk tarafından kabul görmüyor.
Şemdinli halkı terör olaylarına tepki olarak kepenklerini kapattı ve terörü lanetledi.
Eli kanlı örgütün Kürt vatandaşlarımıza neler yaşattığını en derinden hissedenlerden biri de belki de Faime anaydı. Şemdinli Kaymakamı Cengiz Erdem'in sesi, Faime anayı teselli etmek isterken titremişti.
Faime ana, 11 yaşındaki yavrusunu Faris'ini hain terör saldırısında kaybetti.
Terör örgütü küçücük yavrucağa yaşamayı çok gördü. Ancak bu terör örgütünün ilk katliamı değildi. Bu konuda örgütün dosyası bir hayli kabarık…
Ocak ayında yine Hakkari merkezde teröristlerin patlattığı bomba üniversite öğrencisi Zeki Yeşil'in sonu olmuştu. Hakkari'de Hain Tuzakta 9 Köylü Hayatını Kaybetti
Geçitli köyündeki katliam ise üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen hala hafızalardaki yerini koruyor. 9 köylü teröristlerce döşenen mayının patlaması sonucu hayatını kaybetmişti.
Diyarbakır'da 3 Ocak 2008'de dershane önüne konulan ve askeri servis aracının geçişi sırasında patlatılan bombayla 6'sı öğrenci 7 kişi hayatını kaybetti.
2011 yılı içinde, Bingöl'de anne ve çocukları canlı bomba kurbanı oldu.
Bitlis'in Güroymak ilçesindeki katliamda iki aile mahkemeye giderken teröristlerce yok edildi.
Siirt'teki 4 genç kız hiç unutulmadı. Batman'da anne karnındaki doğmamış bebeği bile katleden örgüt ise hep aynı yönteme başvurmayı seçti.
Önce katledip sonra yalanı devlete yıkmaya çalışmak! Fakat artık Kürt halkı bu oyuna gelmiyor.
Mardin Merkezli Düşünce Kuruluşu USTAD Başkanı Ahmet Akgül, son saldırılarla ilgili olarak, "11 yaşındaki bir çocuğun masum bir çocuğun ölümüne neden olan bir bombalama olayı. 100 kg bir plastik patlayıcı ile yapıldı. Bu hangi amacı gerçekleştirmeye yönelik olursa olsun sivil ölümüne denen olacak bir eylem kabul edilebilir bir eylem değildir" dedi.
Mardin Gazeteciler ve Yazarlar Derneği Başkanı Nezir Güneş ise "Bölgemizin kanayan yarası can almaya devam ediyor. En son Şemdinli'de bir sivil vatandaş hayatını kaybetti. Bununda karşı tarafta tepki verilmesinin istiyoruz. Yani sivillere yönelik yapılan saldırlarla bir yere varılamaz" diye konuştu.
“maşeri vicdan” denilen bir şey var. Halkın vicdanı, toplumun gönlü gibi anlamlara gelir. Yani terör gibi toplumu yok etmeye, kadükleştirmeye, köleleştirmeye yönelik bütün çabalara karşı toplumun tepki göstermesi! İşte buna; “el ele vermek, omuz omuza hareket etmek” denir. Böyle olduğu zaman hiç kimse dışarıdan gelip de etki yapamaz. Bu açıdan birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemi büyük.
Öyle görünüyor ki; terör, artık yurdu terk etmeye başladı! Bundan öncelikle Kürt kardeşlerimiz ve tüm Türkiye memnun olacaktır! Zaten olaylara baktığımız zaman açık ve net olarak görülmektedir terör örgütünün çözülmeye başladığı! Bu konuda en önemli faktör hükümettir. Dik durarak, kararlı adımlar atarak, taviz vermeksizin ve iyi bir siyaset takip ederek meseleyi çözmüştür! “at, sahibin göre kişner.”


Yazarın Diğer Yazıları