İki Yüz(lü) Devletin Yapamadığını SUMUD Yaptı
MAHALLEMİZİN ÇOCUĞU; “MAHALLE MEKTEBİ DERGİSİ”
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
DOĞU İLE BATIYI, MADDE İLE MANAYI, MODERNLE GELENEĞİ, AKILLA VAHYİ, DÜNYA İLE ÂHİRETİ BİRLEŞTİREN YENİ NESİLLER YETİŞTİRMELİYİZ
Mutfaklara kış havası çökmeden “Hal Yasasını’’ halletmeliyiz
İKİ DEYİM
Gidişatı Belirleyici Galibiyet
Kim ne derse desin İYİYİZ
Sapanlar ve Sapıtanların Ağır Vebali (Nahl, 16/25)
EVANJELİST, SİYONİST, KÜRESELCİ AKIL
İspanya Avrupa’nın Yeni Lideri mi Oluyor?
HER ŞEY O’NU HATIRLATIYOR DEMİRDEKİ HİKMET
ASELSAN’a Tarihî Bir Çağrı Milli Akıllı Yapay Zeka İşletim Sistemli Telefon Zamanı Haydi vira Bismillah
Sessizlik, Kabullenme, Vazgeçiş…
ER YA DA GEÇ, MAZLUM KAZANIR, ZALİM KAYBEDER
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Dergi deyince gözümün önüne; "İslamın İlk emri: "OKU” Mecmuası geliyor. O dergi, Konya'da çıkıyor ve tüm Türkiye'ye dağıtılıyor hatta yurt dışına da gidiyordu. 12 Eylül darbesiyle yayın hayatına son vermek zorunda kaldı. İlim, fikir, edebiyat, tarih, kültür konusunda zirve bir dergiydi. İlk yazı hayatım bu dergide başlamıştı 1976 yılında. Dergiyi çıkaran arkadaşlarımın ne zorluklar çektiğini bilenlerdenim. Kaldı ki o dönem daha da zordu dergi çıkarmak. Çünkü bugünkü gibi bilgisayar yoktu. Ama şu bir gerçek ki okuyanın sayısı fazlaydı. Oku Mecmuasının çıkmasını merakla beklerdi okurlar. Bu güzellikleri görünce dergiye emek verenlerin bütün yorgunlukları bitiyordu.
Dergicilik zor iş. Hele günümüzde her şeyin dijitalleştiği, insanların kitap okumama hastalığına tutulduğu, her şeyi cepten, internetten, sosyal medyadan öğrenme… daha doğrusu öğrenmeme durumunda kalındığı bir ortamda dergi çıkarmak, zorların zorudur.
Konya'da 15 yıldır bütün zorluklara rağmen yayın hayatına devam eden bizden biri, mahallemizin dergisi Edebiyat meraklılarına, kültür aşıklarına kapı aralamaktadır.
Dile kolay, on beş yıl. Herkesin tahammül edemeyeceği, tamamen hasbi ve harbi çabalarla bugüne gelmiştir.
Çalışanların gözündeki pırıltıdan; ne pahasına olursa olsun Edebiyatta var olmaya devam edeceğiz, kimse bizi bu yoldan alıkoyamayacak. Şiir, fikir yazıları, aklını ve alnını terletenlere, kendi kültürümüzle hemhal olanlara, İslamî, insanî ve irfanî anlayışla hareket edenlere, bizi biz yapan değerlere sahip çıkanlara kapılarının açık olduğunu okudum.
Mahalle Mektebi Dergisi, mermer blokunu işleyerek, şekil veren heykeltraş misalidir.
Kültür, edebiyat, değer yargılarının muhafazası konusunda bıkmadan, usanmadan devam etmeniz dileklerimle.
Mahalle Mektebi
Kültür Edebiyat, ilim okulu,
Bîvefa olmayan, kardeş kokulu,
İlim deryasında, şefkat ekili,
Mahalle Mektebi, fikir deryası!
Kini düşmanlığı, törpüler atar,
Ârif gönüllere irfanlar katar,
Meşk muhabbetinde dilârâ yatar,
Mahalle Mektebi, zikir deryası!
Akıl terletene, adanan candır,
Rahmana yönelen, bir heyecandır,
İrfan pınarında, o bir civandır,
Mahalle Mektebi, şükür deryası!
İlim bahçesinin bahçıvanıdır,
Cehaleti yenen pehlivanıdır.
Damarında dolaşan şiir kanıdır,
Mahalle Mektebi, şuur deryası!
GÜNDEMİMİZ GAZZE
YAŞADIKÇA
HAYDİ AKLIMIZI TERLETELİM
HEPİMİZİN SORUMLULUĞU VAR!
AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
DÜNDEN BUGÜNE
BABAM
DOLANDIRICILARA DİKKAT!
AYASOFYA’DAN TÜM DÜNYAYA...
SÖZLERDE KENDİMİZİ ARAMAK