MÜSLÜMAN MEMLEKETTE SALYANGOZ SATILMAZ

 

 

Birileri çıkıyor, İslâmî değerlerle alay ediyor; İmam Hatiplilere "sapık” diyor, peygamberime hakaretamiz sözler sarf ediyor, ezanımın ruhlara mana rüzgarı üfleyen güzelliğini bozmaya yelteniyor, hutbede imama; "Atatürk'ten neden söz etmiyorsun?” diye çemkeriyor…işte bunun gibi bir yaşanmış olayı bizzat muhatabından dinleyelim;

 

"2003 yılında cuma günü hutbede Vali (İlhan Atış) Beyle camide yaşadığım bir anıdır. 19 yıl önce Kahramanmaraş Merkez Hz. Yunus Cami İmam Hatibiyim.

Hutbenin konusu "Cami ve Cemaat"

Ezan okunurken vali bey camiye girdi ve girişin sol tarafına oturdu.

Hutbeyi okumaya başladım...

"Anneler babalar olarak çocuklarımızı camilerle tanıştırmazsak, eğitim sistemi çocuklarımıza camileri telkin etmezse camilerin 24 saat açık olmasının hiç bir anlamı yoktur" dedim.

Vali bey itiraz etmek üzere elini kaldırdı. Yanındaki bir yaşlı cemaat, vali beyin ceketini tutarak "Otur oğlum hocaya karşı gelinmez" dedi.

Hutbe okumaya devam ediyorum:

"Camiler islam toplumunda hayatın merkezidir. Ne zamanki batının bize getirdiği "Din işi ayrı dünya işi ayrı" felsefesiyle camilerden koptuk veya koparıldık, işte o zaman hayatımızdan tehlikeli ırmaklar akmaya başladı" dedim.

Vali bey yine itiraz için elini kaldırdı. Yanındaki yaşlı, valiyi tekrar uyardı.

Hutbeyi tamamlamak üzereyim:

"Günümüz müslümanları camiye girerken makamımdan ve rutbemden olurum endişesini duymadan özgürce camilere girebilmeli" dedim.

Vali bey, "Türkiye Cumhuriyeti'nde namaz kıldığı için hiçbir vatandaşımızın makam-ı elinden alınmadı, rütbesi sökülmedi" sözlerini söyleyerek "İtiraz ediyorum hocam" diye bağırarak ayağı kalktı.

Cematimdan bir yiğit (Hami Doğan), "Otur lan yerine diye" bağırdı.

Vali bey, "Ben valiyim" dedi. Aynı cemaat "ne olursan ol otur yerine" diye bağırdı.

28 Şubat mağduru bir komutan (Ali Erdem) sesini yükseltti. Bu esnada 100'e yakın cemaat, vali beyin üzerine bağırarak yürümeye başladı.

Ben cemaatin ayakta olanlarına "Lütfen oturur musunuz? Cami adabına uygun hareket edelim" dedim. Vali beye de, "Siz camiye girerken makamınızı dışarda bırakmak mecburiyetindesiniz, saf düzenine bir bakınız, makamlara göre saf düzeni yok" diyerek "Allah katında üstünlük takvadadır" ayetini okudum ve ortamı sakinleştirip Cuma namazımızı eda ettik.

Namazdan sonra Emekli Hakim Mustafa Arpak bey kendini Vali beye tanıtıp, "Hocamın konuşmasında hiçbir yasal suç yok, siz yanlış yaptınız" dedi.

Cematimizden Ali Erdem, vali beye, "Yanlış yaptınız. 28 Şubat'ı ne çabuk unuttunuz? İnsanların namaz kıldığı için makamdan alındığını rütbesinin söküldüğünü bildiğiniz halde böyle bir şey yok diye nasıl söyleyebiliyorsunuz. Siz bugün bizim huzurumuzu bozmaya ne hakkınız var, siz provokatör müsünüz" deyince, Vali bey cematimize dönerek "Bu gün ben yanlış yaptım tüm cemaatten özür dilerim" dedi ve camiden ayrıldı.

Yıllar önce hak ve hakikat karşısında susmayan o değerli cematime teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun.”

NOT: Bu olay bizzat yaşadığım bir olaydır

Şevket Bozdoğan - İmam-Hatib / Kahramanmaraş

 

 

Sevmiyorum!


Allah dostlarına düşman olanı

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim,

Din ü imanıma kinle dolanı,

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!

 

Kutsal ezanıma yan bakanları,

Minarelerime çan takanları,

Darbeler yaparak can yakanları,

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!

 

Tesettürlülere kan kusanları,

Müslüman diyerek ev basanları,

Gavur hatırına can asanları,

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!

 

 

Allah'ın sözüne kafa tutanı,

Mümin semtinde salyangoz satanı,

Firavunca kalkıp o'nla yatanı,

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!

 

İslam kelamından çıldıranları,

Mümini yurdundan aldıranları,

Dünyaya terörü dolduranları,

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim!

 

Milli kültürümü yoz edenleri,

Haçlı hatırını öz edenleri,

Türk düşmanlığını haz edenleri,

Sevmiyorum asla sevmeyeceğim! (30 AĞUSTOS 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları