MUSİKİMİZİN DEV ŞAHSİYETLERİ KONYA AYDINLAR OCAĞI’NDA

Her zaman; kaliteyi, ilgi çekeni, konuşulmamış olanı, tartışılması gereken konuları, gün yüzüne çıkmamış meseleleri… konuşmaktan haz alan daha doğrusu insanların aklını terletmeyi kendine vazife bilen Aydınlar Ocağı, "aydınlatma” görevini mükemmel biçimde yerine getiriyor. Aslında; "Aydınlar” değil de, "Münevverler veya Anadolu İrfanı” dense iyi olur.

"Üç S”, artık gönlümüze kazındı. Açılımı; Selçuklu Salı Sohbetleri.

 

  1. Şubat 2022 Salı günü saat 20.00'de her zamanki gibi yine gönülleri fetheden, "Anadolu İrfanı” diyebileceğimiz güzel bir program icra edildi.

 

Sanatçı Enver Etik, Hâfız Sâdeddin Kaynak ile Dr. Alâeddin Yavaşca'nın "dev şahsiyetler” olduğunu, tarihteki bazı kırılma noktaları gibi musikide de kırılmalar olduğunu şöyle anlattı:

"Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet'e geçerken Türkiye büyük badireler geçirdi. Badireli geçişler sırasında pek çok da değişiklikler oldu. İşte Harf İnkılâbı oldu. Kılık kıyafet İnkılâbı oldu. Takvimlerimizi değiştirdik. Bu sırada yılanın kabuk değiştirmesi gibi sıkıntılar mûsıkîde de görüldü.

 

Türk Mûsıkîsi 1934'de Yasaklandı.

 

Sadeddin Kaynak'ın yaşadığı devrede Kur'an'ın Türkçe'ye çevirme meseleleri, ezanın Türkçe okunması meseleleri oluyordu. Bütün bu değişiklikler olurken 3 Mart 1934'de, Atatürk'ün ölümünden dört sene önce radyolarda Türk mûsıkîsi yasaklandı. Yani her şeyimizle batılı olacağız derken müziğimizi de dışladık.

Büyüklerimizden duyduğumuza göre, halk, kendi öz müziğini radyolarda duymayınca vergi vermemek için radyolarını iade etmeye başlamış. Türk müziğinin radyolarda yasaklandığı devrede Atatürk, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla, Münir Nureddin Selçuk'u ve devrin ileri gelen sazende ile hanendelerini Köşk'e çağırıyor. Onlardan Türk musikisi dinliyor. Bu sırada onun kulağına fısıldıyorlar.

Türk müziğinin radyolarda yasaklandığını ve çalınmadığını. Atatürk bundan sonra Türk müziğinin radyolarda dinlenmesine izin veriyor. İşte böyle bir devrede Sadeddin Kaynak gibi enteresan bir şahsiyet dünyaya geliyor. Talebesi Alâeddin Yavaşca'nın söylediğine göre; Türk mûsıkîsinde hiçbir bestekâr Sadeddin Kaynak'ın yaptığını yapamadı. Şarkı tarzını çok değiştirmiştir. Şarkı dört mısradır. Bilemediniz sekiz mısradır. O, 26 mısralı şarkı yapıyor. 32 mısralı şarkı yapıyor, diyor.” Etik, TRT arşivinden Hâfız Sadettin Kaynak ile talebesi Dr. Alâeddin Yavaşca ile ilgili belgeseller üzerinden sohbetine devam etti.

 

Alâeddin Yavaşca'nın Konya Yılları

 

TRT Müzik kanalında 2019'da yayınlanan Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Belgeselinde ise, Alâeddin Yavaşca'nın Konya Lisesi'nde okurken yakalandığı hastalıkla ilgili şu anısına yer verildi: "Kilis'te o yıllar lise olmadığı için ablası Nezihe'nin Konya Kız Muallim Mektebi'ne öğretmenlik okumak için gönderildiği Konya'da yatılı olarak Konya Lisesi'ne kaydoldu. Konya Lisesi 2. Sınıf'ta okurken aşırı soğuk hava sebebiyle hastalandı ve Kilis'e dönmek zorunda kaldı.

Alâeddin Yavaşca, o hatırasını şöyle dile getiriyor: "Zatürre oldum. Tedaviler falan oldu. Baktılar olmayınca babam geldi. Beni Konya'dan aldı Kilis'e beslemeye götürdü. Beslendik, tekrar sağlığımıza kavuştuk. Ondan sonra İstanbul Erkek Lisesine kaydoldum.”

 

Anadolu İrfanı

 

Horasan'dan gelen mana erleri,

Gönül fethediyor ezelden beri,

Her zaman hicrette her an ileri,

Işık yakar Anadolu irfanı!

 

Yurdun her yerinde imzaları var,

Edebe erkana adanmış canlar,

Dünyaya barış getirecek onlar,

Coşkun akar Anadolu İrfanı!

 

Evrenin mihveri kainat özü,

Hayatın anlamı Allah'ın sözü,

Kaderin cilvesi alında yazı,

İçe bakar Anadolu İrfanı!

 

Asırlardır akar İslam'ın arkı,

Edeple bilinir insanın farkı,

Susmayan türküdür dinmeyen şarkı,

Mana eker Anadolu İrfanı!

 

Mana ikliminin nefhası onlar,

İstikamet veren levhası onlar,

Karanlık ruhların me'vası onlar,

Zikir çeker Anadolu İrfanı! (25 ŞUBAT 2022)


Yazarın Diğer Yazıları